Sayfa Yükleniyor...
İslam inancına göre herkesin bir eceli vardır. Ve aynı zamanda her insanın bir ölüm şekli vardır. Bu ecel ne geri alınır, ne de ileri alınabilir. Nitekim Kuran-ı Kerim'de bu konuda, Her ümmet için takdir edilen bir ecel vardır. Ecelleri geldiği zaman ne bir an ileri ne de geri alınamaz şeklinde buyrulmaktadır. (Araf 34)
Buna göre örneğin trafik kazasında ölen kimse eceliyle ölmüştür. O kimse için bundan başka bir ecel yoktur.
Trafik kazası, ölen kimsenin hayatını kısa kesmiyor, onu eceli gelmeden öldürmüş olmuyor. Bilakis ölen kişinin ölüm sebebi böyleydi ve vadesi dolduğundan bu kaza olmuş oluyor.
Buna göre Trafik kazası, cinayet ya da bir başka ölüm şekli kişinin ecelini değiştirmez. Çünkü insanın eceli veya ömrü değişmez. O kişinin o şekilde o zaman öleceği takdir edilmiş demektir.
İbadetlerden sevap alabilmek için illaki ibadetleri ihlaslı mı yapmak gerekir?
İhlas, herhangi bir işi veya ibadeti, güzel bir niyetle, saf bir kalple yapmak ve o işe Allah'ın rızasından başka bir niyet karıştırmamak demektir.
İslam inancına göre, yapılan işlerin ve ibadetlerin kıymeti ihlasa bağlıdır. Kişinin ihlası arttıkça amellerinde kıymet ve fazileti artar. Kur'an-ı Kerim'de ihlas ile ilgili birçok ayet-i kerime mevcut olup ihlasın faziletine işaret etmektedir.
Ancak tövbe edenler, nefislerini ıslah edenler, Allah'ın kitabına sarılanlar ve dinlerine Allah için candan bağlananlar müstesna... ayeti de bunlardan sadece bir tanesidir.
Hazret-i Peygamber birçok hadisinde ihlasın önemine vurgu yapmaktadır:
Allah vücutlarınıza ve şekillerinize bakmaz. Fakat Allah, kalplerinize bakar.
Ameller niyetlere göredir. Herkese niyet ettiği şey verilir. (Niyetine göre ecir ve sevap alır veya cezalanır.) Kimin hicreti Allah ve Resulüne ise, onun hicreti Allah ve Resulüne olur.
Bu ayet ve hadislerden de anlaşıldığı gibi ihlas iş ve ibadetlere sevap kazandıran niyettir. Bu ihlas olmadan da yapılan ibadet ve işlerin sevabı olmaz.
Vefat eden kimse memleketinde defnedilmesi husussunda vasiyeti varsa yerine getirilir mi?
Dinimize göre cenazeyi öldüğü yere defnetmek menduptur. Cenazeyi defnetmeden önce başka yere nakletmek mekruh olmakla beraber caizdir. Definden sonra kabrinden çıkararak nakil ise kesin zaruret olmadıkça mutlak suretle caiz değildir.
Buna göre memleketleri dışında başka şehirlerde veya yurtdışında ölenlerin vasiyetleri varsa doğdukları memleketlerine nakledilmeleri mekruh olmakla beraber caizdir. Ancak vefat ettikleri yere defnetmek daha doğrudur.
Günün Ayeti
Allah sizi yerden bir bitki bitirir gibi bitirdi. Sonra sizi tekrar oraya geri çevirecek ve tekrar çıkaracaktır.
Nuh 17-18.
Günün Hadisi
Birbirinize kin tutmayınız, birbirinizi kıskanmayınız, birbirinize sırt çevirip alakanızı kesmeyiniz. Ey Allahın kulları kardeş olunuz. Bir Müslümanın Müslüman kardeşine üç günden fazla küs kalıp selam vermemesi helal değildir.
Buhari, Edeb, 57.
Günün Sözü
İnsanın nefsine hâkim olması, zaferlerin en büyüğüdür.
Eflatun
Günün Duası
Ya rabbi bugün mahzun bir yüreği sevindirmeyi bana nasip et.
Bunları biliyor muyuz?
Cihad-ı Ekber Nedir?
Nefsin, insan tabiatının, bedeninin kötü isteklerini yerine getirmemek için yapılan mücadeleye denir.
Günün Nüktesi
Sevimli Amel
İbni Mesud anlatıyor:
Ya Rasulullah! Hangi amel Allaha daha sevimlidir, dedim,
Vaktinde kılınan namaz buyurdu.
Ondan sonra hangisidir? dedim.
Anaya babaya iyilik etmek diye cevap verdi.
Ondan sonra hangisidir? dedim,
Allah yolunda cihad etmek buyurdular.
Buharî, Mevakıt, 5.