Sayfa Yükleniyor...
Tedavi için yapılan kan naklinde, kan verenin ya da alanın kadın erkek, Müslüman veya gayr-ı Müslim oluşunun bir farkı yoktur.
Dolayısyla kadından kan alınabileceği gibi aynı şekilde erkekten de kadına kan alınabilir. Bunun da dini anlamda hiçbir sakıncası yoktur.
Maddi çıkar için boşanmak dinen caiz midir?
Aile ve evlilik ciddi bir müessesedir. Bir kimsenin dünyevi bazı kazançlar elde etmek için nikahı suiistimal etmesi doğru bir davranış değildir. Mesela bir kişinin, yurt dışında çalışabilmek için oturum izni almak maksadıyla bulunduğu yerin vatandaşlarından birisi ile formalite evliliği yapması veya vefat eden babasının emekli maaşından yararlanmak üzere eşinden mahkeme kararıyla boşanması nikahın suiistimal edilmesinin örneklerindendir.
Yanlış ve yalan beyanlarla elde edilen kazanç, haksız bir kazançtır. Haksız yollarla elde edilen kazanç ise dinen uygun değildir.
Bunun yanında bu tarz işler için kişinin hanımını boşaması dinen de boşaması demektir. Bu boşama da bain talak olmaktadır. Bu karı kocanın evliliği dinen bittiğinden tekrar beraber yaşamak istemeleri halinde yeniden bir nikah kıymaları gerekir.
Paslı ve toz topraklı elbise ile namaz kılmada bir sakınca var mı?
Namazın şartlarından birisi de necasetten temizlenmektir. Namaz kılacak kişinin elbisesinde, bedeninde ve namaz kılacağı yerde, kan, idrar, şarap, dışkı... gibi namaza engel necasetler bulunmamalıdır. Tesettüre uymak ve temiz olmak şartı ile iş elbisesi ve pijama ile namaz kılınabilir. Bu itibarla, işin cinsine göre iş elbisesinde bulunan madeni yağlar, pas ve benzeri kirler namazın sıhhatine engel değildir. Ancak kişi, camiye veya mescide gidecekse temiz elbise giymesi Kur'an'ın emridir.
Örf, adet ve medeniyet gereği olarak camiye veya cemaate giden kimsenin en güzel elbiselerini giymesi cemaate saygının bir gereğidir. Gerek evde, gerek diğer yerlerde tek başına da olsa namazların temiz ve güzel bir kıyafetle kılınması, şüphesiz daha iyidir.
İçki içeceği hususunda yemin eden kimse bu yemini yerine getirmek zorunda mı?
Adak, bir kimsenin dinen yükümlü olmadığı ibadet cinsinden bir şeyi kendisine vacip kılmasını ifade eder. Kur'an-ı Kerim'in değişik yerlerinde verilen sözün tutulması emredilir. Ayrıca kişinin yaptığı adağa uygun davranması iyi kulların vasıfları arasında sayılmaktadır.
Hz. Peygamber de hadislerinde Allah'a itaat kabilinden adakların yerine getirilmesini emretmiş Allah'a isyan veya masiyet kabilinden olan konularda adakta bulunulmamasını, şayet yapılmışsa buna uyulmamasını istemiştir.
Buna göre İslam fıkhında bir ilke olarak haram olan bir adak yerine getirilemez. İçki içme adağı gibi, zina yapma, hırsızlık yapma gibi... ama Allah'a isyan ve masiyet olmadığı sürece yapılan adak yerine getirilmelidir.
Kısaca bu adağı adayan kimse adadığı adak günah bir iş olduğundan bu adağını yerine getiremez.
Günün Ayeti
Eğer Allah'ın insanlardan bir kısmını diğerleriyle savması olmasaydı elbette yeryüzü altüst olurdu.
Günün Hadisi
Biriniz rızkından kaçsa da, ecelin onu yakaladığı gibi, o onu bulur.
Günün Sözü
Nefsinin öğretmeni, vicdanının öğrencisi ol.
Platon
Günün Duası
Allahım bugün beni affettiğin kulların arasına ilhak et.
Bunları biliyor muyuz?
Ahkâm-ı İctihâdiyye
Kur'ân-ı Kerimde ve hadîs-i şerîfte açıkça bildirilmeyip, müctehid denilen âlimlerin açıkça bildirilenlere benzeterek elde ettikleri hükümlerdir.
Günün Nüktesi
Duaların Kabulü Adına Bir Dua
Hz. Sad b. Ebî Vakkas Hz. Peygamberin şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
Balığın karnında iken Hz. Zünnûnun yaptığı dua ile dua eden hiçbir müslüman yoktur ki Allah ona icabet etmiş olmasın.
O dua şu idi:
Ya Rabbî! Senden başka hiçbir ilah yoktur.
Sübhânsın, bütün noksanlardan münezzeh ve yücesin!
Doğrusu kendime zulmettim, yazık ettim. Merhamet ve affını bekliyorum Rabbim!