Geri ödeneceği kesin olan alacakların, her yıl alacaklı tarafından zekatlarının ödenmesi gerekir. Alacak tahsil edilmeden önce zekatı verilmemişse, tahsil edildikten sonra, geçmiş yıllara ait zekatlar da ödenmelidir.
İnkar edilen veya geri alınma ihtimali olmayan alacakların her yıl zekatının verilmesi gerekmez. Şayet böyle bir alacak daha sonra ödenirse zekatını öder.
Oruç, imsak vaktinden iftar vaktine kadar, ibadet niyetiyle yeme, içme ve cinsel ilişkiden uzak durmaktır. Orucun sahih/geçerli olması için, “oruç tutmaya niyet etmiş ve orucu bozacak şeylerden kaçınmış olmak” şarttır.
Gündüzleri az veya çok uyumak, orucun sıhhatine zarar vermez. Orucun vereceği sıkıntılardan uzak kalmak ve onları hissetmemek kastıyla, gerekli olmadığı halde ramazan günlerinde uzun süreli uyumanın, orucun hikmetiyle bağdaşmayacağı da unutulmamalıdır. Ancak hiçbir şekilde uyumak oruca zarar vermez.
Zekat vermenin belli bir zamanı yoktur. Farz olduğu andan itibaren zekatın verilmesi gerekir. Bunun için belli bir ayı veya Ramazanı beklemeye gerek yoktur.
Yani zekat vermekle yükümlü olanların, yükümlü oldukları andan itibaren en kısa zamanda zekatlarını vermeleri uygun olur. Dinen bu böyle olmakla beraber ramazan ayında hayırlı ibadetlerin sevabı daha fazla olduğu için Müslümanlar zekat ödemeyi bu aya denk getirmektedirler.
Oruçluyken duş almak da denize girmek de orucu bozmaz. Fakat ağız ve burundan vücuda su girerse o zaman oruç bozulur. Duş alırken belki buna dikkat edebilirsiniz ama yüzerken ağız ve buruna su kaçması sıkça rastlanılabilir bir durumdur.
Bu yüzden oruçluyken denize girmek riskli ve doğru olmayan bir davranıştır.
Teravih namazında her selamdan sonra bir miktar oturup istirahat edildiği için bu dört rekata bir "Teravih" denilmiştir. Bunun için teravih namazı ismini bu dinlenmeden almaktadır. Hz. Peygamber ve sonraki asırlarda teravih namazı kılındığında selamdan sonra biraz oturup dinlendikten sonra kalkıp namaza devam edilirdi. Fakat günümüzde bu pek uygulanmaktadır.
Babası ölmüş ise üvey anneye, buluğ çağına erişip evden ayrılmış ise üvey çocuklara ve üvey babaya, fakir olmaları halinde zekat verilebilir.
Çünkü bunlarla zekatı veren kişi arsında usul ve füru ilişkisi olmadığı gibi, zekat veren şahıs bunlara bakmakla yükümlü de değildir.
Fıtır sadakasının sarf yerleri ile zekatın sarf yerlerinin aynı olduğu hususunda fakirler görüş birliği içindedir. Buna göre zekât dinen kime verilebiliyorsa aynı şekilde fıtır sadakası da verilebilir. Zekat dinen kime verilemiyorsa aynı şekilde fıtır da verilemez. Anne, baba, dede, nine, çocuk, torun gibi akrabalara normal zekat verilemediği için fıtır sadakası da verilemez.
Bunun için her Müslüman ister normal zekat ister fıtır sadakası, zekatı olsun yerine getirirken hak eden kişilere vermesi gerekir.
Günün Ayeti
Siz Allah için verirseniz, Allah onun yerine daha iyisini verir
Sebe, 34/39.
Günün Hadisi
“Kim bir Müslüman kardeşine iftar vakti yemek yedirirse, onun sevabı kadar da kendisine sevap yazılır. Yemek yedirdiği kimselerin sevabından da hiçbir şey eksilmez.”
(Tirmizî, “Savm”, 82.)
Günün Sözü
Tevbe edenlerle beraber oturun! Çünkü onların kalbi daha incedir.
Hz. Ömer
Günün Duası
Allah'ım oruç ve namazlarımızı affımıza vesile eyle.
Ramazan Kavramları
Hatim:
Kur'an-ı Kerim'in baştan sona kadar orijinalinden okunup bitirilmesidir.
Günün Nüktesi
Oruçlunun iki sevinci…
Hz. Peygamber buyurdu ki:
“Âdemoğlunun her ameli katlanır; iyilikler on katından yedi yüz katına kadar katlanır. Allah buyurdu ki: Oruç bunun dışındadır.
O benim içindir ve onun mükâfatını ben vereceğim. Çünkü yemesini ve arzularını benim rızam için terk etmektedir.
Oruçlu için iki sevinç vardır: İftar ettiğinde bir sevinç, Rabbine kavuştuğunda bir sevinç!
Oruçlu kişinin ağız kokusu, Allah indinde miskten daha hoştur. Oruç kalkandır, oruç kalkandır!”
(Buhârî, “Savm”, 9.)