Vefat eden kimse yıkanmadan olduğu mekanda kendisine Kuran okumak mekruh görülmüştür. Ancak ölünün olduğu mekandan başka bir mekanda kendisine Kur’an okunmasında dini bir mahzur yoktur. Aynı şekilde yıkanıp defin için hazırlanmış kişiye Kur’an okumada bir sakınca yoktur.
Tanımadığımız birisi bize selam verdiğinde selamını almamak caiz mi?
Dinimizce selam vermek sünnet onu cevaplandırmak ise farzdır. Bir topluma selam verildiği zaman o toplumdan bir kişi bu selama karşılık vermesi bu farzı yerine getirmek için yeterlidir. Şayet cevap verilmese o toplumda oturan her Müslüman günahkâr olmuş olur. Selamı o toplumun içinde oturan bir kimsenin ismini zikrederek verme durumunda ise ismi geçen kimse bu selama karşılık verme zorunda diğerleri için bir şey söz konusu değildir. Selam, benden sana bir zarar gelmez, anlamına geldiğine göre her Müslüman İslam’ın bu güzel şiarını günlük hayatında yaşaması ve yaşatması lazım. Selam verdiği gibi verilen selama da karşılık vermesi gerekir. Çünkü Kur’an-ı Kerim de Allah mealen şöyle buyurmaktadır: ‘Size bir selam verildiği zaman, ondan daha güzeliyle veya aynı selamla karşılık verin.’ (Nisa, 4/ 86) Dolayısıyla bize selam verildikten sonra selamı veren dost, akraba, tanıdık, tanımadık, küs ya da barışık kim olursa olsun selamına karşılık vermek üzerimize farzdır. Selama karşılık vermemek ise dinen uygun değildir.
Abdestsiz Ayetül Kürsi ve İhlas suresini okumak caiz mi?
Kur’an-ı Kerimi abdestsiz tutmak ya da taşımak dinen caiz değildir. Ancak abdest yokken Kur’an-ı kerime dokunmadan ezberden okumanın bir sakıncası yoktur. Buna göre kişi abdestli olarak Ayet-el Kürsi’yi, ihlas suresini ya da bir başka ayet veya sureyi okuyabileceği gibi abdestiz olarak da kurana dokunmadan bunları ezberden okuyabilir. Ancak tabii ki Müslümanın her daim abdestli olması ya da abdestli olarak bu kısa sureleri okuması daha evladır.
Abdest veya Gusülde bedeninden bir yeri yıkamayı unutan kimse ne yapması gerekir?
Kişi abdest ya da gusül alırken organlarından birisini yıkamadığını veya bir uzvunun kuru kalmış olduğunu sonradan anlayan kimsenin yeniden gusletmesi gerekmez. Sadece bu uzuvları yıkaması yeterli olur. Ancak arada farz bir namaz kılmış ise, onu iade etmesi gerekir.
İsâr nedir?
Kendisinin ihtiyacı olduğu halde başkasını kendi nefsine tercih etme duygusudur. Yani bir kimsenin, kendisinin muhtaç olduğu bir şeyi başka bir muhtaca vermesi, onu kendine tercih etmesi, başkasını kendinden daha çok düşünmesi demektir.
Günün Ayeti
“Ey Âdemoğulları! Size ayıp yerlerinizi örtecek giysi, süslenecek elbise yarattık. Takvâ elbisesi, işte o daha hayırlıdır.”
A’raf sûresi 7/26.
Günün Hadisi
“Gerçek şu ki, her insanın vücudunda 360 eklem (ve kemik) bulunmaktadır. Kim bu eklem sayısı kadar Allahü ekber, elhamdülillah, lâ ilâhe illallah der, Allah’dan bağışlanma diler, insanların yolu üzerinden taş, diken veya kemik gibi şeyleri kaldırır, iyiliği emreder veya kötülükten nehyeder ise, o günü kendisini cehennemden uzaklaştırmış olarak geçirir.”
Müslim, “Zekât”, 54.
Günün Sözü
Vicdan pusula gibidir. Ona uyarsan doğru yolu bulursun
Günün Duası
Allah’ım sahip olduğumuz iman ve nimetlerin kıymetini bilen kullarından eyle.
Bunları biliyor muyuz?
Zahid kime denir?
Dünyaya rağbet etmeyen, dünyadan etek çekerek kendini bütünüyle âhirete ve Hakk’a veren, mala, mülke, makama ve şöhrete değer vermeyen, dünyayı âhirete tercih eden kimse demektir.
Günün Nüktesi
Helal ve Haram Lokma...
Abdulkadir Geylani der ki:
“Haram yemek kalbi öldürür. Helal yemek ise onu ihya eder.
Lokma vardır kalbi nurlandırır, lokma vardır onu karartır.
Lokma vardır seni dünya ile meşgul olur hale getirir, lokma vardır ahiretle meşgul eder.
Lokma vardır sana dünyayı da ahireti de terk ettirir, seni dünya ile ahiretin yaratanına rağbet ettirir.”