Hanefi mezhebine göre abdestliyken vücudun her hangi bir yerinden kan çıksa kişinin abdesti bozulur. Buna göre iğne vurulduktan sonra kanama olmuyorsa kişinin abdesti bozulmaz, kişi bu abdestle istediği kadar namaz kılar, ibadet eder. Ancak iğneden sonra herhangi bir kanama olursa abdest bozulur. Şafii mezhebine göre ise çıkan kan abdesti bozmaz. Bozmadığı için de iğneden sonra kan çıksa da abdest bozulmaz.
Çiğ etli yemeği yemek caiz mi?
Eşyada aslolan ibâhadır. Yani bir şeyin haram olduğuna dair bir delil (ayet ya da hadis) bulunmadıkça onun helal olduğuna hükmedilir. Kur’an-ı Kerim’de yenilmesi haram kılınan şeyler: Leş, akıtılmış kan, domuz eti ve Allah’tan başkası adına kesilmiş hayvanların etleridir. ( Bakara, 2/173; Maide, 5/3; En’am, 6/145 ve Nahl, 16/115) Sevgili Peygamberimizin hadislerinde de yırtıcı vahşi kara hayvanları ile yırtıcı kuşların etleri yasaklanmıştır. Allah Teala insanlara temiz olan yiyeceklerden yeme emri vermiştir: ”Ey iman edenler! Size verdiğimiz rızıkların temiz / tayyib olanlarından yiyin, eğer siz yalnız Allah’a kulluk ediyorsanız O’na şükredin.” (Bakara, 2/172.) Söz konusu olan bu etler ve etlerin yemek türleri de temiz ve helal bir maddeden yapıldığından yenmesine dinen bir sakınca yoktur. Buna göre dinimizde temiz olan şeyler helal, pis olan şeyler ise haramdır. Çiğ et, çiğ köfte, çiğ pastırma gibi şeylerin haram olduğuna dair herhangi bir delil bulunmamaktadır. Bunlar pis de değildir. O halde bunları yemek caizdir.
Anne de baba gibi çocukların nafakalarından sorumlu mudur?
Kız olsun erkek olsun, çocukların nafakalarını temin babanın görevidir. Annenin bu konuda bir sorumluluğu yoktur. Babanın yokluğunda çocukları geçindirme görevi babanın babasına, o da yoksa diğer akrabaya düşer. Baba küçük çocuklarına, çalışıp kazanacakları çağa gelinceye kadar bakmağa mecburdur. Çocuklar için belirlenecek nafakalar, onların yaşlarına ve babalarının servetine uygun ve yeterli miktarda olmalıdır. Kız evladın, kendine yetecek malı yok ve evli de değilse nafakası babasına aittir. İster bakire olsun isterse dul olsun, fark etmez. Evladın öğrenim masrafları babaya aittir.
Ölen kimsenin cenaze namazı iki kez kılınabilir mi?
Vefat eden kimsenin cenaze namazını kılmak farz-ı kifâyedir. Yani bir kaç kişinin kılması diğer Müslümanlar üzerinden sorumluluğu düşürür. Müslüman bir kimse vefat ettiğinde onun mazını kılmak gerekir. Bu namaz kılan için farzı kifaye, namazı kılınan ölü içinse bir duadır. Hanefi mezhebine göre, cenaze namazı bir defa kılınır. Cenaze namazını ikinci defa kılmak mekruhtur. Şafii mezhebine göre ise vefat etmiş bir kimsenin cenaze namazına yetişmemiş ya da hazır bulunamamış bir kimsenin kılınmış olsa bile tekrar cenaze namazını kılmasında bir sakınca yoktur. Örneğin Ankara’da vefat eden birinin cenaze namazı Ankara’da kılınsa sonra cenaze memleketine getirilse kılınan namaza katılamamış olanlar namazı kılabilirler.
Nezir kurbanından yeme konusunda kadın da erkek gibi midir?
Nezri yapan kişinin, anne ve babası, dede ve nineleri, evlat ve torunları ile eşi o adaktan yiyemezler. Kadınla erkek arasında adak hususunda herhangi bir fark yoktur. Nezir konusunda erkek için geçerli veya geçersiz olan aynı şekilde kadın için de geçerlidir.
Günün Ayeti
“Size rızık olarak verdiklerimizin helal olanlarından yiyiniz.”
Bakara, 2/87.
Günün Hadisi
Zarar vermek ve zarara zararla karşılık vermek yoktur.
İbn Mâce, “Ahkâm”, 17.
Günün Sözü
Cezalandırma gücün olduğu zaman affet ki, affın değeri olsun.
Günün Duası
Allah’ım bizi her daim helalından kazanan ve helalına harcayan kullarından eyle.
Bunları biliyor muyuz?
Ashab-ı Sefine Kimdir?
Gemi halkı demektir. Bundan maksat, Hz. Nuh’ın gemisine binerek tufandan kurtulan mü’minlerdir.
Günün Nüktesi
Sıkıntı…
Birisi Hz. Ali’ye geldi ve “O kadar dertliyim ki sıkıntıdan ölüyorum” dedi.
Hz. Ali: “İki soru soracağım, cevabını verip dermanını bulacaksın” dedi.
Adam: “Sor Ya Ali dedi.
Hz. Ali: “Dünyaya geldiğin zaman bu dert seninle birlikte mi dünyaya geldi?”
Adam: “Hayır.”
Hz. Ali: “Dünyadan giderken bu dert seninle birlikte olacak mı?
Adam: “Hayır” dedi.
Hz. Ali son olarak şöyle buyurdu: “Seninle birlikte gelmeyen ve giderken de seninle birlikte olmayacak olan bir dert, senin bu kadar zamanını almamalı. Sabırlı ol. Yeryüzündekilere çok ümit bağlamaktansa yüzünü Âlemlerin Rabbine çevir.”