2

İbadetlerde öncelik veya fazilet farkı var mı?


  • Oluşturulma Tarihi : 09.11.2015 07:48
  • Güncelleme Tarihi :

Bütün ibadetler güzel ve değerli olmakla beraber ibadetlerin en faziletlisi namazdır. Nitekim sevgili Peygamberimiz bu hususta hadisi şeriflerinde şöyle buyurmaktadır: “Namaz, bütün amellerin en faziletlisidir.”

     Bir başka hadisinde ise: “En faziletli amel, vaktinde kılınan namazdır.” Buyurarak namazın Allah indindeki konum ve faziletine dikkat çekmiştir.

     Namaz, en faziletli ibadet olduğu için terk edilmesi de büyük günahtır. Nitekim sevgili peygamberimizi bu faziletli ibadetin terk edilmesi ile ilgili olarak şöyle buyurmaktadır: “Namaz dinîn direğidir, terk eden dinîni yıkmış olur.”,  “Beş vakit namazı terk eden, Allah’ın hıfz ve emânından mahrum olur.”

      Buna göre namaz ibadetlerin en faziletlisidir. Ancak terki de büyük günahlardan birisidir. İbadetler içerisinde de sorumluluğu en büyük olan ibadettir.

 Abdestin sadece farzları yıkandığında abdest geçerli olur mu?

       Abdestin farzlarıyla alakalı olarak Kur’an-ı Kerim’de, “Ey iman edenler! Namaza kalkacağınız zaman yüzlerinizi, dirseklerinizle birlikte ellerinizi ve başlarınızı mesh edip her iki topuğa kadar da ayaklarınızı yıkayın.” (Mâide, 5/6.) buyrulmuştur.

      Bu ayetten hareketle Hanefi Mezhebine göre abdestin farzları dörttür.  Dirseklerle beraber elleri ve yüzü birer defa yıkamak, başın dörtte birini bir defa mesh etmek ve ayakları topuklarla birlikte aşık kemiklerine kadar bir defa yıkamaktır.

      Şafi Mezhebini göre ise abdestin farzları bu farzlarla beraber abdeste niyetle başlamak ve bu organları sıra ile yıkamak da olmak üzere altıdır.

   Bütün bunlar mezheplere göre abdestte farz olan kısımlardır. Ancak Peygamberimiz, abdest alırken, ellerini dirsekleri ile beraber üç kere yıkamış, ağzına ve burnuna üçer kere su vermiş, yüzünü üç kere yıkamış, başını mesh etmiş, ayaklarını bilekleriyle beraber üç kere yıkamış ve şöyle buyurmuştur: “Kim benim abdest aldığım gibi abdest alır ve aklından dünyalık şeyleri geçirmeden iki rekât namaz kılarsa geçmiş günahları bağışlanır.”

Dolayısıyla bir Müslüman’ın, yerine getirmekle yükümlü olduğu herhangi bir ibadetin sorumluluğundan kurtulması için o ibadetin farzlarını ve vaciplerini yerine getirmesi yeterlidir. Fakat, Hz. Peygamber’in aldığı gibi abdest almak sünnettir.  O ibadetin sünnetleri elde edilecek sevabın arttırılmasına vesile olur, terk edilmeleri halinde ise bir sorumluluk doğurmaz.

Buna göre abdestte sadece farzları yapmak bir abdest içim kafidir. Bununla da namaz kılınır, Kur’an okunur. Ancak bir ibadetten tam anlamı ile haz almak istiyorsak o ibadeti farzı ile sünneti ile adabı ile efendimizin yaptığı ve tavsiye ettiği şekilde yapmak daha doğrudur.

 Felak ve Nas sureleri hangi olaya binaen indirilmiştir?

Müşrikler ve inanmayanlar Peygamberimizi öldürmek için çok sayıda komplolar ve tuzaklar kurmuştur. Ama hiç birinde muvaffak olamamışlardır. Allah Teâlâ her defasında efendimizi bu komplolardan ve tuzaklardan kurtarmıştır.

Bunlar yine Hz. Peygamberi Hayber’de zehirlemek istemişlerdir ama Allah’ın izni ile buna muvaffak olamamışlardır. Hayber günü efendimize yapılan sihir de bu komplolardan birisidir. Her türlü sihir, komplo ve tuzaktan Allah’ın izni ve yardımı ile kurtulan efendimiz bu sihir tuzağından da kurtulmuştur.  Nitekim Kur’an-ı Kerim’de yer alan ve koruyanlar anlamına gelen muavvizeteyn  dediğimiz Nâs ve Felak sureleri bu tuzak üzerine indirilmiş ve Hz.Peygambere sihiri bozmak için bu sureleri okunması emredilmiştir.

Böyle bir olayla karşılaşan kişi bu illetten kurtulmak için bu sureleri okumalı ve Allah’tan yardım ve şifa dilemelidir.

Günün Ayeti

“Hiç kimse yarın ne kazanacağını bilemez. Hiç kimse nerede öleceğini bilemez.”

Lokman sûresi (31), 34

 Günün Hadisi

Ümmetimin en hayırlıları kendisi görülünce Allah hatıra gelendir

 Günün Sözü

Çalışmak bizi şu üç büyük beladan kurtarır: Can sıkıntısı, kötü alışkanlıklar ve yoksulluk. Voltaire

 Günün Duası

Allah’ım başladığım bu gün ve haftayı bana, aileme ve de ülkeme hayırlara vesile olmasını nasip et

 Bunları biliyor muyuz?

Melâike-i mu'akkıb nedir?

Takipçi melekler demektir. İnsanları, önlerinden ve arkalarından izleyen meleklere denir. Kur'ân'da bu melekler hakkında; "O insanın önünden ve arkasından onu izleyen (mu'akkıb) melekler vardır. Onu Allah'ın emriyle korurlar." buyrulmuştur

 Günün Nüktesi

Kıyamet ne zaman kopacak…

Ebu Hureyre anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm, yanındaki cemaate konuşurken, bir adam gelerek: "(Ey Allah'ın Resûlü!) Kıyamet ne zaman kopacak?" dedi. Aleyhissalâtu vesselâm konuşmasına devam etti, sözlerini bitirdiği vakit: "Sual sâhibi nerede?" buyurdular. Adam: "İşte buradayım ey Allah'ın Resûlü!" dedi. Aleyhissalâtu vesselâm: "Emanet zayi edildiği vakit Kıyameti bekleyin!" buyurdular.

Adam: "Emanet nasıl zayi edilir?" diye sordu. Efendimiz: "İş, ehil olmayana tevdi edildi mi Kıyamet'i bekleyin!" buyurdular."

İbadetlerde öncelik veya fazilet farkı var mı?
Doç. Dr. Zeki Uyanık
Yazarımız Kim ?

Doç. Dr. Zeki Uyanık