Eşlerin ibadetler açısından birbirine karşı bir sorumluluğu var mıdır?


  • Oluşturulma Tarihi : 03.09.2022 08:25
  • Güncelleme Tarihi :
Eşlerin ibadetler açısından birbirine karşı bir sorumluluğu var mıdır? yazının resmi

İslam’a göre herkes yaptıklarından sorumludur. Kimse kimsenin yaptığından sorumlu değildir. Nitekim bu hususta Kur’an-ı Kerim’de mealen şöyle buyurulmaktadır: “Hiç bir günahkar, başkasının günahını çekmez. Eğer yükü ağır gelen kimse onu taşımak için (başkalarını çağırsa) onun yükünden hiç bir şey (alınıp) taşınmaz. Akrabası dahi olsa (kimse onun yükünü taşımaz)” buyrulur (Fatır, 35/18).

Aynı şekilde İslam, her insanın bir iradesi ve seçme hürriyeti bulunduğunu ve bunun sonucu olarak yaptıklarından sorumlu olacağını bildirmiştir. “Her kim zerre kadar iyilik yapmışsa onu görür, kim de zerre kadar kötülük yapmışsa onu görür” (Zilzal, 99/7-8) mealindeki ayet buna delildir.

Buna göre kişi ibadetlerini yerine getirmezse bunun hesabını Allah’a verecektir. Diğer Müslümanlara düşen ise ona nasihat etmek ve telkinlerde (emr-i bi’l- ma’ruf) bulunmaktır. İnsanın emr-i bi’l-ma’rufa en yakınlarından, ailesinden başlaması esastır. Nitekim Hz. Peygamber’e de böyle emredilmiştir. Rabbimiz ona tebliği emrederken, “ (Önce) en yakın akrabanı uyar” buyurmuştur (Şuara, 26/214).

Hadis-i Şerifte de efendimiz: “Hepiniz çobansınız ve hepiniz sorumlu olduğunuz kişilerden mesulsünüz buyurmaktadır.”

Buna göre karı koca birbirinin ibadetinden sorumlu değildir. Taraflardan birisi bu ibadeti ihmal ederse diğeri ona nasihat eder. Ancak bundan dolayı bir günahı olmaz.

İslam dininde miras hakkı olan kimseyi mirastan mahrum bırakma var mıdır?

Dinimiz miras hukukuna büyük önem vermiştir. Gerek Kur’an-ı Kerimde, gerekse hadis-i şeriflerde miras bırakan kimsenin durumu, nasıl hareket edeceği, mirası hak edecek kimselerin kimler olduğu, ne şekilde ve ne kadar miras alacakları teferruatlı bir şekilde anlatılmıştır.

İslam dininde bir insanın mirastan mahrum bırakılabilmesi için her şeyden önce, o kişinin -Allah korusun- dinden çıkmış, irtidat etmiş olması lazımdır. Yoksa bir insanın günahkar olması, birtakım dini vazifelerini ihmal etmesi mirastan mahrum bırakılmasını gerektirmez. Baba da olsa kişi evladını mirastan mahrum bırakamaz.

Kaldı ki kişinin çocuklarına böyle bir ceza vermesi, müspet bir ıslah yolu da değildir.

Diğer taraftan mirası hak edecek kimseler ne kadar varlıklı olursa olsunlar, bu zenginlikleri, onları mirastan uzak kılacak bir gerekçe olamaz.

Durum böyle olmakla beraber, insan, hayattayken servetinde istediği gibi tasarruf etme hakkına sahiptir. Lakin bazı kırgınlıklara da meydan vermemesi gerekir. Yani kişi hayattayken malını dinen haram olmayacak işlerde istediği gibi harcaya bilir, dağıtabilir… Ama öldükten sonra evladını ya da bir başka kişiyi mirastan mahrum etmesi hususunda vasiyet etmesi uygun değildir. Böyle bir vasiyeti olsa dahi geçersizdir.

Müslüman bir erkeğin inanmayan bir kadınla evlenmesi caiz mi?

Müslüman erkeğin Müslüman, Yahudi veya Hıristiyan bir kadın dışında bir bayanla evlenmesi dinen caiz değildir. Bu ister putperest, isterse ateist olsun fark etmeksizin caiz değildir.

Günün Ayeti

Kitabı sol tarafından verilen ise der ki: “Keşke kitabım verilmeseydi de, hesabımın ne olduğunu bilmeseydim.

Hakka, 25-26.

Günün Hadisi

“Kişinin kendinden sonra bıraktığı şeylerin en hayırlısı üç tanedir: Kendisine dua edecek salih evlat, kendisine sevabı ulaşacak olan sadaka-i cariye ve kendisinden sonra onunla amel edilecek ilim”

İbn Mace, “Mukaddime”, 20.

Günün Sözü

Dertli insanın gönül evi duman içindedir; derdini dinlersen o eve bir pencere açmış olursun.

Hz. Mevlana

Günün Duası

Allah’ım kalbimizde imanı ve rahmeti daim eyle.

Bunları biliyor muyuz?

Berzâh-ı Kübra Nedir?

Kabirden kalkıp, mahşer yerinde hesabın görülüp Cennet veya Cehenneme gidilinceye kadar geçen zaman.

Günün Nüktesi

Ödeştik…

Hz.Enes'in bildirdiğine göre:

Resul-i Ekrem hanımlarıyla şaka yapan erkeklerin en önde gelenlerinden biriydi. Hz. Aişe ile şakalaşmış, hatta koşu müsabakasında bile bulunmuştu.

Bir yarışta Hz. Aişe onu geçmiş, başka bir zamanda Resul-i Ekrem onu geçince gülümseyerek “ödeştik” buyurmuşlardı.

Eşlerin ibadetler açısından birbirine karşı bir sorumluluğu var mıdır?
Doç. Dr. Zeki Uyanık
Yazarımız Kim ?

Doç. Dr. Zeki Uyanık