Hz. Peygamber, mezarlıkları ziyaret etmiş ve bu ziyaretlerinde de ölülere selam vermiştir. Efendimizin ayrıca mezarlıklarda şu duayı okuduğu kaynaklarda vardır: “Ey Mü’minler yurdu, siz bizden önce gittiniz. İnşallah biz de size ulaşacağız.” (Müslim, “Cenâiz,” 104.) Sevgili Peygamberimiz bu sözü ile hem ölülere dua etmiş hem de yaşayanları ölüm konusunda uyarmıştır.
Mezarlıkları ziyaret etmek güzel ve sevap olduğu gibi ziyaret etme imkanı bulunmadığı durumlarda ise, kişinin bulunduğu yerden ölüsüne Kur’an okuması ya da dua etmesi de uygun ve sevaptır.
Aynı şekilde yapılan ibadetlerin ve hayırların sevaplarını başkasına bağışlamak dinen caizdir. Buna göre kişi, mezarlığı ziyaret etme imkanı yoksa bulunduğu yerden okuduğu Kur’an-ı, yaptığı hatmin, kıldığı namazın ve istediği bir hayrın sevabını ölüsüne bağışlayabilir.
Anne karnında ölen çocuğun cenaze işlemleri nasıl yapılır?
Çocuk doğarken canlı doğmuşsa, yani bağırmış yahut hareket etmiş, canlı doğduğuna kanaat getirilmişse, bu çocuk cenaze işlemleri açısından tıpkı büyük insan gibi muamele görür. Canlı olarak doğduktan hemen sonra da vefat etse, ismi konulur, cenazesi yıkanır, bir beze sarılır, namazı kılınır ve sonra defnedilir. Yeter ki canlı doğduğuna kanaat getirilsin.
Lakin doğan çocuk canlılık işareti göstermemişse, ağlamamış, aksırmamış, esnememiş, ölü olarak doğduğuna kanaat getirilmişse; yine bir isim verilir, yıkanır, beze sarılır, ama namazı kılınmadan defnedilir. Ölü olarak doğması, sadece namazdan mahrum bırakır, diğer hususlar aynen icra edilir.
Bu durumdaki çocuklara böyle bir işlemin yapılması insanlığa gösterilen saygının bir ifadesidir. Öyle ki ölenin insan oluşu, onu böyle bir hizmete lâyık kılar. Çünkü insan küçük de olsa mükerrem, hürmete lâyık bir varlıktır.
Falcılık yapmak caiz mi?
İslam dini asla ama asla fala bakmayı veya baktırmayı caiz görmez. Fala bakma ve baktırmayı dinimiz şiddetle reddetmekte, fala bakmayı haram kabul edip yasaklamaktadır. Zira İslam dininde gayp ilmini yani gizli olan ilmi ve bilgiyi ancak ve ancak Allah’u Teala bilmektedir. Allah’ın dışında hiç kimse bu ilmi bilemez. Peygamberler bile ancak Allah’ın bildirdiği kadar bir bilgiye sahiptiler.
Dolayısıyla peygamberlerin dahi bilmediği bir bilgiyi falcıların bilmesi düşünülemez. Bundan dolayı fala bakmak ve baktırmak İslam dininde haram kılınmıştır. Hatta falcıya inanmak imani açıdan çok tehlikelidir.
Günün Ayeti
Allah’tan geldik Allah’a döneceğiz
Bakara, 2/156.
Günün Hadisi
Akşam erdin mi sabahı bekleme, sabaha ulaştın mı akşamı bekleme. Dünyada bir yolcuymuş gibi yaşa.
Buhari, “Rikak”, 2.
Günün Sözü
Büyük randevu... Bilsem nerede, saat kaçta?
Tabutumun tahtası, bilsem hangi ağaçta?
Necip Fazıl Kısakürek
Günün Duası
Allah’ım ülkemizi ve milletimizi her türlü bela, musibet ve afetlerden koru.
Bunları Biliyor muyuz?
Tevhit Nedir?
Allah’ın var ve bir olduğuna inanmaktır.
Günün Nüktesi
Kesinleşti…
Hz. Enes şöyle dedi:
Hz. Peygamber ile bazı sahâbîler birlikte bulunurlarken onların yanından bir cenaze geçti. Ashâptan bazıları o cenazeyi hayırla andı. Bunun üzerine Hz. Peygamber:
– “Kesinleşti” buyurdu.
Sonra bir cenaze daha geçti. Orada bulunanlar onu da kötülükle andılar. Resûl–i Ekrem yine:
– “Kesinleşti” buyurdu.
Bunun üzerine Ömer İbnu’l–Hattâb:
Ne kesinleşti Ya Resûlallah? diye sordu.
Hz. Peygamber da şöyle buyurdu:
– “Şu önce geçen cenazeyi hayırla andınız; bu sebeple onun cennete girmesi kesinleşti. Bu berikini kötülükle andınız; onun da cehenneme girmesi kesinleşti. Çünkü siz (mü’minler), yeryüzünde Allah’ın şahitlerisiniz.”
Buhârî, Cenâiz 86,