Sayfa Yükleniyor...
Bebeğin, ahlaklı ve salih bir evlat olması için Kuran-ı Kerim ve mevlid okunabilir. Ayrıca çevrede bulunan fakirlere sadaka dağıtılabilir. Bu iş çocuğun kırkıncı gününde yapılması şart değildir. Daha önce yapılabileceği gibi daha sonrada yapılabilir. Kişinin tercihine göre değişir. Bu gibi merasimler güzel ve dinen hoş olmakla beraber dini bir vecibe ya da farz değildir. Ama yapılması halinde dinen sevap kazanılan güzel davranışlardır.
Aynı zamanda anne ve babalar, çocukları dünyaya geldiğinde Allaha hamd ve şükür maksadıyla isterlerse kurban keser, tatlı ikramı yaparlar. Fıkıh kitaplarında Akika adıyla geçen bu çocuk kurbanını kesme daha çok çocuğun doğumundan sonra ilk yedinci günde kesilmesi tavsiye edilmiştir. Ama daha sonra da kesilebilir. Dinen bir sakıncası yoktur.
Buna göre Allaha şükür babından ebeveynler çocukların 40. gününde Kuran veya mevlid okumalarında bir sakınca yoktur. Bilakis dinen güzel bir davranıştır. Ama illaki bunu 40. gün yapmak gerekmez. Birinci gün de olur. 40. gün de 100. günde de olur. Hiçbir fark yoktur.
Herhangi bir yerde kesmek üzere adak adayan kimse bu adağını başka bir yerde kesebilir mi?
Adak, kişinin bir ibadeti yapacağına dair Allah'a söz vererek üzerine borç kılması anlamına geldiğinden, bu borçtan kurtulması için adağını yerine getirmesi gerekir. Bundan dolayı kurban keseceğine dair adakta bulunan kişi, ancak kurban kesmek suretiyle adağını yerine getirmiş olur.
Ancak adağı adadığı yerde kesmek zorunda değildir. Yani adakta yer bağlayıcı değildir. İster bu adağını söylediği yerde keser, isterse evinde, dilerse başka bir yerde keser hepsi de caiz ve geçerlidir. Ancak illaki mutmain olmak istiyorsa adadığı yerde keser.
Yemeğe üfürmenin dini bir sakıncası var mı?
Yiyecek ve içeceklere üfürmek caiz olmakla beraber mekruhtur. Çünkü verilen nefeste insan sağlığına zarar verecek karbon vardır. Bundan dolayı Hz. Peygamber hadisi şeriflerinde bu hususta, Bardağı ağzından çek sonra nefes al buyurmaktadır.Buna göre yiyecek ve içeceklere üflemek insan sağlığına zararlı olduğundan üfürmek mekruhtur. Mekruh olduğu için sakınmak daha iyi ve daha güzeldir.
Sarhoş kimsenin yaptığı yemin geçerli olur mu?
Sarhoşluk verici bir maddeyi kullanan kimse o anda aklı başından gitmişse ve ne dediğini bilmeyecek derecede aklı başında değilse, sarhoşluğu geçtiğinde ne dediğini hatırlamıyorsa bu kimsenin yemini yemin kabul edilmez. Yeminine de itibar edilmez.
Ancak maddeyi kullanmakla beraber aklı başında ise ve ne dediğini gayet iyi biliyor ve hatırlıyorsa bu kimsenin ettiği yemin yemin sayılır. Bu yemini de bozarsa yemin kefareti gerekir.
Günün Nüktesi
Susmayı âdet edin
İmam-ı Azam Ebu Hanife kendinden nasihat isteyen birisine şunları söyler: Susmayı âdet edin. Her ayda birkaç gün oruç tut. Nefsini hesaba çek, ilmi muhafaza et. Böylece amelinden iki cihanda faydalan. Dünya nimetine ve sağlığına güvenme. Bu nimetlerin hepsinden sorguya çekileceksin. Sakın ölümü hatırından çıkarma. Kuran-ı kerim okumaya devam et. Konuşurken yüksek sesle konuşma. Hiçbir işinde acele etme, teenni ile hareket et. Acele şeytandandır.Kötü kimseyi; kötülüğü ile anma, bir iyiliğini bul, onu söyle. Eğer kötülüğü din hakkında ise, bidat ise onu insanlara söyle ve ona uymaktan onları koru.Bidat ehlinden uzak dur. Küfür ehli ile zaruretsiz konuşma, mümkünse onları İslama davet et, değilse, onlarla görüşme, diyaloga girme. Anneni, babanı, üstadını hayır duadan unutma. Ezan okununca, hazır ol, herkesten önce mescide gel.Komşudan gördüğün ayıpları, emanet bil; sakla, kimsenin sırrını kimseye söyleme. Seninle istişare edene doğruyu söyle. Cimrilikten sakın. Tamahkâr olan mürüvvetsiz olur. Her işte mürüvveti gözet. İhtiyacın olsa da, kimseden bir şey isteme. Dünya ehline rağbet etme. Kabirleri ziyaret et. Yolda giderken sağına soluna bakma, önüne bak. Bahşiş verilen yerlerde herkesten daha çok ver.Bir cemaat içinde iken, onlar teklif etmeden imam olma. Kadınların, kızların, gençlerin toplandıkları yerlere gitme. Fısk, çalgı, müzik ve diğer haram bulunan eğlence yerlerine girme. İlim meclisinde sakın kızma. İnanılması zor olan hikâyeleri anlatma. Bu nasihatimizi, canı gönülden kabul et. Bunlarla dünya ve ahiretini süsle. Zira bunlar senin ve herkesin iyiliği içindir. Bu yolda git ve herkese de tavsiye et.
İbni Hibban buyurdu ki:
İnsanların bir kısmı dili sebebiyle ikram görür. Bir kısmı dili yüzünden hor görülür, sevilmez. Akıllı kimse, dili sebebiyle sevilmeyenlerden olmaz. O, kendini diliyle herkese sevdirir. Müminin, insanların arasına karışması, onlardan öğrenebileceği faydalı şeyleri alabilmek için susması, boş ve faydasız sözden sakınmak için konuşması da, başkalarına iyi ve güzel şeyleri anlatmak içindir.