Sayfa Yükleniyor...
Akraba ile sıla-i rahmi yani akraba ilişkilerini kesmek doğru değildir. Günahkâr da olsa onunla ilişkiyi kesmek yerine onu tedavi etmek için çalışmak gerekir. İyi günde iyi insanlarla herkes kardeşlik yapar. Önemli olan en zor zamanlarda kardeşlik yapmak ve kardeşini kötülükleri ve günahı içinde bırakmamaktır. Gerçek vefa gerçek dostluk ve kardeşlik budur. İnanç yönünden bazı kusurları,
İslami yaşayış bakımından birtakım eksiklikleri olan akrabalarımızın, imkân nispetinde bu eksikliklerinin telâfisine çalışmak, onları hakka ve hakikate ısındırmaya gayret etmek bize düşer. Allahın da Kuran-ı Kerimde Peygamberimize tavsiyesi açıktır: "Önce en yakın akrabalarına hakkı tebliğ et" Bu ilahi tavsiye hepimiz için de geçerlidir.
Dolayısıyla günah işleyen bir akrabadan ilişkileri kesmek doğru değildir. Doğru olmadığı gibi aynı zaman da onu o günahında yalnız bıraktığımız ve ona nasihat edip kurtarmaya çalışmadığımız için de yanlış yapmışız demektir.
İstiğfar duası nedir?
İstiğfar, işlenilen günahlardan ve hatalardan dolayı Allahtan af ve mağfiret niyaz etmek demektir.
Kuran-ı Kerîmde işledikleri kötülüklerden pişman olup tövbe-istiğfarda bulunanlar övülmektedir. Nitekim bu hususta mealen şöyle buyrulmaktadır: Ve onlar çirkin bir günah işledikleri, yahut nefislerine zulmettikleri zaman Allah'ı hatırlayarak hemen günahlarının bağışlanmasını dilerler. Allah'tan başka günahları kim bağışlayabilir? Bir de onlar, bile bile, işledikleri (günah) üzerinde ısrar etmezler. (Âl-i İmrân, 135).
Kuran-ı Kerimde, istiğfar duası adında özel bir dua yoktur. Ancak içeriği bakımından istiğfar anlamı taşıyan pek çok dua vardır.
Ancak Hz. Peygamber seyyidül-istiğfar duası vardır. Hz. Peygamberin seyyidül-istiğfâr (istiğfârın en güzeli) diye nitelediği dua şöyledir: Allahım! Sen benim Rabbimsin! Senden başka hiç bir ilâh yoktur. Beni sen yarattın. Ben senin kulunum; gücüm yettiği kadarıyla senin ahdin ve vadin üzere bulunuyorum. Yaptığım fenalıkların şerrinden sana sığınırım. Üzerimde olan nimetlerini itiraf ederim; günahımı da itiraf ederim. Beni bağışla; çünkü senden başka hiçbir kimse günahları bağışlamaz. (Buhârî, Daevât, 2).
Hacet namazı niçin ve nasıl kılınır?
Herhangi bir ihtiyacı olan kişinin, bu ihtiyacının giderilmesini Allah'tan dilemeden önce kıldığı namaz. Kur'ân, "Sabırla ve namazla Allah'tan yardım dileyin" buyurur. Bu nedenle bir ihtiyaç içindeki insanın namaz ve dua ile Allah'a yönelmesinden, O'ndan yardım dilemesinden daha mâkul birşey olamaz. Hâcet namazı bu yöneliş ve dilemenin bir mukaddimesi niteliğindedir.
Mendûb olan hâcet namazı, yatsı namazından sonra iki, dört ya da on iki rekât olarak kılınır. Hz. Peygamber'den gelen bir rivâyete göre hâcet namazının ilk rekâtında Fâtiha'dan sonra üç defa Âyetel-Kürsî, diğer rekâtta (ya da rekâtlarda) da Fâtiha'dan sonra birer defa İhlâs ve Muavvizeteyn (Felâk ve Nâs) sûreleri okunur.
Hâcet namazı bitince Allah'a hamd ve senâ, Rasûlullah'a salât ve selâmdan sonra bir hâcet duası okunması sünnettir. Çeşitli hâcet duaları vardır. Bunlardan birisi, "Allah'ım, senden hidâyet ehlinin başarısını, yakîn ehlinin amellerini, tövbe ehlinin öğütleşmesini, sabır ehlinin azmini, korku ehlinin ibâdetini, ilim ehlinin irfânını isterim ki, senden gereği gibi korkayım. Allah'ım, senden öyle bir korku isterim ki, o beni sana isyandan menetsin; tâ ki, sana itâat ile öyle amel edeyim ki, onunla senin rızana ereyim; senden korkarak içtenlikle sana döneyim; sırf senin sevgini kazanmak için hâlis nasihat edeyim; her işte sana güvenip sana dayanayım; sana güzel zan besleyeyim. Hâcet duası okunduktan sonra Allah'tan ihtiyacın giderilmesi yolunda dilekte bulunulur.
Günün Ayeti
Ey insanlar! Siz Allah'a muhtaçsınız.
Fatır 15
Günün Hadisi
Ana ve babaya iyilik ömrü artırır.
Günün Söz
Kuvvetine güvenerek zayıfları hor görenin kuvveti başına bela olur
Hint Atasözü
Günün Duası
Allah'ım bugünün bereketlerinden beni mahrum bırakma
Bunları biliyor muyuz?
Kıraat-i Seba Nedir?
Yedi kıraat demektir. Yani Kur'ân'ın 7 farklı okunuşu demektir.
Günün Nüktesi
Rabbime Hamd Olsun
Yavuz Sultan Selim Han zamanı çok fakir bir adam borçları ödeyemeyince zora düşmüş ve bir gece Allaha yalvarmış :
Ey Allahım: Derdimi senden başkasına söylemedim çareyi sende bilirim deyip yatmış gece rüyasına Peygamber Efendimiz girmiş ve sabah soluğu Yavuz Sultan Selimin yanında almış demiş ki:
Sultanım bana bir kese altın verecekmişsiniz.
Selim Han: Vereyim vermesine de bir neden söyleyecek misiniz? Der.
Fakir adam: Dün gece rüyama Fahri Alem Efendimiz girdi dedi ki; Bizim Selime söyle her gece okuyup bana hediye etti Salavat-i Şerifi dün gece unuttu bunu karşılık olarak sana bir kese altın versin, demiş.
Selim Han: Hemen bir kese altın vermiş ve demiş ki; Ne olur tekrar söyleyin adam aynı sözleri tekrar etmiş adama bir kese daha vermiş sonunda on kese altın ederince tekrarlatmış.
Selim Hanın yardımcısı Hasan Can bunu fark etmiş ve adama yeter artık sonra tekrar gelirsiniz demiş adamı göndermiş.
Yavuz Sultan Selim han hazretleri duydun mu Hasan Can Fahri Alem Efendimiz benim için bizim Selim demiş binlerce şükür olsun bizi bu şerefe nail etti, Rabbime Hamd olsun, eğer bu yaşlı adamı biraz daha göndermesen o sözü tekrar duymak için neyim var neyim yok her şeyimi verirdim demiş.