2

Bulamadığımız veya unuttuğumuz insanların hakkını nasıl ödeyebiliriz?


  • Oluşturulma Tarihi : 24.07.2015 06:34
  • Güncelleme Tarihi :

Bilinen ve ödenme imkânı olan haklar aynen ödenmeli, sahibinden de ayrıca helallik alınmalıdır. Ödenme imkânı olup, her nasılsa sahibine ödenemeyen maddi haklar, sahibi adına, yani sevabı ona olmak üzere muhtaçlara verilmeli, sahibi için de istiğfar etmelidir.

Sahibine söyleme ve ödeme imkânı olmayan, başkasına da ödenemeyen haklar için, hakkın sahibine ve kendine çokça mağfiret dilemeli, ona kendisindeki hakkını helâl ettirmesini Allah`tan ısrarla istemeli ve yakarmalıdır.

İslam’ın yasakladığı bir malın ticaretini yapmak caiz mi?

 İslam fıkhına göre bir kimsenin herhangi bir malı satabilmesi için, önce o mala sahip olması gerekir. Sahip olunmayan bir şeyin satılabilmesi, şüphesiz söz konusu değildir.

İslamî hükümlere göre, domuz eti, sarhoşluk veren içki ve benzerleri mallar Müslüman’ın sahip olabileceği mütekavvim bir mal değildir. Müslüman bunları satın alamaz, imal edemez ve edinemez.

Bu itibarla, bir Müslüman’ın, müşteriler gayr-ı Müslim bile olsa, bu tür haram malların ticaretini yapması, dinen caiz değildir.

 Haram yoldan kazanılan para ne yapılmalıdır?

İslamiyet her zaman kişinin rızkını aramasını ve bu rızkı ararken de rızkı verenin rızasına uygun aramasını emretmektedir. Yani meşru çerçevede rızkını aramasını istemektedir. Durum bu olmakla beraber kul bazen çerçeveyi ihlal etmekte ve dinen hoş olmayan davranışların içine girmekte, haram bir işe girişebilmektedir.

      Dolayısıyla haram bir yolla rızkını temin etmektedir. Bu yolla kazanılan para haramdır. Böyle şeylerle uğraşmak da günahtır. Bununla beraber ortada böyle bir para varsa bu para hayır kurumlarına veya fakirlere, herhangi bir sevap beklemeden verilmelidir.

Faizin haram olmasında ne gibi hikmetler vardır?

     Faiz yasağı İslam’ın temel ilkelerinden biridir. Nitekim Kur'an'ı Kerim'de faiz yasağına değişik üslup ve anlatım tarzıyla birden çok yerde temas edilmektedir. "Ey İman edenler, kat kat faiz yemeyin Allah'tan korkun ki kurtuluşa eresiniz." (Al-i İmran 130), "Faiz yiyen kimseler tıpkı şeytan çarpmış kimseler gibi çarpılmış olarak kalkarlar. Onların bu hali, alışveriş de faiz gibidir, demelerindendir. Oysa Allah ticareti helal, faizi haram kılmıştır..." (Bakara 275-279) Ayetleri bunlardan sadece bir kaç örnektir.

 Söz konusu bu ayetler ve peygamberin hadislerinde şiddetle kınanan ve ortaya koyulan faiz yasağı İslam iktisadının hem ana öğelerinden birisi, hem de makul bir gereğidir.

İslam bilginleri faiz yasağını şu gibi sebeplere bağlamaktadır:

-İslam servetin atıl bırakılmamasını, üretim ve yatırım dışında tutulmamasını istemekte.

-İslam temel üretim faktörü olarak "emek"i kabul etmiş sermayenin risk ve zarara katlanmadan tek başına kazanç aracı olmasını hoş görmemiştir.

İslam sermayenin faiz yolu ile tek bir zümrede toplanmasına hoş bakmamıştır.

-İslam ahlak anlayışında yardımlaşma ve dayanışma vardır. Zekat gibi, sadaka gibi, infak gibi, oysa faiz tam bunun tersidir. Yardımlaşma ve dayanışma karşılıksız değil, bilakis menfaate dayanmakta.

 -İslam ticaret ile faiz arasındaki ilişkiye atıfta bulunarak ticaretin helal, fazin haram olduğunu vurgulamıştır. Çünkü ticaret üretken olup, toplumda emeğe ve sermayeye dengeli bir pay verir, Paranın akışını hızlandırır, belli istihdam imkanları ortaya çıkarır. Faiz ise üretken değil tek taraflı çıkar sağlayan haksız bir kazanç olup sömürmektedir.

 Günün Ayeti

  “Kim yolunu Allah ve kitabıyla bulmaya çalışırsa, her işinde ona bir çıkış imkanı sağlar ve ummadığı, hesaplayamadığı bir yönde onu rızıklandırır.”

  Talâk 65/ 2-3

 Günün Hadisi

 Kişinin gerçek malı hayatında gönderdiğidir. Geriye koyduğu da varislerinin malıdır.

 Günün Sözü

İnsanları inandıkları şeylerden vazgeçirmek, bir şeye inandırmaktan daha zordur.

 E.Renan

 Günün Duası

  Allah’ım bugün beni şerden ve kötülüklerden uzak hayra ve iyiliğe yakın eyle.

Bunları biliyor muyuz?

Beytü'l-Ma'mûr nedir?

Yedinci semada melekler için inşa edilmiş, bir geleni bir daha gelmemek üzere her gün yetmiş bin meleğin ziyaret edip ibadet ettiği bir mabeddir.

Günün Nüktesi

Her gün bir sadaka…

Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“İnsanların her bir eklemi için her gün bir sadaka gerekir. İki kişi arasında adâletle hükmetmen sadakadır. Bineğine binmek isteyene yardım ederek bindirmen yahut yükünü bineğine yüklemen sadakadır. Güzel söz sadakadır. Namaz için mescide giderken attığın her adım bir sadakadır. Gelip geçenlere eziyet veren şeyleri yoldan gidermen de sadakadır.”

(Buhârî, Sulh 11)

Bulamadığımız veya unuttuğumuz insanların hakkını nasıl ödeyebiliriz?
Doç. Dr. Zeki Uyanık
Yazarımız Kim ?

Doç. Dr. Zeki Uyanık