2

İnsan ve Din


  • Oluşturulma Tarihi : 06.03.2015 08:21
  • Güncelleme Tarihi :

Kocanın hanımına örtünme hususunda karışma hakkı var mı?

      İster kadın ister erkek için olsun fark etmeksizin ki her Müslüman’ın hem kendisini yaratan hem de birlikte yaşadığı insanlara karşı görev ve sorumlulukları vardır.  Allah’a karşı namaz kılma, içki içmeme gibi görevi vardır. Kullara karşı anne baba, eş, komşu, kardeş gibi kişilerin hakkını gözetme görevi vardır.

     Bu hakların hepsi önemli ve riayet de gereklidir. Ancak bunlar arasında öncelikli bir tercih yapmamız gerekirse tabi ki öncelikli olarak Allah hakkı gelir. Buna göre başörtüsü Allah’ın emri olduğundan ve erginlik çağına gelmiş her Müslüman bayan bunu örtmekle mükellef olduğundan eş, baba, anne ya da bir başka insan istemese de erginlik çağına gelmiş bir bayan yine de başını örtmek zorundadır.

      Burada kural kaide şudur ki efendimizin hadisinde de geçtiği gibi: “Allah’a isyan konusunda kula itaat edilmez.”

     Baş örtmek farz olduğuna göre koca istemiyorum dese de kadın yine de başını örtmek zorundadır. Ancak bunu yaparken eşine inat olarak değil, kocasını da ikna ederek onu incitmeden, yuvayı da dağıtmadan yapmalıdır. Yani ne yuvasını yıkmalı ne de günaha girmeli.   

 

Kubbeli Mezar yapmak caiz mi?  

      İslam dini, hayatında olduğu gibi ölümünde de insana gereken değeri vermiş, saygıyı göstermiş ve öldüğü andan itibaren ona yapılacak muameleyi de belirlemiştir. Bu anlamda İslam dini, kabir ve kabristanın düzenli ve tertipli yapılmasını, temiz tutulmasını ve yeşillendirilmesini, hayatta bulunan insanların ölülere karşı bir vefa borcu olarak görür.

     Ancak kabirlerin yükseltilmesi, üzerine kubbeli binalar yapılması, taşına övücü veya kaderden şikayet edici sözler yazılması yasaklanmıştır. Buna karşılık mezarın bir-iki karış yükseltilmesi, israfa kaçmadan ve tevhid inancına zarar vermeyecek şekilde yapılmasında bir sakınca yoktur.

Mezarlığa gidildiğinde ölülere selam verilir mi?    

Hz. Peygamberin Mezarlıkları ziyaret ettiği ve bu ziyaretlerinde de ölülere selam verdiği dini kaynaklarımızda vardır.  Efendimizin ayrıca mezarlıklarda şu duayı okuduğu kaynaklarda vardır: "Ey Mü'minler yurdu, siz bizden önce gittiniz. İnşallah biz de size ulaşacağız."

         Sevgili Peygamberimiz bu sözü ile hem ölülere dua etmiş hem de yaşayanları ölüm konusunda uyarmıştır.

         Aynı şekilde Hz. Peygamber Bedir'de ölenlere seslendiğinde, seni duyuyorlar mı ey Allah'ın resulü, diye soran Hz. Ömer'e "Onlar beni senden daha iyi duyuyorlar"  diye cevap vermiştir.

          Dolayısıyla mezarlıklar ziyaret edildiği vakit orada yatan ölülere selam vermede dinen bir sakınca yoktur. Bilakis bu selamı vermek dinen sevaptır.

Selam vermek farz mı sünnet mi?

          Dinimizce selam vermek sünnet onu cevaplandırmak ise farzdır. Bir topluma selam verildiği zaman o toplumdan sadece bir kişi bu selama karşılık vermesi bu farzı yerine getirmek için yeterlidir. Şayet cevap verilmese o toplumda oturan her Müslüman günahkâr olmuş olur.

          Selamı o toplumun içinde oturan bir kimsenin ismini zikrederek verme durumunda ise ismi geçen kimse bu selama karşılık verme zorunda diğerleri için bir şey söz konusu değildir.

        Selam, benden sana bir zarar gelmez, anlamına geldiğine göre her Müslüman bu güzel uygulamayı günlük hayatında yaşaması ve yaşatması lazım. Selam verdiği gibi verilen selama da karşılık vermesi gerekir. Çünkü Kur'an-ı Kerim de Allah'u Teale mealen şöyle buyurmaktadır: 'Size bir selam verildiği zaman, ondan daha güzeliyle veya aynı selamla karşılık verin.' (Nisa 86)

Günün Ayeti

Şüphesiz ki, bir kavim kendi durumunu değiştirmedikçe Allah onların durumunu değiştirmez

(Rad 11

Günün Hadisi

 Sizden biriniz mal ve yaradılış yönünden kendisinden üstün birini görürse hemen ardından kendinden aşağı durumda bulunan kimselere baksın.”

( Buhârî, "Rikak",36)

Günün Sözü

Ne söyleyeyim diye baştan düşünmek, niçin söyledim diye sonunda pisman olmaktan iyidir.

Sadi

Günün Duası

Ya rab, bugün bana insanların gönüllerini almayı ve senin rızanı kazanmayı nasip et

Bunları biliyor muyuz?

Şer Nedir?

Allah'ın hoşnut olmadığı, sevmediği, meşru olmayan, işlenmesi durumunda kişinin ceza ve kınamaya müstehak olacağı davranışlar demektir.

Günün Nüktesi

Bunlar kurumadıkça umulur ki azapları hafifletilir

İbn Abbas şöyle demiştir:

Hz. Peygamber iki kabre uğrayarak şöyle buyurdu:

"Bu ikisine azap ediliyor. Birisi idrardan sakınmazdı. Diğeri ise insanlar arasında laf getirip götürürdü".

Hz. Peygamber daha sonra yaş bir hurma dalı alarak ortasından kırdı ve her bir kabre bir parçasını dikti.

Hz. Peygamber'e Ey Allah'ın Resulü! Bunu niçin yaptın?" diye soruldu.

O, "Bunlar kurumadıkça umulur ki azapları hafifletilir" buyurdu.

 

 

İnsan ve Din
Doç. Dr. Zeki Uyanık
Yazarımız Kim ?

Doç. Dr. Zeki Uyanık