Ticaret malları zekata tabidir. Emlakçıların ticari amaçlı olarak alıp sattıkları daireler de ticaret malı kapsamında yer alır. Buna göre, büro, ikamet gibi kullanım amaçlı olmayıp alıp satmak amacı ile Emlakçıların ellerinde bulundurdukları dairelerin, borçları çıktıktan sonra değeri nisap miktarına ulaşmış ve üzerinden bir yıl geçmiş ise kırkta bir oranında zekatının verilmesi gerekir.
Ramazan’da hayatta olan kimseye hatim indirmek caiz mi?
İnsan imanlı olmak kaydı ile hayattayken yapmış olduğu bütün ibadetlerden sevap alır. Kur’an-ı Kerim okumakta bir ibadet olduğuna göre kişi Kur’an okuyarak bir hatim indirebilir. İndirdiği hatmin sevabını başkasına da bağışlayabilir kendisine de bıraka bilir. Dolayısıyla kişi hatim indirdiği zaman onun sevabına nail olur amel defterine de yazılır.
Toz, duman gibi şeyler oruca zarar verir mi?
Umumi belva kabilinden olup kaçınılması mümkün olmayan, rüzgarın kaldırdığı toz, yanan ocaktan çıkan duman, arabadan çıkan egzoz dumanı, elenen veya öğütülen unun ve benzeri şeylerin oruca bir zararları yoktur. Çünkü bunlar devamlı olarak insanlar tarafından karşılaşılan ve sakınılması mümkün olmayan şeylerdir.
İhtiyaç sahiplerine verilen gıda kolisi zekat sayılır mı?
Zekat, para olarak verilebileceği gibi aynı zamanda gıda veya benzeri bir madde olarak da vermek caizdir. Dolayısıyla Ramazan kolisini zekat olarak vermek dinen caizdir. Verilen yardım kolilerini zekata saymada bir sakınca yoktur. Ancak zekat malı fakirlerin bir hakkı olduğundan onu fakirlere ulaştırmak zekat verene farzdır.
Kazaya kalmış namazları Ramazan’da sırayla kılmak zorunda mıyız?
Kaza edilecek namazlar arasında sıra gözetilip gözetilmeyeceği bu namazları kılacak kimsenin durumuna göre değişir. Hanefi mezhebine göre, kaza namazı kılacak kişi sahib-i tertip ise yani daha önce vaktinde kılmadığı bir namaz üzerinden başka bir namaz geçirmemiş veya en fazla beş vakit namaz geçirmiş olanlar vaktinde kılamadıkları ilk namazdan başlayarak sırayla kılarlar, ardından içinde bulundukları vaktin farzını kılarlar. Sahib-i tertip olmayan yani altı vakit veya daha çok namazı kazaya kalmış olan kimselerin ise, bu namazları kaza ederken tertibe riayet etmesi gerekmez. Eğer sadece vaktin farzını kılacak kadar bir zaman kalmışsa bu takdirde kaza namazlarını değil önce vaktin namazını kılar. Kişi altı vakitten fazla namazı kazaya bırakmış ise sahib-i tertib olmaktan çıkar. Bu durumda dilediği vakitte dilediği namazın kazasını kılabilir. Şafi mezhebine göre ise tertibe riayet vacip değil müstehaptır.
Şeker hastası olan kimseye oruç tutmak farz mı?
Akıllı, ergenlik çağına ulaşmış her Müslüman’ın Ramazan orucunu tutması farzdır. Bu şartlara haiz olmayanlara Ramazan orucu farz değildir. Zira islam dini, kişileri güçleri nispetinde sorumlu tutmuş, güçlerini aşan veya sıkıntıya yol açan durumlarda kolaylaştırıcı hükümler getirmiştir. Buna göre oruç tuttuğu zaman, hastalığının artmasından veya uzamasından endişe edilen kimsenin Ramazan ayında oruç tutmayıp, iyileştikten sonra bunu kaza etmesine izin verilmiştir. Fakat dinimiz, tıbbi rahatsızlığı olan kimselerin tutamadıkları her gün için bir yoksulu doyuracak kadar fidye vermelerini emretmiştir. İyileşme ümidi bulunmayan hastalar bu hükümdedir. Ancak Ramazan’da oruç tutma gücüne sahip olmayıp da daha sonra kaza edebilecek durumda olanlar fidye vermeyip tutamadıkları oruçları kaza ederler. Buna göre şeker hastası olan kimseye doktor oruç tutamazsın ya da oruç tutman halinde sağlığın bozulacak diyorsa bu kimse orucunu tutmaz. İlerde iyileşme durumu varsa fidyesini vermez iyileştiğinde sadece kaza eder. Ancak iyileşme durumu yoksa yani rahatsızlığı kalıcı bir hastalıksa bunu kaza edemeyeceğinden bunun yerine fidye verir.
Kayınvalide ve kayınpedere zekat verilebilir mi?
Kayınvalide ve kayınpeder, kişinin bakmakla yükümlü olduğu kimselerden olmadığı için, fakir iseler kendilerine zekat verilebilir. Aynı şekilde fakir ise damata da zekat verilebilir.
Günün Ayeti
Ey iman edenler, samimi bir tövbe ile Allah’a dönün. (Tahrim, 66/8)
Günün Hadisi
Oruç perdedir. Biriniz bir gün oruç tutacak olursa kötü söz sarf etmesin, bağırıp çağırmasın. Birisi kendisine yakışıksız laf edecek veya kavga edecek olursa “ben oruçluyum!’’ desin (ve ona bulaşmasın). (Buhari, “Savm”, 2.)
