2

İbadetlerin vekâlet yoluyla yerine getirilmesi caiz mi?


  • Oluşturulma Tarihi : 03.09.2024 09:04
  • Güncelleme Tarihi : 03.09.2024 09:04

Bedenle yapılan ibadetlerde vekâlet geçerli olmayıp, ibadetin bizzat mükellefin kendisi tarafından yerine getirilmesi gerekir. Mesela, mükellef ne kadar hasta olursa olsun, onun yerine başkası namaz kılamaz. Bizzat mükellef, kendisine tanınan ruhsatlar çerçevesinde namazını kılar. Oruç da böyledir. Mal ile yapılan ibadetlerde ise vekâlet geçerlidir. Mesela bir kimse, zekât olarak hesaplayıp ayırdığı meblağı, ikinci bir kişi aracılığı ile fakirlere ulaştırabilir, malının zekâtını hesaplayıp fakirlere vermek üzere başkasını vekil tayin edebilir. Hem beden hem mal ile yapılan bir ibadet olan hacda ise, bizzat mükellef tarafından yapılmasına engel meşru bir mazeret bulunması halinde vekâlet geçerlidir. Mazeret bulunmadığı takdirde ise haccın vekâlet yolu ile yapılması geçerli olmaz. Vekâlet konusunda farz, vacip ve nafile hac arasında fark yoktur. Yani bir kimse şartlar oluştuğu takdirde farz olan hac için vekil tayin edebileceği gibi, vacip veya nafile hac için de vekil tayin edebilir.

Ortaklar birbirlerinden habersiz ortak malan sadaka verebilir mi?

Bir malın veya şirketin ortaklığında bütün ortaklar eşit hak ve yetkiye sahiptir. Hiçbir ortak diğer ortakların izni veya onayı olmadıkça ortak malda tasarruf hakkı yoktur. Bu malda tasarruf etme hakkı olmadığı gibi ödünç verme hibe etme gibi hakkı yoktur. Fakat ortaklar birbirini bu işler için yetkili kılarsa tasarruf edebilir. Ortakların hepsi bu yetkiye sahip olursa hepsi de tasarruf edebilir.

Mezarın üzerine yazı yazmak caiz mi?

İslam dini, hayatında olduğu gibi ölümünde de insana gereken değeri vermiş, saygıyı göstermiş ve öldüğü andan itibaren ona yapılacak muameleyi de belirlemiştir. Bu anlamda İslam dini, kabir ve kabristanın düzenli ve tertipli yapılmasını, temiz tutulmasını ve yeşillendirilmesini, hayatta bulunan insanların ölülere karşı bir vefa borcu olarak görür. Ancak kabirlerin yükseltilmesi, üzerine kubbeli binalar yapılması, taşına övücü veya kaderden şikayet edici sözler yazılması yasaklanmıştır. Fakat vefat edenini adını soyadını yazmakta dini bir sakınca yoktur.

Mezarı kubbeli ya da abartılı yaptırmak caiz mi?

Ölen kişinin defnedildiği yerin kaybolmasını önlemek için, israfa varmamak şartıyla basit bir mezar yaptırılmasında dinen bir sakınca yoktur. Buna karşılık, kabirlerin üzerine kubbeli binalar yapılması, taşına övücü veya kaderden şikayet edici sözler yazılması dinimizce yasaklanmıştır. Mezar için yapılan bu anlamdaki harcamaların, ölü ve diri için hiçbir yararı bulunmadığından, büyük masraflar yaparak böyle mezarlar yaptırmak israftır, dinen de hoş görülmemiştir.

Günün Ayeti

Andolsun biz, cinlerden ve insanlardan birçoğunu cehennem için yaratmış olduk. Bunların kalpleri vardır ama onlarla kavrayamazlar; gözleri vardır ama onlarla göremezler; kulakları vardır ama onlarla işitemezler. Onlar hayvanlar gibidir, hatta daha da şaşkındırlar. İşte asıl gafiller onlardır.

A’raf, 7/179.

Günün Hadisi

“Helâl olan şeyler belli, haram olan şeyler bellidir. Bu ikisi arasında, birçok kimsenin bilmediği şüpheli hususlar vardır. Kim şüpheli şeylerden sakınırsa, dinini ve ırzını korumuş olur. Kim de şüphelileri işlerse, zamanla harama düşer.

(Müslim, “Müsâkat”, 107)

Günün Sözü

Dünyayı ahirete götüremeyeceğine göre öyle yaşa ki dünya seni ahirete götürsün

Sadi Şirazi

Günün Duası

Ya rabbi bugün hakkımda hayırlı olmayan hiçbir işi bana nasip etme.

Bunları biliyor muyuz?

Kasem Nedir?

Bir şeyi yapmak veya yapmamak üzere Allah’ın ismini vererek söz vermek anlamına gelir.

Günün Nüktesi

Gurura karşı ilaç…

Halife Hz. Ömer bir gün kırbasını (su tulumu, su kabı) sırtına yüklenmiş, Medine’nin en kalabalık sokaklarında dolaşıyordu. Babasının sırtında kırba ile dolaştığı oğlu Abdullah’ın da gözüne ilişti ve kendisine yetişip sordu:

- Baba sen ne yapıyorsun, koskoca halife sırtında kırba taşır mı, taşıtacak kimse mi bulamadın?

- Oğlum, bunu taşıtacak adam bulamadığım için veya başka bir mecburiyet dolayısıyla taşıyor değilim. Nefsime gurur gelir gibi oldu, kendimi beğenir gibi oldum, sırf onu küçültmek için bu yola başvurdum.

İbadetlerin vekâlet yoluyla yerine getirilmesi caiz mi?
Doç. Dr. Zeki Uyanık
Yazarımız Kim ?

Doç. Dr. Zeki Uyanık