2

Çalgılı düğün yapmak dinen caiz mi?


  • Oluşturulma Tarihi : 28.11.2016 07:55
  • Güncelleme Tarihi :

İslam’a göre düğün yapmak caizdir. Hatta tef çalıp evliliği insanlara ilan etmek Peygamberimizin bir tavsiyesidir.

Ama düğünde dikkat edilmesi gereken bir husus var ki o da, düğün yaparken dinin yasakladığı şeylerden kaçınmaktır. Birbirlerine haram olan kadın ve erkeklerin bir arada oynaması,  İslam’ın yasakladığı çalgılarla düğünü yapmamak gerekir. Bunlara riayet etmeden çalgılı bir düğün yapmak dinen caiz değildir.

Kişinin imanı artar ya da eksilir mi?

İman inanılması gereken hususlar açısından artmaz ve eksilmez. Bir kimse, iman esaslarının tümünü kabul edip de, bir ya da birkaçına inanmazsa, iman etmiş sayılmaz. Bu durumda, iman gerçekleşmediğinden, artması ve eksilmesi söz konusu değildir. Ancak güçlü ve zayıf olmak açısından farklılık gösterir; kiminin imanı kuvvetli, kiminin zayıftır.

İmanda bu çeşit farklılığın bulunduğuna Kur’an-ı Kerim’de işaret edilmiştir: “Herhangi bir sure indirildiğinde, içlerinden (alaylı bir şekilde) ‘Bu hanginizin imanını artırdı?’ diyenler olur. İman etmiş olanlara gelince, inen sure onların imanını artırmıştır.” (Tevbe 9/124); “O, inananların imanlarını kat kat artırmaları için kalplerine huzur ve güven indirendir.” (Fetih 48/4); “Allah'ın ayetleri kendilerine okunduğu zaman (bu) onların (mü'minlerin) imanlarını artırır.” (Enfal 8/2)

Buna göre kişi günah işleye işleye imanını zayıflatmaktadır. Aynı şekilde kişi hayır işleye işleye ibadet ede ede de imanı artar.

Erkeklerin saçlarını uzatması günah mıdır?

Saçı temizlemek, taramak, koku sürmek Hz. Peygamber’in teşvik ettiği hususlardandır. Zira bu konuda Hz. Peygamber: “Saçı olan kişi bakımına özen göstersin” buyurmuşlardır.

Bu itibarla saçların temizliğine dikkat etmek şartıyla erkeklerin saçlarını uzatmalarında ve dilediği şekilde taramalarında dinen bir sakınca yoktur. Ancak bu kimselerin bulundukları ortamdaki örfü de dikkate almaları daha doğru olur.

Belalar ve musibetler kader midir?

Belaları ve musibetleri üç gurupta değerlendirmek gerekir.

a) İnsan iradesinin söz konusu olmadığı belalar ve musibetler (depremler, engelli olarak doğmak gibi).

b) İnsan iradesinin kısmen söz konusu olduğu belalar ve musibetler (kısmen kabahatli olduğumuz trafik kazaları gibi).

c) İnsan iradesinin söz konusu olduğu belalar ve musibetler (alkollü araç kullanarak sebebiyet verilen kazalar, dikkatsizlik ve tedbirsizlik sonucu maruz kalınan hastalıklar gibi).

Allah’ın ilmine bakan boyutuyla bunların hepsi kader olmakla birlikte, ilki ve belli oranda ikincisi terim anlamıyla da kaderdir. Bu çeşit bela ve musibetler sabretmek şartıyla günahlara kefaret olduğu gibi Allah indinde daha yüksek derece almaya da vesiledir. Sonuncusu ise insanların hatasından kaynaklandığı için, ilahi ilim açısından kaderin dışında olmamakla beraber insanlar bundan sorumludur.

Mümine düşen her çeşit bela ve musibetlerden Allah’a sığınmak, fakat eğer bunlara maruz kalınırsa sabretmek ve kadere inanarak teselli bulmaktır. Şunu unutmamak gerekir ki Allah sonsuz rahmet ve inayet sahibidir.

Dolayısıyla musibete maruz kalan bir kimseyi, sabretmesi şartıyla büyük mükâfatlara nail kılacaktır. Ayrıca Allah insanları imtihan ettiği için, dilerse birtakım bela ve musibetler verebilir. İnsanlar bu durumda kulluklarının gerektirdiği tutum içinde olmalıdırlar.

Duada ellerimizi yüzümüze sürmemizin hikmeti nedir?

Dua ederken Allah’ın rahmeti bizlerin üzerimize yağıyor. Bizlerde bu rahmetten nasiplenmek için dua ederken ellerimizi rahmetin geldiği göklere doğru kaldırıyor daha sonra da bu rahmeti yüzümüze ve bedenimize sürüyoruz.

Nitekim Hz. Peygamber efendimiz Fatiha’yı okuduktan sonra ellerini mübarek yüzüne sürerdi. Hatta yatıp uzanırken okuduğunda vücuduna sürerdi. Dolayısıyla duada ellerimizi yüzümüze sürmek hem rahmetten nasiplenmeye vesiledir hem de sünnettir.Ama illaki yüzümüze sürmek zorunda mıyız hayır sürmek zorunda değiliz. Ama o zamanda güzel olan bir sünnetin sevabından ve uygulamasından uzak kalmış oluyoruz.

Günün Ayeti

Kimin ömrünü uzatıyorsak, yaratılışta onu (güç ve kuvvetini alarak) tersine çeviriyoruz. Hâlâ akıllanmayacaklar mı?

Günün Hadisi

Bir hastayı ziyaret ettiğinde, ondan senin için dua etmesini iste. Zira onun duası, meleklerin duası gibidir.

Günün Sözü

Eli dar olanın gönlü de dar olur.

Günün Duası

Ya Rabbi bugün bana bir insanın duasını almayı nasip et.

Bunları Biliyor muyuz?

Mubah Nedir?

Dinen yapılıp yapılmaması serbest bırakılan şeydir.

Günün Nüktesi

Ebu Dücane…

Gönlü hakikat incileriyle bezenmiş yüce sahabe takvada en ileri derecedeydi. Bütün namazlarını Peygamberin arkasında kılıyordu. Ebu Dücane seher vakti gelir gelmez evinden çıkıyor, Mescidi Nebevinin yolunu tutuyor, sabah namazını devamlı olarak Kainatın Efendisiyle kılıyordu. Fakat namazı kılar kılmaz dua ve tesbihleri beklemeden kalkıp gidiyordu. Bu husus Nebiyyi Muhteremin dikkatini çekmiş olacak ki bir gür sordular:

- Ey Ebu Dücane! Neden acele çıkıp gidiyorsun?

Ebu Dücanenin gönül dudakları dile geldi ve:

- Ey Allah’ın Sevgili Rasulü, dedi. Sana feda olayım. Sebebi şudur: Komşumun bahçesindeki hurmaların dalları bizim evin önüne kadar uzanıyor. Gecikecek olursam bizim çocuklar uyanacak ve rüzgarın tesiriyle avucumuza dökülen olgun hurmaları bilmeyerek yiyecek, midelerine haram lokma girmiş olacak. Buna meydan vermemek için dökülen hurmaları topluyor, komşumun evinin önüne bırakıyorum dedi.

Ebu Dücanenin bu davranışı Hz. Peygamber’i memnun etti ve duygulandırdı.

Çalgılı düğün yapmak dinen caiz mi?
Doç. Dr. Zeki Uyanık
Yazarımız Kim ?

Doç. Dr. Zeki Uyanık