İnsan ve Din


  • Oluşturulma Tarihi : 24.01.2015 07:27
  • Güncelleme Tarihi :
İnsan ve Din yazının resmi

Belalar ve musibetler kader midir?

       Belaları ve musibetleri üç gurupta değerlendirmek gerekir.

a.) İnsan iradesinin söz konusu olmadığı belalar ve musibetler (depremler, engelli olarak doğmak gibi).

b) İnsan iradesinin kısmen söz konusu olduğu belalar ve musibetler (kısmen kabahatli olduğumuz trafik kazaları gibi).

c) İnsan iradesinin söz konusu olduğu belalar ve musibetler (alkollü araç kullanarak sebebiyet verilen kazalar, dikkatsizlik ve tedbirsizlik sonucu maruz kalınan hastalıklar gibi).

       Allah’ın ilmine bakan boyutuyla bunların hepsi kader olmakla birlikte, ilki ve belli oranda ikincisi terim anlamıyla da kaderdir. Bu çeşit bela ve musibetler sabretmek şartıyla günahlara kefaret olduğu gibi Allah indinde daha yüksek derece almaya da vesiledir. Sonuncusu ise insanların hatasından kaynaklandığı için, ilahi ilim açısından kaderin dışında olmamakla beraber insanlar bundan sorumludur.

      Mümine düşen her çeşit bela ve musibetlerden Allah’a sığınmak, fakat eğer bunlara maruz kalınırsa sabretmek ve kadere inanarak teselli bulmaktır. Şunu unutmamak gerekir ki Allah sonsuz rahmet ve inayet sahibidir.

      Dolayısıyla musibete maruz kalan bir kimseyi, sabretmesi şartıyla büyük mükâfatlara nail kılacaktır. Ayrıca Allah insanları imtihan ettiği için, dilerse birtakım bela ve musibetler verebilir. İnsanlar bu durumda kulluklarının gerektirdiği tutum içinde olmalıdırlar.

Uğursuz olan bir zaman ya da ay var mı?

      Allah’ın bize bahşettiği bütün gün, gece, ay ve yıl yani zaman mefhumu değerli ve kıymetlidir. Allah indinde değersiz ve uğursuz bir zaman dilimi yoktur. Ancak bu zaman mefhumu içerisinde daha hayırlı ve bereketli zaman dilimleri vardır. Cuma gününün diğer günlerden, kadir gecesinin diğer gecelerden, ramazan ayının diğer aylardan daha hayırlı olması gibi.

     Ancak değersiz ve uğursuz bir zaman dilimi yoktur. Bu anlamda halk arasında var olan  kameri ya da hicri aylardan olan safer ayının uğursuz ve belaların çokça olduğu inancı dinen doğru bir inanç değildir. Safer ayının uğursuz olduğu ve bu ayda bela ve musibetlerin çokça meydana geldiği şeklinde bir anlayış cahiliye dönemine ait olup, dinimizde yeri yoktur.

      Dolayısıyla böyle bir anlayış hurafedir. Şöyle ki bu ayın diğer aylardan hiçbir farkı yoktur. Hz. Peygamber böyle bir anlayışı reddetmiştir. Nitekim sevgili Peygamberimiz bir hadisi Şerifinde bu hususta şöyle buyurmaktadır: “Eşya da uğursuzluk yoktur, Safer ayında uğursuzluk yoktur, baykuşun ötmesinde bir uğursuzluk yoktur." (Müslim, Selâm, 102) Buna göre Safer ayında uğursuzluk yoktur. Bunlar Cahiliye hurafeleridir.

Rüyada kurban kestiğini gören kimse günlük hayatta bunu kesmek zorunda mı?

      Peygamberlerin dışındaki insanların gördükleri rüyalar, kesin bir hüküm ifade etmediği gibi bağlayıcılığı da yoktur.       Durum bu olunca rüyada kurban kestiğini ya da kurban adadığını gören kimsenin, bu adağını yerine getirmesi gerekmez. Çünkü rüya ile amel edilmez. Uyuyan kimsenin de bir sorumluluğu yoktur. Nitekim Hz. Peygamber bu hususta şöyle buyurmuştur: “Şu üç kişiden kalem kaldırıldı: Uyuyan kişi uyanıncaya, çocuk buluğa erinceye ve akıl hastası olan da iyileşinceye kadar.” (Ebû Dâvûd, Hudûd, 16) 

Günün Ayeti

Biz sizi biraz korku, biraz açlık, biraz da mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltme ile imtihan edeceğiz. Müjdele o sabredenleri! Bakara 155

Günün Hadisi

Müminin silahı sabır ve duadır

Günün Sözü

Nice hastalıklar vardır, elde olmayanı istemekten gelir.

Andre Gide

Günün Duası

 “Ya Rabbi, bugün canımızı, malımızı, evimizi her türlü afetten, yangından ve benzeri tehlikelerden muhafaza eyle

Bunları biliyor muyuz?

Ashab-ı Şimal Nedir? 

Kıyamet günü amel defteri sol elinden verilecek olanlara denir. 

Günün Nüktesi

Amel defterini açık bıraktıran ameller…

      Ebu Hureyre’den rivayet edildiğine göre Resûlullah Efendimiz şöyle buyurdu:

“İnsan öldüğü zaman, bütün amellerinin sevabı ondan kesilir, amel defteri kapanır. Sadece üç kişi müstesna. Onun sevabı öldükten sonra da devam eder: bunlar da şu kimselerdir:

 1- Sadaka-i cariye, yani hayrı devam eden iyilikler.

 2- Kendisinden istifade edilen ilim.

 3- Kendisine dua eden salih, hayırlı evlat.”

İnsan ve Din
Doç. Dr. Zeki Uyanık
Yazarımız Kim ?

Doç. Dr. Zeki Uyanık