Müşteri kızıştırarak fiyatın yükselmesini sağlamak dinen caiz değildir. Yani bir malın fiyatını yükseltmek amacıyla, o malı almaya niyetli olmadığı halde alacakmış gibi davranmak veya pazarlanmış bir malı almaya niyeti olmadığı halde sırf pazarlayan kişiyi almaya yönlendirmek için anlaşmalı olarak pazarlığı kızıştırmak dinen uygun değildir.
Müslüman kişinin Müslüman olmayan kişiye içki satmak caiz mi?
İslam fıkhına göre bir kimsenin herhangi bir malı satabilmesi için, önce o mala sahip olması gerekir. Sahip olunmayan bir şeyin satılabilmesi, şüphesiz söz konusu değildir.
İslamî hükümlere göre, domuz eti, sarhoşluk veren içki ve benzerleri mallar Müslümanın sahip olabileceği mütekavvim bir mal değildir. Müslüman bunları satın alamaz, imal edemez ve edinemez.
Bu itibarla, bir Müslümanın, müşteriler gayr-ı Müslim bile olsa, bu tür haram malların ticaretini yapması, dinen caiz değildir. Yani Müslüman bir kimse Müslüman olmayan kimseye içki satması caiz değildir.
Günahkar akrabalarla selamı kesmek caiz mi?
Akraba ile sıla-i rahmi yani akraba ilişkilerini kesmek doğru değildir. Günahkâr da olsa onunla ilişkiyi kesmek yerine onu tedavi etmek için çalışmak gerekir. İyi günde iyi insanlarla herkes kardeşlik yapar. Önemli olan en zor zamanlarda kardeşlik yapmak ve kardeşini kötülükleri ve günahı içinde bırakmamaktır. Gerçek vefa gerçek dostluk ve kardeşlik budur. İnanç yönünden bazı kusurları,
İslami yaşayış bakımından birtakım eksiklikleri olan akrabalarımızın, imkân nispetinde bu eksikliklerinin telâfisine çalışmak, onları hakka ve hakikate ısındırmaya gayret etmek bize düşer. Allahın da Kuran-ı Kerimde Peygamberimize tavsiyesi açıktır: "Önce en yakın akrabalarına hakkı tebliğ et" Bu ilahi tavsiye hepimiz için de geçerlidir.
Dolayısıyla günah işleyen bir akrabadan ilişkileri kesmek doğru değildir. Doğru olmadığı gibi aynı zaman da onu o günahında yalnız bıraktığımız ve ona nasihat edip kurtarmaya çalışmadığımız için de yanlış yapmışız demektir.
Namaz hangi durumlarda kazaya kalsa günah olmaz?
Namazı bilerek ve dini meşru bir mazeret olmadan kazaya bırakmak günahtır. Ama namaz uykuda ya da unutulduğunda veya kılmasını imkansız hale getiren fiziki şartlardan dolayı kazaya bırakılmışsa bunun bir günahı yoktur.
Hanefi, Şafii ve Maliki mezheplerine göre namazı bu şekilde kazaya kalan kimse günahı olmamakla beraber bu namazı kaza etmelidir.
Kuran-ı Kerim'i hatmetmenin bir süresi var mı?
Kuran-ı Kerim'i hatmetmenin bir süresi yoktur. Kişi dilerse bir günde, dilerse bir yılda Kuran-ı Kerimi hatmeder. Bunda da dinen hiçbir sakınca yoktur. Kuran-ı Kerimi hatmetme işi daha çok kişinin okuma kabiliyetine, zamanının uygunluğuna, iş yoğunluğuna göre değişir.
Ancak müsait olan bir kişinin günde bir cüz okuyarak bir ayda hatim indirmesi uygun olur. Dört günde bir cüz okumak da mümkündür. Bu noktada önemli olan husus, okuduğun ayetin mealini ve tefsirini de okuyarak, ilahi mesajı anlamaya çalışmak olmalıdır.
Günün Ayeti
İnkâr edenlere dünya hayatı çekici kılındı (süslendi). Onlar, iman edenlerden kimileriyle alay ederler.
Bakara 212
Günün Hadisi
Sağlıklı olduğun sırada hastalık halin için hazırlık yap. Hayatta iken de ölüm için hazırlık yap."
Buhârî, Rikak 2
Günün Sözü
''Bir insanın sana neler verebileceği değil, senin için nelerden vazgeçeceği önemlidir.''
Hegel
Günün Duası
Ya rabbi bugün de beni ve ailemi evimize sağlıklı ve imanlı dönebilmeyi nasip eyle.
Bunları biliyor muyuz?
Kefil kime denir?
Kefalet akdinde, asıl yükümlü ile birlikte, ifa edilmesi gereken borç veya haktan sorumlu tutulacak kişiye kefil denir.
Günün Nüktesi
Gönül meyvesini mi kopardınız?
Ebû Musa tarafından naklediliyor: Resûlullah şöyle buyurmuştur:
Bir kulun çocuğu öldüğü zaman Allah Teâlâ meleklerine:
- Kulumun çocuğunun ruhunu mu aldınız, buyurur. Melekler:
- Evet, derler. Allah Teâlâ:
- Kulumun gönül meyvesini (ciğerparesini) mi kopardınız, buyurur. Melekler:
- Evet, derler. Allah Teâlâ:
- Peki, kulum ne dedi? buyurur. Melekler:
- Sana hamdetti ve innâ lillahi ve innâ ileyhi râciûn diye istircâda bulundu, derler. Bunun üzerine Allah Teâlâ:
- O halde kulum için cennette bir ev yapın ve adını da hamd evi koyun! buyurur. (Tirmizi, Cenaiz 36)