2

İnsan ve Din


  • Oluşturulma Tarihi : 04.03.2015 07:02
  • Güncelleme Tarihi :

İnsanın başına gelen her şey bir kader midir?

       Kader ve kazaya inanmak iman altı esasından birisidir. Hayatta başımıza gelen her şey amma iyi amma kötü amma hayır amma şer her şey bir kader içerisinde tecelli etmektedir. Ancak kişi başına gelen herhangi bir olayda kaderi bahane ederek, kendisini sorumluluktan kurtarmaya çalışmamalıdır.

      Kişi, “Allah böyle yazmış, alın yazım buymuş, bu şekilde takdir edilmiş, ben ne yapayım? “ diyerek, günah işledikten sonra ya da yanlış yapıp suç işledikten sonra da kendisini suçsuz gösteremez, kaderi mazeret olarak ileri süremez. Çünkü bu fiiller, insanlar böyle tercih ettikleri için, bu seçime uygun olarak Allah tarafından yaratılmışlardır.

       Burada dileyen, tercih eden, isteyen kuldur; yaratan da Allah’tır. Kul sorumluluk doğuran fiilleri irade edendir ama yaratan değildir; zira yaratmak Allah’a mahsustur. Nitekim Kur’an-ı Kerim’de: “Allah her şeyin yaratıcısıdır.” (En’am, 6/102) buyrulmaktadır.

       Her şeyin yaratıcısının Allah olması bizim kötü ve yanlış işleri, sorumluluktan kaçarak Allah’a havale etmemize yol açmamalıdır. Bu kaderi istismar etmek olur. Ayrıca kader ve kazâya güvenip çalışmayı bırakmak, olumlu sonucun sağlanması ya da olumsuz sonuçların önlenmesi için gerekli sebeplere sarılmamak ve tedbirleri almamak, İslâm’ın kader anlayışı ile bağdaşmaz. Allah her şeyi birtakım sebeplere bağlamıştır. İnsan bu sebepleri yerine getirirse Allah da o sebeplerin sonucunu yaratacaktır. Bu da bir ilâhî kanundur ve bir kaderdir.

      Dolayısıyla kişinin “Ben ne yapayım, kaderim böyle.”  Diyerek günah ya da suç işlemesi ya da işledikten sonra kaderi suçlaması doğru değildir.

Altın süs malzemesi niçin erkeğe haram kılınmıştır?


         İslam dini kadınların dış görünüşlerine daha çok önem verdiklerini ve süslenmeye eğilimlerinin erkeklerden daha fazla olduğunu göz önüne alarak, süslenmenin vazgeçilmez bir aracı olan ziyneti (altın, gümüş, mücevher veya âdi maddelerden yapılmış süs eşyasını) kadınların kullanmalarına izin veriyor.

         Erkeklere altın ve gümüş ziyneti ise yasaklıyor. Çünkü altın ve gümüşün ekonomik değerleri sebebiyle sandıklarda ve vücutlarda değil piyasada bulunması gerekiyor, aynı şekilde erkeklere yakışan süslenmek değil sadelik ve vakarlıktır.

Bayan namaz kıldığında parmaklarındaki ojeyi silmek zorunda mı?

    Abdest ve gusülde suyun ulaşması gereken uzuvların tamamını yıkamak farzdır. Eğer yıkanacak bölgede kuru bir yer kalır ya da tırnak köküne kuru veya yaş toprak yapışır ve suyun deriye ulaşmasına mani olursa abdest sahih olmaz.

     Buna göre tırnağın yıkanması farz olan bölgesine suyun ulaşmasına engel olan oje abdest ve gusle manidir. Zira kimyacılar ojenin tırnak üzerinde tabaka oluşturduğunu ve suyun tırnağa ulaşmasına engel olduğunu belirtmektedirler. Ojenin kınaya kıyas edilmesi ise doğru değildir.  

     Zira kına tabaka değil, renktir. Bu yüzden suyun deriye ulaşmasına engel olmaz.   Sonuç olarak oje, tırnak üzerinde tabaka oluşturduğundan abdest ve guslün sıhhatine manidir. Abdest alıp namaz kılacak bir kadın mutlaka ojesini temizlemelidir. Aksi takdirde abdesti sahih olmadığından namazı da batıl olur.

Allah kullarından niçin ibadet etmelerini istiyor?

       Allah'a kulluk etmek, O'na bir fayda sağlamak için değildir. Çünkü O'nun hiçbir şeye ihtiyacı yoktur. Kulluk edeni, başkasına kul köle olmaktan kurtarmak, hür kılmak, kendini ve dolayısıyla Rabbini tanımak içindir aynı zamanda kulu ahiret gününde cennete almak içindir.   

       İnsanı yaratmayı Allah murat etmiş ve onu imtihan etmek için onun önüne böyle bir hedef koymuştur. İnsan hür iradesiyle bu hedefe doğru da koşabilir, başka hedeflere de yönelebilir; bu yönelişlerin hem dünyada hem de ebedi âlemde karşılığını görür, neticesini elde eder. Zira İslam inancına göre zerre nispetinde iyilik yapan mükafatını zerre nispetinde de kötülük  yapan Allah affetmese cezasını görür.

Günün Ayeti

Ey insanlar! Siz Allah'a muhtaçsınız. Allah ise zengin ve her hamde lâyıktır.

Fatır 15.

Günün Hadisi

Evden çıkarken “Bismillahi, tevekkeltü alallahi, lâ havle ve lâ kuvvete illâ billah” diyen, tehlikelerden korunur ve şeytan ondan uzaklaşır.

Günün Sözü

Herkes insanlığın kötüye gittiğini kabul eder de; kimse kendisinin kötüye gittiğini kabul etmez.

Lev Tolstoy

Günün Duası

Allah’ım ömrümün geri kalanı geçmişimden daha hayırlı ve bereketli eyle.

Bunları biliyor muyuz?

Beytü’l- Ma’mur Nedir?

Yedinci semada melekler için inşa edilmiş, bir geleni bir daha gelmemek üzere her gün yetmiş bin meleğin ziyaret edip, ibâdet ettiği bir yerdir.

Günün Nüktesi

Binbir Altın…

     Kanuni Sultan Süleyman avlanmaya çıktığı bir gün sağanak yağmura yakalanınca o civardaki evlerden birine sığınır. Sıcak ateşin karşısında ıslanan elbiselerini kuruturken: “Gerçekten şu ateş bin altına bedel,” der.

Padişah geceyi geçirdikleri evden ertesi gün ayrılırken ev sahibi olan köylüye:

“Borcumuz ne kadar?” diye sorar.

 Uyanık köylü:

“Bin bir altın yeter,” diye cevap verir.

Padişahın hayretler içerisinde kaldığını gören köylü, onun soru sormasına fırsat vermeden sözüne devam eder:

“Akşamki ateşin bin altın değerinde olduğunu zaten siz söylemiştiniz. Konaklama ücreti için ise bir altın çok mu fazla?”

İnsan ve Din
Doç. Dr. Zeki Uyanık
Yazarımız Kim ?

Doç. Dr. Zeki Uyanık