2

İnsan ve Din


  • Oluşturulma Tarihi : 01.03.2015 07:42
  • Güncelleme Tarihi :

Promosyon bir malı almak caiz mi?

       Öncelikle şunu bilmek gerekir ki alış verişi cazip hale getirmek için meşru olmak kaydı ile verilen her şey dinen caizdir. Bu anlamda promosyon sürümü artırmak için satılan malla beraber ilave olarak para, eşya ve benzeri bir şeyi bedava olarak müşteriye vermektir.     

      Herhangi bir şart olmaksızın ve verilen promosyon meşru olmak kaydıyla satışla beraber promosyon verme de bir sakınca yoktur. Çünkü alıcı neye para verdiğini, satıcı da neyi pazarladığını bilmektedir. Örnek olarak; televizyon telefon verilmesi gibi bir alışveriş dinen sakıncalı değildir.

     Burada en önemli nokta; alıcıyı aldatacak bir unsura yer verilmemesidir.

Geceleyin tırnak kesmek haram mı?

       Böyle bir sözün dinde aslı yoktur. İslâmiyet böyle manasız ve mantıksız ifadeleri kabul etmez. Bilakis İslam dini her zaman temizliği tavsiye etmiştir. Öyle ki temizliği imandan kabul etmiştir.

       Dolayısıyla geceleyin tırnak kesmek haramdır uğursuzluktur gibi sözlerin İslam'da bir dayanakları yoktur. Bu anlayış batıl inançlardan İslâm’a sokulmak istenmiş bir uydurma sözdür.

İbadetini yapmayan kimsenin kazandığı paradan yeminin bir sakıncası var mı?     

      Dinen, koca ailenin reisidir ve evinin nafakasını temin etmekle yükümlüdür. Kazanç yollarının meşruluğuna riayet etmek yani helal lokma kazanıp çoluk çocuğuna ekmek getirmek onun sorumluluğundandır. Dolayısıyla helalinden bir rızık temin edip getiriyorsa sevabı, haramdan kazanıp getiriyorsa kocanın vebalı ve günahı olur. Bu anlamda kadının bu kazançta günahı veya sevabı yoktur.

       Dini emirleri yerine getirse koca görevini yerine getirmiş olur bundan da sevabını alır. Ama koca namaz, hac, zekât… gibi dini görevlerini yerine getirmiyorsa ya da içki, kumar, faiz… gibi Allah’ın haram kıldığı bir fiil yapıyorsa bunlar yanlış ve günah olmakla beraber rızkına ya da kazancına bir zarar vermez. Yani kazandığı para helal ise günah işlemekle bunu haramlaştırmaz. Yaptığı iş kazandığı ekmek haram ise namaz kılması bunu helalleştirmez.

      Dolayısıyla koca dini görevlerini ihmal ederek bir şey kazanıyorsa kadının bunda bir günahı yoktur. Bu kazançtan da yemesinde bir sakınca yoktur, vebali kocaya aittir.

Adaklarımız dişi hayvandan kesmemizde bir sakınca var mı?

       Eti yenilmesi helal olan bütün büyük baş ve koyun keçi gibi küçükbaş erkek ve dişi hayvanlardan hem adak hem de kurban olur. Kurban ya da adak hususunda caizlik anlamında erkek ile dişi hayvan arasında bir fark yoktur. Her iki hayvan cinsinden de kurban ve adak olur.

      Fakat Peygamberimizin mümkün mertebe koç kesmesini dikkate alan fakihler, koç kesmenin koyun kesmeye göre daha faziletli olduğunu söylemişlerdir. Bunun da sebebi hayvan neslinin devamı içindir. Dişi hayvanlar doğurduğu için kesilmesi ikinci planda bırakılmıştır.

Günün Ayeti

Rablerine kavuşacaklarını ve Ona döneceklerini umanlar ve huşu duyanlardan başkasına namaz elbette ağır gelir.

Bakara 2/45

Günün Hadisi

İman ve amel iki arkadaştır. Her biri ancak diğeriyle ayakta durur.

Camiü’s- Sağir, No: 1684

Günün Sözü

Sözleriniz yürekten gelmedikçe, hiçbir zaman iki kalbi birleştiremezsiniz.

 ( Goethe )

Günün Duası

Allah’ım başımızı uykudan başka yastığa koydurma.

Bunları biliyor muyuz?

Ayan-ı Sabite Nedir?

Dış âlemde var olan eşyanın görünür hale gelmeden önce Allah'ın ilminde bilgi olarak mevcudiyeti, ortaya çıkan varlıkların Allah'ın ilmindeki gizli hakikatleri demektir.

Günün Nüktesi

O altınlar sana ait delikanlı…

      Bir kral halkı için geniş bir yol yaptırmaya karar verdi. Yapımı tamamlanan yolu halka açmadan önce, bir yarışma düzenlemeye karar verdi. İsteyenin bu yarışmaya katılabileceğini ilan ettiren kral, yoldan en güzel geçecek kişiyi belirleyeceğini söyledi.

      Yarışma günü, insanlar akın ettiler. Bazıları en güzel arabalarını, bazıları en güzel elbiselerini getirmişti: Kadınlardan kimileri saçlarını en güzel biçimde yaptırmıştı, kimi de yanlarında en güzel yiyecekleri getirmişti.

       Gençlerden bazıları spor kıyafetler içinde yol boyunca koşmaya hazırlanıyordu.  Nihayet, tüm gün insanlar yoldan geçtiler, fakat yolu kat edip tekrar kralın yanına döndüklerinde hepsi aynı şikayette bulundu: Yolun bir yerinde büyükçe bir taş ve moloz yığını vardı ve bu moloz yığını yolculuğu zorlaştırıyordu.

       Günün sonunda yalnız bir yolcu da bitiş çizgisine yorgun argın ulaştı. Üstü başı toz toprak içindeydi, ama krala büyük bir saygıyla yönelerek elindeki altın kesesini uzattı:

“Yolculuğum sırasında, yolu tıkayan tas ve moloz yığınını kaldırmak için durmuştum. Bu altın kesesini onun altında buldum. Bu altınlar size ait olmalı."

        Kral gülümseyerek cevap verdi:

“O altınlar sana ait delikanlı."

“Hayır, benim değil. Benim hiçbir zaman o kadar çok param olmadı."

“Evet" dedi kral. “Bu altınları sen kazandın, zira yarışmanın galibi sensin. Yoldan en güzel geçen kişi sensin. Çünkü yoldan en güzel geçen kişi, ardından gelenler için yoldaki engelleri kaldıran kişidir."

İnsan ve Din
Doç. Dr. Zeki Uyanık
Yazarımız Kim ?

Doç. Dr. Zeki Uyanık