İslam’a göre insan yaratılış olarak şerefli bir mahluktur. Nitekim Kur’an-ı Kerim’de bu konuda mealen şöyle buyrulmaktadır. “And olsun biz insanoğlunu şerefli kıldık.” (İsrâ, 17/70.) İnsan’a Allah’ın yarattığı bir varlık olduğundan hayattayken de ölümden sonra da saygı gösterilmesi gerekir. Öyle ki Hz. Peygamber yanından geçen bir cenaze için ayağa kalkmıştır. Cenazeye şahit olan kişi, vefat edenin yakınlarına taziyede bulunup üzüntülerini paylaşmalı onlara ve cenazeye saygı ile davranmalıdır. Ayrıca bundan ibret almalı ve tefekkür etmelidir. Ayağa kalkmak da bu ruh halinin bir ifadesidir. Sonuç olarak; cenaze için ayağa kalkmak zaruri olmamakla birlikte, ölüye ve yakınlarına saygının ifadesi olarak güzel bir davranıştır.
İnternetten indirilen programları kullanmak caiz mi?
Başkasının emeğini gasp anlamına gelecek her iş, tutum ve davranış, kul hakkı sorumluğunu gerektirir. Bu sorumluluk ise, söz konusu hak sahibine iade edilmedikçe veya helallik alınmadıkça ortadan kalkmaz. İslam emeğe büyük değer verir, haksız kazanca karşı çıkar. Kur’an-ı Kerim’de: “İnsan için ancak çalıştığı vardır.” (Necm, 53/39) buyurulur. Hz. Peygamber de emeğin hakkının verilmesini değişik hadisleriyle ifade etmişlerdir. Bunlardan birinde “Hiçbir kimse, elinin emeği ile kazandığını yemekten daha hayırlı bir kazanç yememiştir. Allah’ın Peygamberi Davud da kendi elinin emeğini yerdi.” (Buhari, Büyu’, 15) buyurmuşlardır. Teknolojinin geliştiği, insan emeğinin çok değişik şekil ve ortamlarda tezahür ettiği günümüzde aynı ölçüde hak ve emek ihlalleri söz konusu olmaktadır. Bu hak ihlalleri elektronik ve bilgisayar dünyasında da yaşanmaktadır. Bu tür haksız davranışlar sadece bireylerin hakkını gasp etmiş olmamakta, aynı zamanda, o alanlarda emek harcayan insanların yeni ürünler üretme konusundaki şevkini kırmakta, bu da geniş anlamda kamu hakkı ihlaline dönüşmektedir. Bu sebeple birer emek mahsulü olarak internet ortamına geçirilmiş olan her türlü program, yazılım, kitap müzik vb. ürünleri ilgililerin izni olmadan elde edip kullanmak caiz değildir.
Bir malın fiyatına sınırlama koymak caiz mi?
İslam’ın ekonomik anlayışında serbest piyasa anlayışı vardır. Bu anlayışta isteyen istediği oranda mal alır ve satar. Bu malı da istediği fiyata alır ve satar. Tabi olağan durumlar için geçerlidir. Ancak olağan üstü dönemlerde deprem, afet, kıtlık… Dönemlerinde devlet gerektiğinde malın hem stokunu, karaborsasını, önlemek hem de kıtlıktan dolayı insanların mağdur duruma düşmemeleri için fiyatlara fıkhi bir tanımla narh koyabilir. Yani fiyatlara sınırlama getirebilir. Lakin bugünkü piyasa koşulları gibi zamanlarda fiyatlara sınırlama getirilmez. Fiyatlara sınırlandırma getirilmediği gibi aynı zamanda kar oranlarına da bir sınırlandırma getirilmez. Çünkü istenilen bütün temel ihtiyaçlar her yer de var. Günümüzde de serbest rekabet piyasası var. Bir markette ya da iş yerinde satılan malının fiyatını beğenmeyen vatandaş diğer marketten ya da iş yerinden ihtiyacını alabiliyor. Kıtlık ve karaborsa olmadığından fiyatlara ve kar oranlarına bir oran koyulmaz. Tabi her ne kadar dinen fiyatlara bir oran koyulmasa da Müslüman yakışan başta ticaretinde olmak üzere hayatın her alanında ehli vicdan olmasıdır.
Günün Ayeti
Ey iman edenler! Allah’tan, O’na yaraşır şekilde korkun ve ancak Müslümanlar olarak can verin.
Al-i İmran, 3/102.
Günün Hadisi
Allah affeden kulun değerini artırır.
(Müslim, “Birr”, 69.)
Günün Sözü
Aşkın gözü kör, kulağı sağırdır; ne doğru yolu görür ne doğru sözü duyar.
Cenap Şahabettin
Günün Duası
Allah’ım imanımızı ibadet yaparak güçlendirmeyi güzel ahlak ile de süslemeyi nasip eyle.
Bunları biliyor muyuz?
Umur-i Zevkiyye Nedir?
Tasavvufta kalp ile tadarak, yaşayarak kavuşulan haller demektir.
Günün Nüktesi
Müslüman olmanın mükafatı...
Ebu Sa’îd der ki; Hz. Peygamber şöyle buyurdular:
“Bir kul İslâm’a girer ve bunda samimi olursa, daha önce yaptığı bütün hayırları Allah, lehine yazar, işlemiş olduğu bütün şerleri de affeder.
Müslüman olduktan sonra yaptıkları da şu şekilde muamele görür:
Yaptığı her hayır için en az on misli olmak üzere yedi yüz misline kadar sevap yazılır. İşlediği her bir şer için de, -Allah affetmediği takdirde- bir günah yazılır.”
Buharî, “İman”, 31.