Bebeğe isim koyarken illaki Arapça ya da Kur’an’da olan bir ismi mi koymak gerekir?


  • Oluşturulma Tarihi : 18.03.2022 07:39
  • Güncelleme Tarihi :
Bebeğe isim koyarken illaki Arapça ya da Kur’an’da olan bir ismi mi koymak gerekir? yazının resmi

Çocuklara isim koyarken koyulan ismin illaki Arapça bir isim veya Kur’an da geçmiş olması gerekmez. Bir ismin manası güzel olduktan sonra Arapça, Türkçe, Farsça, Kürtçe… Olmasında dini bir sakınca yoktur. Ama isim koyarken Kur’an-ı Kerim’de geçen bir ismi veya peygamberlerin ve sahabelerin ve evliyaların ismini tercih etmek daha doğru ve güzeldir. Yani önemli olan hangi dilde olması değil, koyulan ismin mana olarak güzel olması ve çocuğu toplum içinde rencide etmemesi ve aynı zamanda dine muhalif bir ismin olmamasıdır. Mesela: Kur’anda Ebu Leheb’in ismi de geçmektedir ve Kur’an Ebu Leheb hakkında hiç de iyi bahsetmemektedir. Kur’anda geçiyor diye çocuğumuza Ebu Leheb ismini veremeyiz. Unutmayalım ki kıyamet gününde herkes ismiyle çağrılacaktır. O halde isim koyarken bu hakikati göz önünde bulundurmak gerekir.

Eşlerin ibadetler açısından birbirine karşı bir sorumluluğu var mıdır?

İslam’a göre herkes yaptıklarından sorumludur. Kimse kimsenin yaptığından sorumlu değildir. Nitekim bu hususta Kur’an-ı Kerim’de mealen şöyle buyurulmaktadır: ‘Hiç bir günahkar, başkasının günahını çekmez. Eğer yükü ağır gelen kimse onu taşımak için (başkalarını çağırsa) onun yükünden hiç bir şey (alınıp) taşınmaz. Akrabası dahi olsa (kimse onun yükünü taşımaz)’ buyrulur (Fatır, 35/18).

Aynı şekilde İslam, her insanın bir iradesi ve seçme hürriyeti bulunduğunu ve bunun sonucu olarak yaptıklarından sorumlu olacağını bildirmiştir. ‘Her kim zerre kadar iyilik yapmışsa onu görür, kim de zerre kadar kötülük yapmışsa onu görür’ (Zilzal, 99/7-8) mealindeki ayet buna delildir. Buna göre kişi ibadetlerini yerine getirmezse bunun hesabını Allah’a verecektir. Diğer Müslümanlara düşen ise ona nasihat etmek ve telkinlerde (emr-i bi’l- ma’ruf) bulunmaktır. İnsanın emr-i bi’l-ma’rufa en yakınlarından, ailesinden başlaması esastır. Nitekim Hz. Peygamber’e de böyle emredilmiştir. Rabbimiz ona tebliği emrederken, ‘ (Önce) en yakın akrabanı uyar’ buyurmuştur (Şuara, 26/214).

Hadis-i Şerifte de efendimiz: ‘Hepiniz çobansınız ve hepiniz sorumlu olduğunuz kişilerden mesulsünüz buyurmaktadır.’ Buna göre karı koca birbirinin ibadetinden sorumlu değildir. Taraflardan birisi bu ibadeti ihmal ederse diğeri ona nasihat eder. Ancak bundan dolayı bir günahı olmaz.

Sebepsiz olarak bir mezarı başka bir yere nakletmek caiz mi?

Kabrin olduğu yerden yol geçmesi, su altında kalması veya bulunduğu yerin başkasına ait olup sahibinin orada cenaze defnine izninin bulunmaması gibi zorunlu bir durum bulunmadıkça, defnedilen cesedin başka bir mezarlığa nakledilmek üzere, çıkarılması dinen caiz değildir. Bu konuda ölenin vasiyetinin bulunması, mezarın yakınları tarafından ziyaret edilmesinin çok zor olması, yolunun olmaması gibi hususlar, kabrin nakli için geçerli mazeret sayılmaz.

Günün Ayeti

Şu da kesindir ki, ne yerde, ne de gökte hiçbir şey Allah’a gizli kalmaz.

Al-i İmran, 3/5.

Günün Hadisi

Kim darda kalan bir kimsenin işini kolaylaştırırsa, Allah da dünya ve âhirette onun işlerini kolaylaştırır. Kul, kardeşinin yardımında olduğu sürece, Allah da onun yardımcısı olur.’

(Ebû Dâvûd, ‘Edeb’, 60)

Günün Sözü

Ağlamanın en güzeli ve iyisi, İslam’a uygun olmayan amellerle geçirilen ömür için ağlamaktır.

Ebü’l-Havârî

Günün Duası

Allah’ım bugün vatanımızı ve milletimizi her türlü kaza, bela, afet ve terörden muhafaza eyle.

Bunları biliyor muyuz?

Binayı Salat Nedir?

Namaz kılarken elinde olmayan bir sebeple abdesti bozulan bir kimsenin abdest aldıktan sonra namazına kaldığı yerden devam etmesi demektir.

Günün Nüktesi

Rızık peşinde koşun…

Bir şahıs, heyecan ve ıstırapla, İmam Sadık’ın huzuruna gelerek:

- Ne olursunuz efendim, Allah’a bana daha fazla rızık vermesi için dua da bulunun, çünkü çok yoksulum, dedi.

İmam:

- Hayır, asla dua edemem buyurdu.

- Niçin edemezsiniz efendim?

- Zira Allah bu iş için bir yol tayin etmiştir; rızk peşinden koşun ve onu elde edin diye de emir buyurmuştur. Halbuki sen evinde oturup, dua etmek suretiyle, rızkın senin peşinden gelmesini istiyorsun.

Bebeğe isim koyarken illaki Arapça ya da Kur’an’da olan bir ismi mi koymak gerekir?
Doç. Dr. Zeki Uyanık
Yazarımız Kim ?

Doç. Dr. Zeki Uyanık