Hesap gününde amel defterini hangi yönden aldığımızın bir anlamı var mıdır?


  • Oluşturulma Tarihi : 15.04.2025 08:57
  • Güncelleme Tarihi : 15.04.2025 08:57

Ahiret gününde insanlar hesaplarının görülmesi için toplandıktan sonra, kendilerine dünyada iken yaptıkları işlerin yazılı bulunduğu amel defterleri dağıtılır. Kirâmen Kâtibîn adı verilen melekler tarafından yazılan bu defterler hakkında Kur’an’da şöyle buyurulur: “Kitap ortaya konmuştur. Suçluların onda yazılı olanlardan korkmuş olduklarını görürsün. Vay halimize derler, bu nasıl kitapmış. Küçük büyük hiçbir şey bırakmaksızın hepsini sayıp dökmüş. Böylece yaptıklarını karşılarında bulmuşlardır. Senin Rabbin hiç kimseye zulmetmez” (el-Kehf 18/49). Amel defterleri cennetliklere sağdan, cehennemliklere soldan veya arkadan verilir. Defteri sağdan verilenlere “ashâb-ı yemîn”, soldan veya arkadan verilenlere “ashâb-ı şimâl” adı verilir. Defterin sağdan verilmesi bir müjde, soldan verilmesi ise azabın habercisidir. Yani kitabını sağdan alanlar cennete soldan alanlar ise cehenneme gideceklerdir.

Eşler ibadetlerini yapıp yapmama hususunda birbirine karşı sorumlu mudur?

İslam’a göre herkes yaptıklarından sorumludur. Kimse kimsenin yaptığından sorumlu değildir. Nitekim bu hususta Kur’an-ı Kerim’de mealen şöyle buyurulmaktadır: “Hiçbir günahkâr, başkasının günahını çekmez. Eğer yükü ağır gelen kimse onu taşımak için (başkalarını çağırsa) onun yükünden hiçbir şey (alınıp) taşınmaz. Akrabası dahi olsa (kimse onun yükünü taşımaz)” buyrulur (Fatır, 35/18).
Aynı şekilde İslam, her insanın bir iradesi ve seçme hürriyeti bulunduğunu ve bunun sonucu olarak yaptıklarından sorumlu olacağını bildirmiştir. “Her kim zerre kadar iyilik yapmışsa onu görür, kim de zerre kadar kötülük yapmışsa onu görür” (Zilzal, 99/7-8) mealindeki ayet buna delildir. Buna göre kişi ibadetlerini yerine getirmezse bunun hesabını Allah’a verecektir. Diğer Müslümanlara düşen ise ona nasihat etmek ve telkinlerde (emr-i bi’l- ma’ruf) bulunmaktır. İnsanın emr-i bi’l-ma’rufa en yakınlarından, ailesinden başlaması esastır. Nitekim Hz. Peygamber’e de böyle emredilmiştir. Rabbimiz ona tebliği emrederken, “(Önce) en yakın akrabanı uyar” buyurmuştur (Şuara, 26/214).
Hadis-i Şerifte de efendimiz: “Hepiniz çobansınız ve hepiniz sorumlu olduğunuz kişilerden mesulsünüz buyurmaktadır.” (Buhârî, “Cum`a”, 11.) Buna göre karı koca birbirinin ibadetinden sorumlu değildir. Taraflardan birisi bu ibadeti ihmal ederse diğeri ona nasihat eder. Ancak bundan dolayı bir günahı olmaz.

İslam’da kabir namazı diye bir namaz var mıdır?

Hz. Peygamber, efendimizin kıldığı ve kılınmasını tavsiye ettiği namazlar arasında “kabir namazı” adıyla bir namaz yoktur. Fazla sevap kazanmak maksadıyla bir kimse istediği kadar Allah rızası için nafile namazı kılabilir. Ancak dinin aslında olmayan bir isim ile namaz ihdas etmek doğru olmaz. Buna göre kabir namazı diye bir namaz yoktur.

Günün Ayeti

“Kim Allah’a ve Rasûlüne isyan ederse hiç şüphesiz onun için cehennem ateşi vardır. Onlar orada ebediyyen kalacaklardır.”
(el-Cin, 72/23)

Günün Hadis

Dilencilik kapısını kendisine açmayan kimseye, Allah fakirlik kapısını açmaz.”
Tirmizi, “Zühd”, 17.
Günün Sözü
Kötü insanla arkadaş olma, zira sana kendi yaptığı kötülükleri öğretir.
Cafer-i Sâdık

Günün Duası

Allah’ım bugün beni ve sevdiklerimi günahların küçüğünden de büyüğünden de uzak tut.
Bunları biliyor muyuz?

Resul kime denir? 

Allah tarafından yeni bir kitap ve yeni bir şeriat ile bir topluma veya bütün insanlığa gönderilen kimsedir. 

Günün Nüktesi

Üç Soru...
İbrahim Edhem Hazretleri birini çok üzgün görür, ona üç soru sorar:
“Dünyadaki bütün hadiseler takdir-i ilahî olmadan meydana
gelebilir mi?”
“Hayır!”
“Sana ayrılan rızkı başkası yiyebilir mi?”
 “Hayır!”
“Sana verilen ömürden kısalma olabilir mi?”
“Hayır!”
“O halde niçin üzülüyorsun?”

 

Hesap gününde amel defterini hangi yönden aldığımızın bir anlamı var mıdır?
Doç. Dr. Zeki Uyanık
Yazarımız Kim ?

Doç. Dr. Zeki Uyanık