İsteyerek veya istemeyerek olsun bir kişinin malına zarar veren bir insan, şayet o kişiyi tanıyor veya bulma imkanı varsa bulmalı ve ona hakkını helal ettirerek zararını tazmin etmelidir. Kişi ölmüşse mirasçılarına hakkı tazmin etmeli ya da onlardan helallik istemelidir. Şayet o kişiyi veya ailesini, mirasçılarını bulma imkanı yok ise onun adına bir hayır kuruluşuna veya fakir bir kişiye para yardımı yaparak hayırda bulunmalıdır.
Kimin kestiği hayvan yenir, kimin kestiği yenmez?
Müslümanların ve ehl-i kitap denilen Yahudi ve Hıristiyanların usulüne göre kestikleri hayvanların etleri yenir. Ateşe, güneşe, yıldızlara, puta tapanların dinden yani İslam’dan irtidat edenlerin, dine ve Allah’a inanmayanların ise kestikleri hayvanların etleri yenmez.
Kaza edilecek olan namazlar arasında bir sıra takip etmek şart mıdır?
Kaza edilecek namazlar arasında sıra gözetilip gözetilmeyeceği bu namazları kılacak kimsenin durumuna göre değişir. Hanefi mezhebine göre, kaza namazı kılacak kişi sahib-i tertip ise yani daha önce vaktinde kılmadığı bir namaz üzerinden başka bir namaz geçirmemiş veya en fazla beş vakit namaz geçirmiş olanlar vaktinde kılamadıkları ilk namazdan başlayarak sırayla kılarlar, ardından içinde bulundukları vaktin farzını kılarlar. Sahib-i tertip olmayan yani altı vakit veya daha çok namazı kazaya kalmış olan kimselerin ise, bu namazları kaza ederken tertibe riayet etmesi gerekmez. Eğer sadece vaktin farzını kılacak kadar bir zaman kalmışsa bu takdirde kaza namazlarını değil önce vaktin namazını kılar. Kişi altı vakitten fazla namazı kazaya bırakmış ise sahib-i tertib olmaktan çıkar. Bu durumda dilediği vakitte dilediği namazın kazasını kılabilir. Şafi mezhebine göre ise tertibe riayet vacip değil müstehaptır.
Bardağın kırılması aydınlık mıdır?
Bu deyim halk arasında dolaşan batıl ve hurafe olan inançlardan birisidir. Bardak ya da camın kırılması ne bir hayra ne de bir uğursuzluğa işaret etmez. Bu tarz inanışlar tamamen halk arasında dolaşan hurafelerdir inanmamak gerekir.
İnsanın burcu ile ilgili yapılan yorumların dinde yeri var mı?
İnsanın geleceği ile ilgili yapılan burç yorumlarının dini bir dayanağı ve değeri yoktur. Psikolojik açıdan belki kişiyi etkiler. Ancak doğruluk payı olmadığı gibi, eğer gelecek hakkında bilgi vermeye yönelik olursa bu burçları yorumlayan kişinin dini sorumluluğu da olur. Bu sorumluluk duruma göre bazen büyük günah bazen de insanın imanına zarar verecek türden olur.
Günün Ayeti
Dünya hayatı, eğlence ve oyundan başka bir şey değildir. Ahiret yurdu ise, Allah’tan korkanlar için daha hayırlıdır. Aklınızı kullanmaz mısınız? Enam, 6/32.
Günün Hadisi
“Kişi evine girince şu duayı okusun: Allah’ım! Senden hayırlı girişler, hayırlı çıkışlar istiyorum. Allah’ın adıyla girdik, Allah’ın adıyla çıktık, Allah’a tevekkül ettik”. Bu duayı okuduktan sonra ailesine selam versin.” Ebu Davud, “Edeb”, 112.
Günün Sözü
Kişi kim olduğunu bilmek isterse, kimleri sevdiğine baksın. Mevlana.
Günün Duası
Ya rabbi bugün mahzun bir yüreği sevindirmeyi bana nasip et.
Bunları biliyor muyuz?
Faite nedir?
Gaflet, uyku, unutmak, hastalık, düşman korkusu gibi bir özürle kaçırılan farz veya vacip namaz demektir.
Günün Nüktesi
Niçin Şükrediyorsun?
Harun Reşid, Bağdat’ın dışındaki bahçeleri gezerken ihtiyar bir Arap’ın hurma fidanı diktiğini görür, yanına gider, sorar, “ Ey! İhtiyar! Hurma ağacı kırk senede meyve verir. Sen ise yaşlısın. Meyvesini yiyemeyeceğin bir ağacı dikip de ne yapacaksın?” İhtiyar cevap verir: “Daha öncekiler gördüğünüz bu ağaçları sırf bizim için dikmişler. Ben de bunu kendim için değil, benden sonrakiler için dikiyorum.” Bu cevap padişahın hoşuna gider ve yaşlı adama ihsanda bulunur. Yaşlı adam verilen parayı aldıktan sonra, eliyle sakalını sıvazlar, “Allah’a şükür!” der. Harun Reşid, “Niçin şükrediyorsun” diye sorduğunda şu cevabı verir: “Herkes diktiği ağacın meyvesini kırk senede alır, oysa ben bugün diktiğim ağacın meyvesinin yine bugün alıyorum. Nasıl şükretmem.” Bu cevap hoşuna gider. Harun Reşid’in tekrar ihsanda bulunur. Yaşlı adam bir kere daha şükrettikten sonra konuşmasını şöyle sürdürür: “Bu defa ki şükredişimin sebebi de şudur; Başkaları ağaçlarının meyvesini bir kere alırken ben bir gün de iki kere alıyorum.” Harun Reşid gülümseyerek vezirine döner: “Yürü gidelim bu ihtiyar bizde para bırakmayacak” der.