Günün Sözü
Allah’ın, gözlerin görmediği, kulakların işitmediği ve hiç kimsenin hayaline bile gelmeyen nimet dolu sofrasına, ancak oruçlular oturur. Taberani
Günün Duası
Ya rabbi bu mübarek ayın hürmetine bizi cehennem ateşinden koru ve cennetine al.
Ramazan Kavramları
Ta’dil-i Erkan nedir?
Namazın rükünlerinin düzgün ve kıvamında yerine getirilmesini ifade etmekte olup, namazın vaciplerindendir.
Günün Nüktesi
Cimrilik ile Cömertlik…
Ebu Hüreyre radıyallahu anh şöyle dedi: “Bir gün Peygamber Efendimiz bize şu kıssayı anlattı: Vaktiyle İsrailoğulları arasında biri ala tenli, biri kel, biri de kör üç kişi vardı. Allah Teala bunların kendisine ne kadar bağlı olduğunu denemek istedi. Onların yanına insan kılığında bir melek gönderdi. Melek önce ala tenliye gitti, ‘En çok neyi istersin?’ diye sordu. Ala tenli adam, ‘Güzel bir renge, güzel bir tene sahip olmak, insanların iğrendiği şu halden kurtulmak isterim’ dedi. Melek ona eliyle dokununca, adamın rengi güzelleşti, teni pırıl pırıl oldu. Melek bu defa, ‘En çok hangi hayvana sahip olmak istersin?’ diye sordu. Deveye sahip olmak istediğini söyleyen adama on aylık gebe bir deve verildi. Melek, ‘Allah sana bu deveyi bereketli kılsın!’ diye dua etti ve yanından ayrıldı. Sonra kelin yanına gitti ve ona, ‘En çok neyi istersin?’ diye sordu. O da, ‘Güzel bir saça sahip olmayı ve insanların benden tiksindiği şu halden kurtulmayı isterim’ dedi. Melek ona dokununca kellikten kurtuldu; güzel bir saça sahip oldu. Bu defa melek, ‘En çok hangi malı seversin?’ diye sordu. Adam ineğe sahip olmak istediğini söyleyince ona da gebe bir inek verildi. Melek, malının bereketli olması için dua ederek yanından ayrıldı. Sonra gözleri görmeyen adamın yanına gitti ve ‘En çok istediğin şey nedir?’ diye sordu. Adam, ‘Allah’ın gözlerimi geri vermesini ve insanları görmeyi çok isterim’ dedi. Melek adamın yüzüne dokununca gözleri açılıverdi. Bu defa, ‘En çok sevdiğin mal hangisidir?’ diye sordu. Adam koyunu sevdiğini söyleyince, ona yeni doğurmuş bir koyun verildi. Derken her üçünün de hayvanları üreyip çoğaldı. Birinin bir vadi dolusu devesi, diğerinin bir vadi dolusu sığırı, ötekinin de bir vadi dolusu koyun sürüsü oldu. Bir gün melek, ala tenli bir adam kılığına girdi ve bir zamanlar ala tenli olan adamın yanına vardı, ‘Ben yoksul bir adamım’ dedi. ‘Yoluma devam edecek param kalmadı. Önce Allah’ın, sonra da senin yardımınla memleketime gidebileceğim. Sana şu güzel rengi, şu pırıl pırıl teni ve bu malları veren Allah aşkına, beni gideceğim yere götürecek bir deve ver.’ Adam, ‘Sana gelinceye kadar verilmesi gereken çok yer var’ dedi. O zaman melek adama şunları söyledi: ‘Ben seni bir yerden çıkaracak gibiyim. Sen insanların kendisinden iğrendiği, fakirken Allah’ın mal verip zenginleştirdiği ala tenli adam değil misin?’ Adam, ‘Hayır, bu mal bana atalarımdan miras kaldı’ dedi. Melek ona, ‘Eğer yalan söylüyorsan, Allah seni eski haline çevirsin!’ diye beddua etti. Sonra da bir zamanlar kel olan adamın eski kılığına girerek yanına vardı. Ondan da bir inek istedi. Kel de tıpkı ala tenli gibi, ona vereceği bir şeyi olmadığını söyledi. Melek ona, ‘Yalan söylüyorsan, Allah seni eski haline çevirsin!’ diye beddua etti. Daha sonra körün eski kıyafetine girip yanına gitti ve ‘Ben fakir bir yolcuyum. Yoluma devam edecek param kalmadı. Önce Allah’ın sonra senin yardımınla yoluma devam edebileceğim. Sana gözlerini geri veren Allah aşkına senden bir koyun istiyorum’ dedi. Bir zamanlar kör olan adam şunları söyledi: ‘Doğru söylüyorsun. Ben eskiden kördüm, Allah bana gözlerimi geri verdi. Fakirdim, beni zengin yaptı. İstediğin kadar koyun al. Allah’a yemin ederim ki, bugün, Allah rızası için alacağın hiçbir şeyden dolayı sana zorluk çıkarmayacağım.’ Melek adama şunları söyledi: ‘Malın senindir. Siz bir imtihandan geçtiniz. Sen Allah’ın rızasını kazandın; diğerleri Onun gazabına uğradı.’” (Buhari, Enbiya 51; Müslim, Zühd 10)
İMSAK GÜNEŞ ÖĞLE İKİNDİ AKŞAM YATSI
04.43 06.14 13.14 17.00 20.05 21.29