Defnedilmiş birisinin mezarını başka bir yere nakletmek caiz mi?


  • Oluşturulma Tarihi : 15.01.2022 08:24
  • Güncelleme Tarihi :
Defnedilmiş birisinin mezarını başka bir yere nakletmek caiz mi? yazının resmi

Kabrin olduğu yerden yol geçmesi, su altında kalması veya bulunduğu yerin başkasına ait olup sahibinin orada cenaze defnine izninin bulunmaması gibi zorunlu bir durum bulunmadıkça, defnedilen cesedin başka bir mezarlığa nakledilmek üzere, çıkarılması dinen caiz değildir.

Bu konuda ölenin vasiyetinin bulunması, mezarın yakınları tarafından ziyaret edilmesinin çok zor olması, yolunun olmaması gibi hususlar, kabrin nakli için geçerli mazeret sayılmaz.

Ev veya araba alındığında kan akıtmak gerekir mi?

Ev veya araba almak kurban kesmeyi gerektirmez. Ancak bu konuda adak yapılmışsa adağın yerine getirilmesi gerekir. Ama kişi isterse elde edilen bu nimetlerden dolayı Allah’a şükür için, şükür kurbanı kesilebilir.

Bir diğer husus daha vardır ki: “Sadaka belaların define vesile olur” Böyle bir nimetten dolayı kurban kesip tasadduk etmenin muhtemel bir takım kaza ve belaların define vesile olacağı da umulur. Fakat bütün bunların yapılmasında bir adak söz konusu değilse bir vaciplik yoktur.

Gusül alması gereken kişinin dua etmesinde bir sakınca var mı?

alması gereken kişiye namaz kılmak, Kur’an-ı Kerim okumak, tutmak, Kabeyi tavaf etmek... gibi ibadetleri yapmak haramdır. Ama bazı kısa sureleri (Fatiha, Nas, Felak…) korunmak için okuyabilir.

yanında istediği şekilde ve dilde kendisi için veya başkası için de dua edebilir. Cünüp kişi dua edeceği gibi yemek yemesi, yürümesi de caizdir. Fakat yıkanarak bunları yerine getirmek daha doğrudur.

Şefaat ya Rasulallah demenin bir sakıncası var mı?

Hz. Peygamber’in, Allah indinde ahiret gününde şefaatçi kılınacağı kesindir. Aynı şekilde Müslümanların günahlarından bir kısmının da onun hatırına ve onun talebi üzerine Allah tarafından bağışlanacaktır. Tabi Allah kime şefaat etmesine izin verirse Hz. Peygamber ona şefaat edecektir. Buna göre bir müminin bunu arzulaması ve bunun için “Ah! Keşke bana da şefaat etsen ya Rasulallah!” anlamında “şefaat ya Rasulallah!” diye seslenmesi ve bu temennisini sesli olarak dile getirmesi caizdir.

Nitekim biz gündelik namazlarımızda Tahiyyatı okurken, “Selam sana ey Nebi!” diyoruz. Bununla temennimizi, arzumuzu ve tahassürümüzü dile getiriyoruz. Bu anlamda “şefaat ya Rasulallah” demekte de bir sakınca yoktur. Bilakis güzel bir söz ve temennidir.

Günün Ayeti

Ancak tevbe ve iman edip iyi davranışta bulunanlar başkadır; Allah’ı onların kötülüklerini iyiliklere çevirir.

Furkan, 25/70.

Günün Hadisi

“Fakirleri kollayıp gözetiniz.”

(Ebû Dâvûd, “Cihâd”, 70.)

Günün Sözü

güçsüze merhamet etmeyen, kendinden güçlülerin zulmüne uğrar.

Sadi Şirazi

Günün Duası

Allah’ım bugün gönlümüzden geçirdiğimizi ve dua da senden dilediğimizi hakkımızda hayırlı ise nasip eyle.

Bunları biliyor muyuz?

Kasem nedir?

şeyi yapmak veya yapmamak üzere Allah’ın ismini vererek söz vermek anlamına gelir.

Günün Nüktesi

Müslüman olmanın mükafatı...

Ebu Sa’îd der ki; Hz. Peygamber şöyle buyurdular:

“Bir kul İslâm’a girer ve bunda samimi olursa, daha önce yaptığı bütün hayırları Allah, lehine yazar, işlemiş olduğu bütün şerleri de affeder.

Müslüman olduktan sonra yaptıkları da şu şekilde muamele görür:

Yaptığı her hayır için en az on misli olmak üzere yedi yüz misline kadar sevap yazılır. İşlediği her bir şer için de, -Allah affetmediği takdirde- bir günah yazılır.”

Buharî, “İman”, 31.

Defnedilmiş birisinin mezarını başka bir yere nakletmek caiz mi?
Doç. Dr. Zeki Uyanık
Yazarımız Kim ?

Doç. Dr. Zeki Uyanık