2

Eski toplumlarda da oruç ibadeti var mıydı?


  • Oluşturulma Tarihi : 02.06.2016 08:39
  • Güncelleme Tarihi :

Oruç, namaz, zina, adam öldürme gibi ibadet ve yasaklar bütün peygamberler döneminde vardır. Oruç ibadeti de Hz. Peygamber'in ümmetinden önceki ümmetler döneminde de vardı ve farzdı.

Nitekim Kur'an-ı Kerim'de orucun bizden önceki ümmetlere ve şimdi de bize farz olduğunu ifade eden ayet: "Ey iman edenler oruç sizden önceki ümmetlere farz kılındığı gibi size de farz kılındı." (Bakara 183) vardır.

Dolayısıyla oruç ibadeti sadece Hz. Muhammed’in ümmetine farz kılınmamıştır. Daha önceki toplumlara da farz kılınmıştır.

Uzman bir doktorun oruç tutmasın dediği kimse oruç tutmalı mıdır?

Uzman doktorların, oruç tutmasının sağlık açısından zararlı olacağı teşhisini koyduğu bir hasta ramazanda oruç tutmayabilir. Şayet hastalığı geçici ise tutmadığı oruçlarını iyileşince kaza eder. Hastalığı kalıcı ise tutamadığı oruçlar için fidye verir.

Oruç tutmaya gücü yetmeyen yaşlılar ile iyileşme ümidi olmayan hastalar, ileride tutabilecek duruma gelirlerse, fidyelerini vermiş bile olsalar tutamadıkları oruçları kaza etmeleri gerekir. Önceden verdikleri fidyelerin hükmü kalmaz, bunlar nafile bağış sayılır.

Buna göre uzman bir doktor tıbbi bir rahatsızlığı olan bir kimseye sağlığın oruç tutmaya el verişli değildir. Oruç tutamazsın diyorsa o kimse orucunu tutmaz bunun yerine fidyesini verir. İlerde işleşirse orucunu kaza eder. İyileşmezse fidyesini ödediğinden her hangi bir iş yapması gerekmez. Dinen de caizdir.

Ağır işte çalışanlar sıcak ve uzun günlerden dolayı orucunu kazaya bırakabilir mi?

 Ramazan ayının sıcak günlere rastlaması ya da bir kimsenin çalışmak mecburiyetinde olması veya futbolcu, basketbolcu gibi yaptıkları iş fizik gücüne dayalı olan kimselerin oruç tutmaması caiz değildir. Yani bu kimselerin orucu tutmayıp kazaya bırakması dinen uygun değildir.

Müslüman bir kimse her işini Allah'ın emrine göre ayarlamak mecburiyetindedir. Dinin hükümlerini kendi durumuna ve işine göre ayarlaması değil. Bu anlamda futbolcu, basketbolcu… Orucu tutmak zorundadır. Şayet maçım, antrenmanım var fiziken tutamıyorum derse ve orucunu tutmasa bu kimse bir farzı terk ettiği için günah işlemiş olur. İleriki bir zamanda imkan bulduğunda bu orucu kaza etmelidir. Kazasız fidye vermek kişiyi bu sorumluluktan kurtarmaz.

Mesleği gereği sürekli olarak yolculuk yapan kişi oruç ibadetini nasıl yerine getirebilir?

İslam dini Ramazan ayında oruç tutamayan hasta ve yolcuların sonradan kaza etmelerini emreder. Mazeret devam ettiği sürece ruhsat da devam eder. Sürekli mazereti bulunan kişiler, mazeretleri ortadan kalkınca, zamanında tutamadıkları Ramazan oruçlarını kaza ederler. Kur'an-ı Kerim'de; “Kim de hasta veya yolcu olursa, (oruç) tutmadığı günler sayısınca başka günlerde tutsun." buyurulmaktadır. (Bakara, 2/185)

Devamlı olarak uzun yola giden kaptan ve sürücüler de yolcu hükmündedir. Şu kadar var ki, yolculuğu esnasında bir sıkıntı çekmeyenlerin oruç tutması daha faziletlidir.

Günün Ayeti

Oruç, sayılı günlerdedir. Sizden kim hasta, ya da yolculukta olursa, tutamadığı günler sayısınca başka günlerde tutar. Oruca gücü yetmeyenler ise bir yoksul doyumu fidye verir.

Bakara 184

Günün Hadisi

"Biriniz su içerken su kabına nefes etmesin."

Buhari, Eşribe 25

Günün Sözü

Geçmişi hatırlamayanlar, onu bir kere daha yaşamak zorunda kalırlar.

George Santayana

Günün Duası

Allah’ım dünyada da ahirete de korktuklarımızdan emin umduklarımıza nail eyle.

Bunları biliyor muyuz?

Savm-i Davud nedir?

Bir gün oruç tutup ertesi günü oruç tutmamak şeklinde gün aşırı tutulan oruçlara "savm-ı Dâvûd" yani Davut orucu denir. Peygamberimiz bu oruç hakkında şöyle buyurmuştur: "(Ramazan ayından sonra nafile olarak tutulan) en fazîletli oruç, Dâvud peygamberin tuttuğu oruçtur. O, bir gün oruç tutar bir gün tutmazdı."

Günün Nüktesi

Efendimiz Sordu:

"Hanginiz mirasçısının malını kendi malından çok sever?"

Sahabeler:

"Ey Allah'ın Elçisi! Hepimiz kendi malımızı daha çok severiz" dediler.

Resul-i Ekrem şöyle buyurdu:

"Hayır. Mirasçısının malını kendi malından daha çok sevmeyen kimse yoktur.

İnsanın kendi malı, ahirete gönderdiğidir; göndermedikleri ise mirasçıların malıdır."

Eski toplumlarda da oruç ibadeti var mıydı?
Doç. Dr. Zeki Uyanık
Yazarımız Kim ?

Doç. Dr. Zeki Uyanık