Dinen boşama üç kere ile sınırlandırılmıştır. Bir ve ikincilerde eşlerin yeniden birleşme imkanı vardır.
Ancak üçüncü boşamadan sonra ise kesin ayrılık söz konusudur. Bu durumda, kadın başka bir şahıs ile hileli olmayan bir evlilik yapmadıkça ve bu evlilik boşama ya da ölüm ile sona ermedikçe ilk eşi ile tekrar evlenmeleri mümkün değildir.
Tabi buradaki evlilik hülle şeklinde anlaşmalı bir evlilik olmamalıdır. Şayet anlaşmalı bir evlilik olursa eski karı kocanın evlenmesi dinen uygun olmaz.
Faizin haram olduğunu bildiren ayet var mı?
Kur’an-ı Kerim’de faizin yasağına değişik üslup ve anlatım tarzlarıyla birden çok yerde temas edilmektedir. Kur’an-ı Kerim’de faizin kötü ve haram bir işlem olduğu şu ayetlerle ortaya konmuştur. “İnsanların mallarında artış olsun diye verdiğiniz faiz Allah katında artmaz, fakat rızasını isteyerek verdiğiniz zekata gelince, işte onu verenler (sevaplarını ve mallarını kat kat artıranlardır.” , “Ey iman edenler kat kat faiz yemeyin. Allah’tan korkun ki kurtuluşa eresiniz.”, “Faiz yiyen kimseler tıpkı şeytan çarpmış kimseler gibi çarpılmış olarak kalkarlar. Onların bu hali alışverişte faiz gibidir demelerindendir. Oysa Allah ticareti helal faizi haram kılmıştır...”
Söz konusu bu ayetlerde Allah faiz ile alışverişin farklı olduğunu vurgulayıp, faiz alıp vermenin dünyada ve ahiretteki kötü sonuçlarına işaret ederek yasaklayıp haram kılmıştır. Faizi yasaklayan bu ayetler olduğu gibi Hazret-i Peygamberimizin de faizi yasaklayan hadisleri mevcuttur.
Yabancı birini öz evlat gibi mirasçı kılmak caiz mi?
Bir Müslüman, yabancının oğlunu, kızını kendine öz evlat sayıp mirasına sahip kılamaz. Bu yabancı çocuk, büyüyünce onu öz baba gibi kabul edemeyeceği gibi, hanımını da öz ana olarak göremez, yabancılara ait mahremiyet aralarında devam eder. Nitekim sevgili peygamberimiz Zeyd’i kendisine evlat edinmiş, ancak Allah gönderdiği vahiyle bunu yasaklayıp, birinin başkasının öz oğlu, kızı olamayacağına işaret buyurmuştur.
İslam’da evlat edinmek olmamakla beraber birinin çocuğunu alıp muvakkat bir zaman için meşgul olmak mümkündür. Yahut yetimlere, yoksullara, kimsesizlere bakmak için ayrı bir usul bulup yardım etmek sevaptır, güzel bir yardımseverliktir.
Ancak öz evlat edinip mirasına namzet görmek caiz olmadığı gibi, nesillerin karışmasına sebep olacağından makul da değildir. Büyüdüklerinde aile içinde mahremiyet cereyan eder, ana-baba hükmü alamazlar. Ama buna rağmen bu çocuğa mal verilmek isteniyorsa miras olarak değil de yardım veya vasiyet olarak verilebilir.
Günün Ayeti
Kitabı sol tarafından verilen ise der ki: “Keşke kitabım verilmeseydi de, hesabımın ne olduğunu bilmeseydim. Hakka, 25-26.
Günün Hadisi
“Kim Allah için sever, Allah için buğzeder, Allah için verir, Allah için vermezse imanını kemâle erdirmiştir.”
Ebu Davud, “Sünne”, 15.
Günün Sözü
Helal ile beslersen çocuğunu hürmet ile öder borcunu, haram ile beslersen o’nu hakaret ile öder borcunu.
Necip Fazıl Kısakürek
Günün Duası
Allah’ım bu günümü geçmiş günlerimden ve ömrümden daha hayırlı ve bereketli eyle.
Bunları biliyor muyuz?
Tahiyyetü’l mescit nedir?
Mescidi/Camiyi selamlama namazıdır. Camiye giren kimsenin, mescidlerin sahibi olan Allah’a saygı ve ta’zîm amacıyla iki rekat namaz kılması anlamına gelir ki Hz. Peygamber, “Biriniz mescide girdiğinde, oturmadan önce iki rekat namaz kılsın” buyurmuştur.
Buna göre Camiye girdiğimizde kerahet vakti değilse iki rekat mescidi selamlama namazı kılmamız sünnettir. Şafii Mezhebine göre, camiyi girildiği her an Tahiyyetü’l mescit namazı kılınabilir ve bu namaz için kerahet vakti yoktur.
Günün Nüktesi
Bir öğüt…
Abdullah b. Süfyan şöyle demiştir:
“Peygamberimize:
- Ey Allah’ın Rasûlü! İslâmiyet hakkında bana bir öğüt veriniz ki, sizden sonra artık kimseden bir şey sormaya ihtiyacım kalmasın, dedim.
Bunun üzerine Peygamberimiz:
- Allah’a inandım de, sonra da dosdoğru ol,” buyurdu.
Müslim, “İman,” 13.