Sayfa Yükleniyor...
Kiracının, kiraladığı yeri muhafaza hususunda, özürsüz olarak kusur etmesi neticesinde veya kiracının icabında ödemeden ayrıldığı kira, elektrik parası su parası gibi, paraları telafi edebilmek için kiracıdan kefil veya (rehin) depozit alınabilir. Rehin (depozit) alacağın teminatıdır. Ayrıca, kiracının izni olmadıkça, rehin (depozit) alan rehinden istifade edemez.Bu para emanet hükmündedir. Kira mukavelesi bitince, kiracının kiralayanı borcu yoksa, aynen iade edilir.
Kanguru etini yemek caiz mi?
Yaratılışında vahşet olmayan, iğrenç görülmeyen, pislik ve leş yemeyen hayvanların etleri dini ölçüler içinde helal kabul edilmiştir. Buna göre otla beslenen ve temiz şeyler yiyen, ceylan, geyik, antilop gibi av hayvanları sınıfına giren kanguru etinin yenmesi helaldir.
Şükür kurbanı ne demektir?
Şükür kurbanı, kişinin temenni ettiği veya olması istediği bir işin olması ya da bir başarıya, hayırlı neticeye mala, evlada erişmesi vesilesi ile Allah'a bir şükür babından kestiği hayvana şükür kurbanı denir.
Kişinin, arzu ve temenni ettiği bir amaca ulaşması veya bir nimete nail olması sebebiyle şükür kurbanı kesebilir. Ancak böyle bir nimeti elde eden kişinin, adakta bulunmadığı sürece, kurban kesmesi gerekmez. Bunlar gerçekleştiği zaman şayet adakta bulunmamışsa isterse kurban keser ama kesmese günaha düşmez.
Evlatlıkta mahremiyet ölçüsü nedir?
Evlatlık edinme durumunda çocuk akıl buluğ olduktan itibaren mahremiyet esasları işler. Onun için evlatlık alınan kişi buluğa erdikten sonra kendisini evlat edinen anne ve babaya yabancı kişi gibi kabul edilir.
Evlatlık alınan kimse yabancılara karşı yani nikâhlanabileceği kişilere karşı nasıl bir tavır ve tesettür takınıyorsa aynı şekilde kendisini evlat edinen aileye karşı da onlarda kendisine karşı aynı tavrı takınmak zorundadır. Zaten bundan hareketle İslam dini evlatlığı yasaklamıştır. Aynı zamanda aile ile evlatlığın birbirine mirasçı olması da dinen yasaklanmıştır.
Mezarlıkta mum yakmanın dinde yeri var mı?
Kabrin başında mum yakmak dinen uygun değildir. Bu ve benzeri örf ve adetler inancımızda yeri olmayan, aynı zamanda da ölüye hiçbir faydası olmayan birer bidattir.
İslam inancında yeri olmadığından, daha da ötesi bidat ve hurafe olduğundan bu tarz adetlerden sakınmak gerekir.
Bunların yerine mezarlıkta bilen kimse Kuran okumalı ya da okutmalıdır. İmkanı yoksa en azından bir Fatiha okumalı, ölüye dua etmelidir. Çünkü bu dua ve okuma ölüye bir fayda verir. Ancak mum yakmanın ölüye hiçbir faydası olmaz.
Günün Ayeti
Göğün boşluğunda Allah'ın buyruğuna boyun eğerek uçan kuşlara bakmıyorlar mı? Onları Allah'tan başka tutan kimse yoktur. İnanan millet için bunda dersler vardır.
Günün Hadisi
Kim, ödemek arzusu ile insanların malını alır ise, Allah (onun borcunu) ona bedel eda eder. Kim de telef etmek niyetiyle halkın malını alırsa Allah onu telef eder. (Buharî, İstikrâz, 2)
Günün Sözü
İnsanı olgunlaştıran yaşı değil yaşadıklarıdır.
Günün Duası
Ey Allah'ım bana cennet yolunu kolaylaştır ve beni cehennem yolundan uzaklaştır.
Bunları biliyor muyuz?
Ashab Ne Demektir?
Hz. Peygamberi gören ve onunla sohbet eden Müslümanlar demektir.
Günün Nüktesi
Size Bir Emanetim Var
Bir gün dilenci kılığında birisi tarafından Ahmed Kuseyrinin evinin kapısı çalınır. Kim olduğu sorulunca, Ahmed Kuseyriyi görmek istediğini söyler. Evde olmadığı bildirilince;
- Size bir emânetim var
diyerek bir dağarcık, bir torba ve küçük bir çıkını bırakıp almalarını söyleyerek ayrılıp gider. Giderken de;
- Sonra uğrarım der.
Ahmed Kuseyrî hazretleri geç vakit eve gelir. Hanımı da kapıya gelen ziyaretçiden ve bıraktıklarından bahsetmeyi unutur. Gece yarısı mutfaktan sesler işiterek gidip bakarlar. Bırakılan küçük kaptan kazanlar dolduracak kadar bal taşıyor. Torbadaki bir avuç darı çuvallar dolduracak kadar artıyor. Çıkından ise çil çil altınlar taşıp yerlere dökülüyor.
Ahmed Kuseyrî;
- Nedir bu hâller? diye sorunca hanımı şaşkın ve hayretler içinde;
- Bilmiyorum der.
Ahmed Kuseyrî;
- Bugün bize gelen oldu mu? diye sorar.
Hanımı hatırlayıp;
- Evet bir ihtiyar geldi. Sizi sordu. Sonra uğrarım diyerek bunları bıraktı. Bereketlenip taşan bu şeyler ona âittir dedi.
Ahmed Kuseyrî hazretleri bir an düşünüp;
- Bu gelen Hızır Aleyhisselâm mıydı yoksa? deyince, bırakılan kaplardaki artmalar ve taşmalar durdu. Böylece Hızır Aleyhisselâmın bereketine kavuştular.