2

Hayır da şer de Allah’tandır ne demektir?


  • Oluşturulma Tarihi : 13.10.2016 08:41
  • Güncelleme Tarihi :

Hayır ve şer Allah’tandır, demek bunları yaratan Allah’tır, demektir. Çünkü Yaratıcı O’dur ve O’ndan başka yaratıcı yoktur. Kula bakan yönüyle ise hayrı ve şerri irade eden, tercih eden kuldur. Bundan dolayı da insanlar hayır ve şer, iyi ve kötü bütün davranışlarından sorumludur.

Başka bir ifadeyle, amentüde ifade edildiği üzere her Müslüman kadere, hayır ve şerrin Allah’tan olduğuna inanır. Yani âlemlerin yaratıcısı olan Allah Teâlâ hayrı da şerri de irade eder ve yaratır. Çünkü âlemde her şey onun irade, takdir ve kudreti altındadır.

Zira alemde ondan başka gerçek mülk ve kudret sahibi kimse yoktur. İnsan, hayrı da şerri de kendi iradesi ile kazanır. Ancak Allah’ın hayra rızası vardır, şerre ise yoktur. Hayrı seçen mükâfat, şerri seçen ceza görecektir. Şerrin Allah’tan olması, kulun fiilinin meydana gelmesi için Allah’ın tekvini iradesinin ve yaratmasının devreye girmesi demektir. Yoksa Allah kulların kötü filleri yapmalarından hoşnut olmaz, şerri emretmez bilakis yasaklar.

Kocası ölen kadın dinen ne zaman evlenebilir?

Boşanma, evliliğin feshi ve ölüm gibi bir sebeple evliliğin sona ermesi durumunda kadının yeni bir evlilik yapmadan önce beklemesi gereken süreye dini anlamda iddet denir. Karı koca nikah kıyıldıktan sonra ister zifafa girsin ister girmesin bu süreyi beklemesi lazım.

Çünkü bu iddet, kadının önceki kocasından hamile olup olmadığının anlaşılması içindir. Aynı zamanda ölüm iddetinde kadının ölen kocasına hürmet ve saygı babından belli bir zaman diliminde evlenmeden beklemesi gerekir.

İddet bekleme esas olarak kadının hamile olup olmadığının ortaya çıkması amacına yönelik olmakla birlikte onun sadece bu amaçla sınırlandırılması doğru değildir. Ölüm iddetinde bunun yaratılış açısından erkeklere göre daha duyarlı ve yuvaya daha bağlı olan kadının ölmüş kocasının hatırasına saygı ve yuvaya bağlılık simgesi olarak, boşanma iddetinde ise toplumun kötü zanda bulunmasını engellemeye, dolayısıyla kadının saygınlığının devamını sağlamaya yönelik bir önlem olarak değerlendirmek gerekir. Ölüm iddeti, kocası ölen kadın hamile ise çocuğunu doğurana kadardır. Şayet hamile değilse beklemesi gereken süre dört ay on gündür.

Şaka ile söylenen yalan dinen yalan kabul edilir mi?

Yalan İslam dinin yasakladığı büyük günahlardan birisidir. Yalanın şakası da ciddisi de yasak ve haramdır. Nitekim sevgili Peygamberimiz bu hususta şöyle buyurmaktadır: “Şaka da olsa cidden de olsa söylenen yalan yalandır.”

Sevgili peygamberimiz bu hususta şöyle buyurmaktadır:

“Şaka bile olsa yalan terk edilmedikçe olgun mümin olunmaz.”

“Kul şaka ile de olsa yalanı, doğru bile de olsa mücadele ve münakaşayı terk etmedikçe, tam inanmış bir mümin olamaz.”

“İnsanları güldürmek için yalan söyleyen kimselerin vay haline.”

Yine bir başka hadiste efendimiz şöyle buyururlar: “insanları güldürmek için yalan söyleyen kişiye yazıklar olsun, yazıklar olsun, yazıklar olsun.”

Bu hadislerden hareketle şaka ile de olsa yalan söylemek caiz değildir. Yalan ancak şu üç yerde söylenebilir.

1-Karı kocanın arasını düzeltmek

2-Arası bozulan iki kişinin arasını düzeltmek için

3- Savaşta düşmanı mağlup edebilmek için.

Günün Ayeti

Allah size yardım ederse size mağlup edecek yoktur.

Ali İmran 160

Günün Hadisi

Kim, (din) kardeşinin ırz ve namusunu onu gıybet edene karşı savunursa, Allah da kıyamet günü o kimseyi cehennemden korur.

(Tirmizi, Birr 20)

Günün Sözü 

İstediğin bir şey olmuyorsa ya daha iyisi olacağı için ya da gerçekten de olmaması gerektiği için olmuyordur.

Mevlana

Günün Duası

Allah’ım kimseyi sağlığından ve itibarından etme.

Bunları biliyor muyuz?

Ahkam Nedir?

Kur’an ve sünnetin içerdiği dinî hükümlerdir.

Günün Nüktesi

Dua Aynı Dua Ama…

Muhyiddîn-i Arabî’den nakledilir:

Fakirin biri, bir ağaç dibinde gölgelenmekte olan Hz. Ali’ye gelir, ihtiyaçlarını arz eder:

- Çoluk-çocuk sıkıntı içindeyim, ne olur bana biraz yardımda bulunun, der.

Hz. Ali hemen yerden bir avuç kum alır, üzerine okumaya başlar. Sonra da avucunu açar ki, kum tanecikleri altın külçeleri hâline gelmiş...

-Al, der fakire. İhtiyacını karşıla!

Fakirin gözleri yerlerinden fırlayacak gibi olur:

- Allah aşkına söyle ne okudun da kum tanecikleri altın oluverdi? der. Hz. Ali anlatır:

- Kur’ân-ı Kerîm, Fâtiha Suresi’ne gizlenmiştir. Bende Kur’an-ı Kerîm’i okudum, yani Fâtiha Suresini okudum bu kumlara...

Bunu öğrenen fakir durur mu? O da bir avuç kum alır ve başlar okumaya. Okur, okur, okur... Ama kumlarda bir değişiklik yoktur. Altın filan olmuyor, aynen duruyor. Tekrar gelir ve Hz. Ali’ye:

- Ben de okudum, ama bir şey değişmiyor; kumlar altın olmuyor, der. Hz. Ali boynunu büker, mahcup bir edâ ile cevap verir:

- Ne yapayım, der. Duâ aynı duâ; ama, okuyan ağız aynı değildir! Duâ tamam; lâkin, okuyanın ihlâsı ve teveccühü tamam değildir!

Hayır da şer de Allah’tandır ne demektir?
Doç. Dr. Zeki Uyanık
Yazarımız Kim ?

Doç. Dr. Zeki Uyanık