İslam fıkhına göre bir kimsenin herhangi bir malı satabilmesi için, önce o mala sahip olması gerekir. Sahip olunmayan bir şeyin satılabilmesi, şüphesiz söz konusu değildir.
İslamî hükümlere göre, domuz eti, sarhoşluk veren içki ve benzerleri mallar Müslüman’ın sahip olabileceği mütekavvim bir mal değildir. Müslüman bunları satın alamaz, imal edemez ve edinemez. Bu itibarla, bir Müslüman’ın, müşteriler gayr-ı Müslim bile olsa, bu tür haram malların ticaretini yapması, dinen caiz değildir.
Hak anlamında Müslüman ile gayr-i Müslim arasında bir fark var mı?
İster Müslüman, ister gayr-ı Müslim olsun, başkasının hakkını yemek, gasp etmek vebal ve sorumluluğu çok ağır bir günahtır. Kul hakkı anlamında Müslüman ile Müslüman olmayan insan arasında bir fark yoktur. İster Müslüman’ın, ister gayr-ı Müslim’in olsun, dünyada ödenmeyen veya helallik elde edilmeyen hakkın karşılığı ahirette sorulur.
Bu itibarla; gerek Müslüman, gerek gayr-ı Müslim olsun, bir başkasının üzerimize geçmiş haklarını kendilerine iade etmek, ölmüşlerse, varislerine vermek veya onlarla helalaşmak gerekir. 0 da mümkün değilse Müslüman hakkı için, bir hayır kurumuna tasaddukta bulunmak ve gayr-ı Müslim hakkı için de amme menfaatine olan bir işe sarf etmek suretiyle bu dünyada ödeşme yoluna gidilmelidir.
Tabi kul hakkı sahibine veya mirasçılarına verilmedikçe düşmez. Hayrına vermek ya da amme menfaatine harcamak umulur ki anlayışı ile verilmektedir. Yoksa kul hakkı kesin affedilecek diye değil.
Kesilen hayvanın kanını kişinin alnına sürmek caiz mi?
Kesilen hayvanın kanını kişinin alnına sürmenin İslam dininde yeri yoktur. Dini kaynaklarımızda da böyle bir bilgi veya olur yoktur.
Bu uygulama daha çok başka kültür ve inançlardan İslam’a sokulmuş batıl ve hurafe bir uygulamadır. Dolayısıyla hangi gerekçe ile olursa olsun kesilen hayvanın kanını insanın alnına sürmek dinen uygun değildir.
Namaz ile ilgili Takdim ve Tehir Nedir?
Yolculuk halindeyken ikindi namazını öğle namazı ile veya öğleyi ikindi ile ve yatsı namazını akşam namazı ile veya akşamı yatsı ile birleştirerek kılmak demektir.
Günün Ayeti
“Her günahkâr yalancının vay hâline!”
Casiye,45/7.
Günün Hadisi
“Hediyeleşin ki birbirinize sevginiz artsın ve aranızdaki düşmanlık yok olup gitsin.”
Muvatta, “Hüsnü'l-Huluk”, 4.
Günün Sözü
Helalin hesabı, haramın azabı olduğunu unutma
Abdülkâdir-i Geylâni
Günün Duası
Allah’ım günümüzü hayırlı kazancımızı bereketli eyle.
Bunları biliyor muyuz?
Darül-Ceza Nedir?
Dünyada iken yapılan işlerin karşılığının görüldüğü ahiret demektir.
Günün Nüktesi
Gıybet...
Hz. Peygamber de bu hususta şöyle buyurur:
“Gıybetin ne olduğunu biliyor musunuz?”
Sahabeler,
“Allah ve Resulü daha iyi bilir!” dediler.
Bunun üzerine:
“Birinizin, kardeşini hoşlanmayacağı şeyle anmasıdır!” açıklamasını yaptı.
Orada bulunan bir adam:
“Ya benim söylediğim anda varsa, (Bu da mı gıybettir?)” dedi.
Hz. Peygamber,
“Eğer söylediğin onda varsa gıybetini yapmış oldun. Eğer söylediğin onda yoksa bir de bühtanda (iftirada) bulundun demektir.”
(Ebu Dâvud, “Edeb”, 40.)