Çocuğu olmayan bir kimse evlat sahibi olduğunda şükür için mevlid okutmak zorunda mı?


  • Oluşturulma Tarihi : 09.11.2019 06:36
  • Güncelleme Tarihi :
Çocuğu olmayan bir kimse evlat sahibi olduğunda şükür için mevlid okutmak zorunda mı? yazının resmi

Kişinin çocuk olduğunda bir şükür anlamında mevlit okutabilir. Ancak bu mevlidi zorunluluk anlamında okutmak zorunda değildir. Bu mevlidi okutmanın da bir vakti yoktur. Yani mevlidi çocuğun doğduğu gün ya da kırkıncı gününde okutmak zorunda değildir. Bu gibi merasimler güzel ve dinen hoş olmakla beraber dini bir vecibe ya da farz değildir. Ama yapılması halinde dinen sevap kazanılan güzel davranışlardır. Aynı zamanda anne ve babalar, çocukları dünyaya geldiğinde Allah’a hamd ve şükür maksadıyla isterlerse kurban keser, tatlı ikramı yaparlar. Fıkıh kitaplarında Akika adıyla geçen bu çocuk kurbanını kesme daha çok çocuğun doğumundan sonra ilk yedinci günde kesilmesi tavsiye edilmiştir. Ama daha sonra da kesilebilir. Dinen bir sakıncası yoktur. Buna göre Allah’a şükür babından ebeveynler çocukları olduğunda Kur’an veya mevlid okutmalarında bir sakınca yoktur. Bilakis dinen güzel bir davranıştır. Ama illaki bunu yapmak veya şu günde okutmak gerekmez. Birinci gün de olur. 40. gün de 100. günde de olur. Hiçbir fark yoktur.
Gece kılınan nafile namaz kaç rekat kılınmalıdır?
Geceleyin kılınan nafile namaz teheccüttür. Teheccüd namazının rekatları hususunda ise farklı ifadelerin yer aldığı sahih rivayetler vardır. Bu rivayetlerde Allah Resulü’nün 4, 8, 11, 13 rekat teheccüd kıldığı anlatılır. Hz. Peygamber bazen 4, bazen 8, bazen de 11 veya 13 rekat kılmıştır. Fakat Hanefi mezhebi, 11 rekat rivayeti en kavi rivayet olarak görmüş ve görüşünü bu istikamette belirlemiştir. Buna göre, 11 rekatın 3 rekatı vitir, geriye kalan 8 rekat ise teheccüd namazıdır. Dolayısıyla teheccüd namazı kılınacaksa, 8 rekat kılınmalıdır. Yalnız bu kesin hatlarla yapılmış bir sınırlandırma değildir. Yani farz namazlarda olduğu gibi, 8’den az veya çok olursa, teheccüd olmaz denilemez. Bu nafile bir namazdır. Onun için bir insan teheccüd adına kaç rekat kılarsa kılsın, o makbuldür. Ama Allah Resulü, bunu genellikle 8 rekat olarak kılmıştır.
Okunan Kur’an-ı Kerimin sevabı hayatta olan bir insana bağışlanabilir mi?
Bir Müslüman diğer Müslüman kardeşine çeşitli şekillerde yardımda bulunur. Bu yardımların bir kısmı maddi şekilde olduğu gibi, daha güzeli ve tesirli olanı manevi yardımdır. Mesela dualarında onun bağışlanmasını, günahının affolunmasını, Allah’ın rızasına ermesini ister. Tahiyyatta iken “Allah’ım, beni, ana-babamı ve bütün müminleri bağışla” manasında yaptığımız dua bunun bir yapacağı en iyi yardımın, ona gıyabında yaptığı dua etmek olarak ifade eden Peygamberimiz müminlerin manevi açıdan birbirlerine destek olmalarını tavsiye etmektedir. Diğer taraftan, hayatta olan insan rahmete, duaya ve sevaba ölmüş gibi muhtaçtır. Çünkü hayattaki kişi, devamlı surette şeytan, nefis ve çevresiyle mücadele halindedir. Mü’min kardeşleri onun manen imdadına yetişir, duaları, ibadetleri ve sevaplarıyla onu desteklerse bu mücadeleyi kazanma ihtimali kuvvet bulur. Kur’an ise bu hususta en büyük şefaatçi ve destekçidir. Bir insanın din kardeşine Kur’an’ı şefaatçi yaparak dua etmesi ve onun sevabını bağışlaması kadar güzel ne vardır? Böyle bir yardımlaşmanın olmamasını düşünmek, mü’minler arasındaki manevi bağların, irtibatların mevcut olmadığını iddia etmek olur.
Günün Ayeti
Kim Allah’ın sınırlarını aşarsa, şüphesiz kendine zulmetmiş olur. Talak, 65/1.
Günün Hadisi
Her kim Allah’ın rızasını nazara almadan insanların gönlünü kazanmak için iş yaparsa, Allah da onu insanların eline bırakır. Böylece felakete sürüklenir. (Tirmizi, “Zühd”, 65.)
Günün Sözü
Hayatta bir gayesi olmayan insanlar, bir nehir üzerinde akıp giden saman çöplerine benzerler; onlar gitmezler, ancak suyun akışına kapılırlar. Seneca
Günün Duası
Allah’ım bu günümü haramsız ve günahsız bitirmeyi nasip eyle.
Bunları biliyor muyuz?
Selef-i Salihin kimdir?
Ashab, tabiin ve tebe-i tabiin gibi Rasulüllahın asrına en yakın yaşayan Müslümanlardır. Bunlar inanç, ibadet ve diğer yaşantılarıyla bütün sapık ve bid’at sayılabilecek düşünce ve davranışlardan uzak kimselerdir.
Günün Nüktesi
Kulun Rabbine Manen Yakınlaşması…
Ebu Hüreyre’den rivayet edildiğine göre, Resulullah “Allah Teala şöyle buyurmuştur” dedi. “Her kim bir dostuma düşmanlık ederse, ben ona karşı harb ilan ederim. Kulum, kendisine emrettiğim farzlardan daha sevimli herhangi bir şeyle manen bana yakınlık sağlayamaz. Kulum bana (farzlara ilaveten işlediği) nafile ibadetlerle durmadan manen yaklaşır; nihayet ben onu severim. Kulumu sevince de (adeta) ben onun işiten kulağı, gören gözü, tutan eli ve yürüyen ayağı olurum. Benden ne isterse, onu mutlaka veririm, bana sığınırsa, onu korurum.” Buhari, “Rikak,” 38.
 

Çocuğu olmayan bir kimse evlat sahibi olduğunda şükür için mevlid okutmak zorunda mı?
Doç. Dr. Zeki Uyanık
Yazarımız Kim ?

Doç. Dr. Zeki Uyanık