Sayfa Yükleniyor...
İslami hükümlere göre nikah, evlenme ehliyetine sahip ve evlenmelerinde dini açıdan bir engel bulunmayan kadın ile erkeğin (veya vekillerin) şahitlerin huzurunda, birbirleriyle evlenmeleri konusunda karşılıklı rızalarını ifade etmelerinden (icap ve kabulden) ibaret bir akittir.
Evlilik bir erkekle kadının ömür boyu birlikte yaşama, hayatın iyi ve kötü yanlarını birlikte omuzlama ilkesine dayandığı için, evlenecek olanların rızasının bulunmadığı bir nikah Şafii, Maliki ve Hanbelilere göre geçerli olmaz. Eşlerden birisi ölüm, şiddetli dayak veya uzun süreli hapis korkusu altında evliliğe zorlansa böyle bir nikah fasit olur.
Bu konudaki dayanakları, Hz. Peygamberin, Ümmetimden hata, unutma ve yapmaları için cebir ve tazyike maruz kaldıkları şeylerin sorumluluğu kaldırılmıştır. (İbn Mace, Talak, 16) hadisidir.
Hanefiler ise zorlanan (mükreh) kişinin nikahını geçerli saymışlardır. Bu görüşlerini Hz. Peygamberin, Üç şeyin şakası da ciddidir, ciddisi de ciddidir; nikah, talak ve talaktan dönüş. (Ebu Davud, Talak, 9) hadisine dayandırmakta, cebir ve şiddete maruz kalanı şaka yapan kimseye benzetmektedirler.
Çalışan bir evli bayan kazancını kocasına vermek zorunda mı?
İslamda mal hürriyeti vardır. Yani erkeğin kazandığı malı kendisine, kadının kazandığı mal kendinedir. İslama göre herkes kendi malının sahibi ve tasarruf yetkilisi olduğundan ne kocanın ne de bir başkasının kadının malını nereye, nasıl ve ne kadar harcaması gerektiği gibi konularda karışma hakkı yoktur. Kadın dilerse malı yiyer, dilerse dağıtır, dilerse kocasına veya bir başkasına verir. Kimse bu konuda onu zorlayamaz. Kocanın o mal üzerinde bir yetkisi yoktur. Nitekim Allahu Teâlâ bu hususta mealen şöyle buyurmaktadır:
Müminler! Kendilerinden hoşlanmadığınız halde kadınlara mirasçı olmaya kalkmanız size helal değildir. Onlara verdiğinizden geri almak için baskı da yapmayın; ispatlanabilir bir fuhuş yapmış olurlarsa o başka. Onlarla marufa uygun geçinin. Eğer onlardan hoşlanmadıysanız bakarsınız ki, siz bir şeyden hoşlanmıyorsunuz ama Allah onda bir çok hayırlar yaratacak olabilir. (Nisa 4/19)
Dolayısıyla koca hanımının kazancına el koyamaz. Ama kadın kazandığını hayat müşterektir deyip çocuklarının eğitimi, evin geçimi ya da bir başka iş için dilerse kazancını kocasına verebilir.
Her gün mezarlığa gidilebilir mi?
Hanefi mezhebine göre kabir ziyaretini Perşembe, Cuma ve Cumartesi günleri yapmak faziletlidir. Ancak Cuma günü ziyaret etmek daha faziletlidir.
Şafiî mezhebine göre ise, perşembe gününün ikindi vaktinden başlamak üzere cumartesi sabahına kadar ziyaret etmek diğer gün ve vakitlerden daha faziletlidir.
Buna göre kabir ziyareti için en faziletli gün Perşembe günü ikindi vaktinden sonra ve Cuma günüdür. Ancak fazilet açısından en uygun bu vakit ve günler olmakla beraber diğer gün ve vakitlerde de ziyaret etmek mümkün ve caizdir.
Herhangi bir yerde kesmek üzere adak adayan kimse bu adağını başka bir yerde kesebilir mi?
Adak, kişinin bir ibadeti yapacağına dair Allah'a söz vererek üzerine borç kılması anlamına geldiğinden, bu borçtan kurtulması için adağını yerine getirmesi gerekir. Bundan dolayı kurban keseceğine dair adakta bulunan kişi, ancak kurban kesmek suretiyle adağını yerine getirmiş olur.
Ancak adağı adadığı yerde kesmek zorunda değildir. Yani adakta yer bağlayıcı değildir. İster bu adağını söylediği yerde keser, isterse evinde, dilerse başka bir yerde keser hepsi de caiz ve geçerlidir. Ancak illaki mutmain olmak istiyorsa adadığı yerde keser.
Günün Ayeti
O, Kendisinden isteyebileceğiniz her şeyi size verdi.
İbrahim Suresi 34.
Günün Hadisi
Birbirinizin özel ve mahrem hayatını araştırmayın.
Müslim, Birr 30.
Günün Sözü
Düşünmek kolaydır, yapmak zordur.
Goethe
Günün Duası
Allahım bugün yapacağım bütün hayır, ibadet ve duaları samimi ve ihlaslı yapabilmeyi bana nasip et.
Bunları biliyor muyuz?
Zaruret Nedir?
İnsanın canına, uzuvlarına, kişiliğine, aklına, malına veya bunların tabiilerine bir zararın veya eziyetin gelmesinden korkulan tehlike veya şiddetli meşakkat halidir. Ölümle tehdit, hastalık, çölde aç ve susuz kalmak böyledir.
Günün Nüktesi
Beni aldatmaya mı çalışıyorsunuz?
Ebû Hüreyre anlatıyor: "Resûlullah efendimiz buyurdular ki: "Ahir zamanda, dinle dünyayı taleb eden insanlar zuhur edecek. Bunlar, insanlara iyi görünüp, onları aldatmak için öyle bir yumuşaklığa bürünürler ki koyun postu yanlarında kaba kalır. Diller de baldan daha tatlıdır. Ancak kalbleri kurtlarınkinden vahşidir.
Allah bunlar için şöyle diyecektir: "Beni aldatmaya mı çalışıyorsunuz, yoksa bana karşı cürete mi yelteniyorsunuz?
Yemin olsun, bunlar üzerine, kendilerinden çıkacak öyle bir fitne göndereceğim ki, içlerinde halîm olanlar bile şaşkına dönecekler."
Tirmizî, Zühd 60,