2

İnsan ve Din


  • Oluşturulma Tarihi : 18.02.2015 07:34
  • Güncelleme Tarihi :

Müslüman olmayan kimsenin kestiği hayvanın eti yenir mi?

 İslam inancına göre kesilen hayvanın etinden yiyebilmek için hayvanı kesenin belli şartları taşıması gerekir. Bu şartlar yerine getirilmezse kesilen hayvanın eti yenmez. Fıkıhçıların kesen kişi ile ilgili ortaya koydukları şartlar şöyle ifade edilmiştir. Hayvanı kesen kimsenin akıl ve temyiz gücüne sahip, Müslüman veya ehl-i kitap (yahudi veya Hıristiyan) olması, hayvanı Allah adına kesmesi gerekir. Ayrıca hayvanı kesen kimsenin kadın veya erkek olması fark etmediği gibi baliğ olması da gerekmez.

 Dolayısıyla ehl-i kitabın kızlarıyla evlenmek caiz olduğu gibi bunların kestiği hayvanın da etinden yemek caizdir. Ama ehl-i kitap (Yahudi-Hıristiyan) dışındaki inançtan olanların kestiği hayvanın eti İslam inancına göre yenmez.

İslam’ın yasakladığı bir malın ticaretini yapmak caiz mi?

İslam fıkhına göre bir kimsenin herhangi bir malı satabilmesi için, önce o mala sahip olması gerekir. Sahip olunmayan bir şeyin satılabilmesi, şüphesiz söz konusu değildir.

 İslamî hükümlere göre, domuz eti, sarhoşluk veren içki ve benzerleri mallar Müslüman’ın sahip olabileceği mütekavvim bir mal değildir. Müslüman bunları satın alamaz, imal edemez ve edinemez.

 Bu itibarla, bir Müslüman’ın, müşteriler gayr-ı Müslim bile olsa, bu tür haram malların ticaretini yapması, dinen caiz değildir.

 

Çalışmak üzere bir şehre giden fakat evini oraya taşımayan kimse namazlarını seferi mi yoksa mukim olarak mı kılar?

 Bir kişinin doğup büyüdüğü yer veya çalışıp geçimini sağladığı, çoluk çocuğu ile yerleştiği ve sürekli kalmaya niyet ettiği yere vatan-ı aslî denir. Vatan-ı aslî, ancak başka bir yeri vatan-ı aslî edinmekle değişir.

Bir kimsenin doğduğu, evlendiği, içinde yerleşmeye karar verdiği yeri terk etmeyi düşünmeyerek; öğrencilik, işçilik, memurluk ve askerlik gibi sebeplerle uzunca bir zaman oturduğu veya yolculuğa çıkıp en az on beş gün veya daha fazla kalmaya niyet ettiği yerler ise ikamet vatanıdır. İkamet vatanında namazlar mukim olarak kılınır. Bu gibi bir yerde 15 günden az kalacaksa, namazlarını kasr eder.

Edilen her yeminden dolayı kefaret gerekir mi?

İslam hukukunda yemin çeşitleri üç bölüme ayrılır.

a-Yemini lağv: Bir şey hakkında öyle olduğu zannedilerek yanlış yere edilen yemindir.

b-Yemini münakide: Geleceğe ait bir fiili işlemek ya da terk etmek için yapılan yemindir.

c-Yemini Ğamus: Geçmiş zamanda yapılmış veya yapılmamış bir iş için hakkında bilerek yalan yere yapılan yemindir.

Birinci yeminin kefareti yoktur. İkincinin kefareti zamanı geldiğinde yapıp yapmamaya göre hükme tabi olur. Fakat üçüncü çeşidin kefareti vardır. O da Kur'an-ı Kerim'de belirtilmiştir.

Bu yemin kefareti ile ilgili olarak Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurulmaktadır: "Bir köle azad etme, yoksa sabahlı akşamlı on fakiri doyurma ya da on fakiri giydirme yoksa 3 gün oruç tutulacak"

 Edilen yeminin mahiyeti de önem arz eder. Şayet edilen yemin Allah'a isyan anlamında bir yemin ise yerine getirilmez. (İçki içme gibi) Haram olmayan yeminlerin ise yerine getirilmesi gerekir. Yoksa kefaretini ödemek lazımdır.

Günün Ayeti

“Kim yolunu Allah ve kitabıyla bulmaya çalışırsa, her işinde ona bir çıkış imkanı sağlar ve ummadığı, hesaplayamadığı bir yönde onu rızıklandırır.”

Talâk 65/ 2-3

Günün Hadisi

Yöneticilerin en kötüsü, idaresi altındaki insanlara karşı katı ve kaba davrananlardır”

Müslim, İmâre 23.

Günün Sözü

"İstediğin birşey; olursa bir hayır, olmazsa bin hayır ara "

Günün Duası

Allah’ım bugün bizi helalından kazanan ve helalına harcayanlardan eyle

Bunları biliyor muyuz?

Kısas nedir?

Yaralama, sakatlama ve öldürme suçlarında uygulanan ve genellikle misilleme esasına dayanan cezâ demektir.

Günün Nüktesi

Organların dile gelişi…

Ebû Said el–Hudrî’den rivayet edildiğine göre, Hz. Peygamber şöyle buyurdu:

"İnsan sabahlayınca, bütün organları dil'e baş vurur ve şöyle derler:

 “Bizim haklarımızı korumakta Allah'dan kork. Biz ancak senin söyleyeceklerinle ceza görürüz. Biz, sana bağlıyız. Eğer sen doğru olursan, biz de doğru oluruz. Eğer sen eğrilir, yoldan çıkarsan biz de sana uyar, senin gibi oluruz."

 

 

İnsan ve Din
Doç. Dr. Zeki Uyanık
Yazarımız Kim ?

Doç. Dr. Zeki Uyanık