Sayfa Yükleniyor...
Gemi halkı demektir. Bundan maksat, Nuh’ın gemisine binerek tufandan kurtulan mü’minlerdir. Bu tabir, Kur’ân’da bir âyette geçmiş ve “Andolsun biz, Nuh’u kavmine gönderdik, onların arasında bin seneden elli yıl eksik kaldı, sonunda onlar, zulme devam edip dururken kendilerini tufan yakalayıverdi. Onu ve gemi halkını kurtardık ve bunu âlemlere bir ibret yaptık” denilmiştir (Ankebût, 29/14-15).
Ekmek, İslam inancında ve örfümüzde kutsaldır. Kutsal olduğu için de Müslümanın her zaman ona hürmet ve saygı göstermesi gerekir. Ancak kutsal kabul edilen ekmeği ihtiyaç halinde kesmek veya bölmekte de dinen bir sakınca yoktur. Halk arasında kullanılan “Ekmek kesmek” tabiri, yenilecek ekmeği dilimlere ayırmak manasında olmayıp, başkasının rızkını engellemek, onun alacağı ekmeğin parasını kesmek, hakkını vermemek anlamına gelmektedir. Ki bu da kul hakkıdır. Kul hakkı ki Allah’ın affetmediği iki büyük günahtan birisidir. Kul hakkını kul affederse Allah affeder.
Adak, kişinin bir ibadeti yapacağına dair Allah’a söz vererek üzerine borç kılması anlamına geldiğinden, bu borçtan kurtulması için adağını yerine getirmesi gerekir. Bundan dolayı kurban keseceğine dair adakta bulunan kişi, ancak kurban kesmek suretiyle adağını yerine getirmiş olur. Bu itibarla, adak kurbanını kesmek yerine, parasını fakirlere vermek ya da ayni yardımda bulunmakla bu adak yerine getirilmiş olamaz.
Namaz günün belli vakitlerinde yerine getirilmesi gereken bir ibadettir. Bu farz ibadetin yerine getirilmesi için belli şartlar ve erkanlar söz konusudur. Bu şart ve erkanlar yerine getirilmeden kılınan namaz geçerli olmaz. Namaz vakti de bu şartlardan bir şarttır. Dolayısıyla bir namaz vakti girmeden (öğlen namazı gibi) onu eda etmek geçerli değildir. Kılınansa dahi kulun üzerindeki farzıyeti düşürmez. Onun için vakti girmeden bir namazı yolculuğa çıkmak gibi bir sebep de olsa kılmak doğru ve geçerli değildir. Şayet vakit girmeden kılınmışsa vakit girdikten sonra yeniden kaza etmek gerekir.
Ey insanlar! Rabbinize saygısızlıktan sakının; hiçbir babanın evlâdından fayda göremeyeceği, evlâdın da babasından hiçbir yarar sağlayamayacağı bir günden korkun. Allah’ın vaadi gerçektir. Sakın dünya hayatı sizi aldatmasın; o, yoldan çıkarıcı da (şeytan) Allah hakkında sizi aldatmasın.
Lokmân, 31/33.
Günün Hadisi
“Hz. Peygamber, yatağına girdiği zaman, ellerine üfleyip Muavvizeteyn’i ( Felak ve Nas sureleri) ve ihlas suresini okur, ellerini, yüzüne ve vücuduna sürer, bunu da üç kere tekrar ederdi.”
(Buhari, “Fedail-ul Kur’an”, 14.)
Günün Sözü
Aşkın gözü kör, kulağı sağırdır; ne doğru yolu görür ne doğru sözü duyar.
Cenap Şahabettin
Günün Duası
Ya rabbi bugün de beni ve ailemi evimize sağlıklı ve imanlı dönebilmeyi nasip eyle.
Bunları biliyor muyuz?
Berâet-i Zimmet Nedir?
Aksine bir delil bulunmadığı müddetçe kişinin suçsuz ve borçsuz olması demektir.
Günün Nüktesi
Hayatın Anlamı…
Eski zamanların birinde bir adam hayatın anlamının ne olduğuna takmış kafayı… Bulduğu hiç bir cevap ona yeterli gelmemiş ve başkalarına sormaya karar vermiş… Ama aldığı cevaplar da ona yetmemiş. Fakat mutlaka bir cevabı olmalı diyormuş. Herkese bunu sormaya karar vermiş… Köy, kasaba, ülke dolaşmış bu arada zamanda durmuyor tabi ki… Tam umudunu yitirmişken bir köyde konuştuğu insanlar ona: Şu karşı ki dağları görüyor musun, orada yaşlı bir bilge yaşar, istersen ona git belki o sana aradığın cevabı verebilir” demişler. Çok zorlu bir yolculuk sonunda bilgenin yaşadığı eve ulaşmış adam. Kapıdan içeri girmiş ve bilgeye hayatın anlamının ne olduğunu sormuş… Bilge sana bunun cevabını söylerim ama önce bir sınavdan geçmen gerekiyor demiş. Bilge bir çay kaşığı vermiş adamın eline ve içine de silme bir şekilde zeytinyağı doldurmuş. “Şimdi çık ve bahçede bir tur at tekrar buraya gel… Yalnız dikkat et kaşıktaki zeytinyağı eksilmesin eğer bir damla eksilirse kaybedersin”.
Adam gözü çay kaşığında bahçeyi turlayıp gelmiş. Bilge bakmış:
“Evet, demiş kaşıkta yağ eksilmemiş, peki bahçe nasıldı? Adam şaşkın…
“Ama demiş ben kaşıktan başka bir yere bakamadım ki.”
Şimdi tekrar bahçeyi dolaşıyorsun kaşık yine elinde olacak ama bahçeyi inceleyip gel, demiş bilge… Adam tekrar bahçeye çıkmış gördüğü güzelliklerden büyülenmiş muhteşem bir bahçedeymiş çünkü… Geri geldiğinde bilge, adama bahçenin nasıl olduğunu sorunca gördüğü güzelliklerden büyülendiğini anlatmış adam. Bilge gülümsemiş, “ama kaşıkta hiç yağ kalmamış” demiş ve eklemiş:
“Hayat senin bakışınla anlam kazanır. Sadece bir noktayı görürsen hayatın akıp gider sen farkına varmazsın… Ya da görebileceğin tüm güzelliklerin tam ortasında hayatı yaşarsın; akıp giden zamanın anlam kazanır…”
“Hayatının anlamı senin bakış açında gizlidir”