2

İnsan ve Din


  • Oluşturulma Tarihi : 14.03.2015 07:55
  • Güncelleme Tarihi :

Kişinin hakkını helal ettirmek için kılınacak bir namaz var mıdır?

İslam dininde ibadetler Allah ve Resulü tarafından belirlenmiştir. Ne Kur’an’da ne de sünnette “kul hakkı namazı” diye bir namazdan söz edilmemiştir.

Kişinin kul hakkından kurtulmasının yolu, hak sahibine hakkını vermesi ve onunla helalleşmesidir. Yaptığı bu haksızlık için de Allah’a tövbe etmelidir. Ancak tövbe etmeden önce iki rekat namaz kılması menduptur.

Kul hakkı konusunda sevgili Peygamberimiz şöyle buyurmuştur: “Kimin üzerinde birinin namusu ya da malıyla ilgili bir zulüm varsa altın ve gümüşün bulunmadığı kıyamet gününden önce onunla helalleşsin. Aksi takdirde kendisinin salih amelleri varsa, yaptığı zulüm miktarınca sevabından alınır, hak sahibine verilir. İyilikleri yoksa zulüm yaptığı kardeşinin günahından alınır, onun üzerine yükletilir.” (Buhari, Mezali, 11).

Buna göre kul hakkı namazı diye bir namaz yoktur. Ancak kul hakkı varsa sahibine bu hak geri verilip helâlaşmalı, bundan sonra da Allah’a tövbe etmelidir. Bu tövbeden önce de iki rekat namaz kılması ise menduptur tavsiye edilir.

Hastalıkta veya sıkıntılı durumda ölmeyi istemek caiz mi?

Hastalık, dert, keder, sıkıntı ve de mutluluklar hep biz insanlar için vardır. Ve bütün bunlar fani olan dünya hayatının bir gereği ve imtihanıdır. Başa gelen hayırlar ve mutluluklar bazen bizim için şer, başa gelen musibetler de bazen bizim için hayır olabilmektedir. Nitekim Allah’u Teala Kur’an-ı Kerim’de mealen şöyle buyurmaktadır: “Hayır bildiğinizde şer, şer bildiğinizde de hayır vardır.”

Bundan hareketle kişinin başına ne kadar ağır ve büyük bir musibet gelirse gelsin ölümü direk istemesi, temini etmesi uygun değildir. Zira Hz. Peygamber kişinin ölümü temenni etmesini hoş görmemiş bilakis yasaklamıştır. Ancak karşılaşılan bu hadise esnasında "Allah’ım ölüm benim için hayırlıysa beni öldür. Eğer hayat benim için hayırlıysa beni yaşat" diye dua etmesinde bir sakınca yoktur. Sakınca olmadığı gibi aynı zamanda efendimizin de tavsiyesidir.

Ahirette hayvanlar diriltilecek mi? 

Ahiret gününde mükafat ve ceza, dünya hayatında kendilerine teklif yapılanlaradır. Mükellef varlıkların toplanma sebebi hesap, hayvanların toplanma sebebi ise kısastır.

Buna göre mahşer günü hayvanlar da haşır olacaklar. Fakat onlar, birbirleri ile olan hesaplarını ödedikten sonra toprak olacaklar. Zira onlara dünyada sorumluluk yoktur.

Öyle ki İslam kelamcıları hayvanların ahiret hesaplaşmasını anlatırken, bu dünyada boynuzu ile bir başka hayvanı vuran hayvan,  öbür dünyada aynı şekilde diğer hayvanın boynuzu ile vurulduktan sonra ikisi de toprak olacaklardır.

Onun için Kur'an-ı Kerim'in ifadesi ile kafir olarak ölenler keşke biz de bu hayvanlar gibi toprak olsaydık da ceza görmeseydik temennisinde bulunacaklardır.

Tabaka yapan her madde abdest ve gusle mani midir?

Oje ve benzeri maddeler tırnak ve benzeri organların üzerinde tabaka yaptıklarından vücudun üzerinde bulunmaları halinde bunlarla abdest ve gusül olmaz.

Onun için oje ve benzeri maddeler varsa bunlar iyice yıkanıp temizlendikten sonra abdest ve gusül alınmalıdır. 

Günün Ayeti

 İnsanların çoğu şükretmezler.

Neml 73.

Günün Hadisi

 “İman iki kısımdan müteşekkil bir bütündür; onun bir yarısını sabır, diğer yarısını da şükür oluşturur.

Günün Sözü

 “İnsanlar ömür kısadır derler ama, yine de onu kısaltmak için ellerinden geleni yaparlar.”

(Jean Jacques Rousseau)

Günün Duası

Ya rabbi bana zorluk ve sıkıntı verdiğinde sabrımı benden alma.

Bunları biliyor muyuz?

Şedidül- İkab Nedir?

Cezalandırması çok şiddetli olan demektir. Bu vasıf, Kur'ân'da 14 âyette geçmiştir.

Günün Nüktesi

En sevimli Amel…

Abdullah b. Mes’ud diyor ki: “Peygamber Efendimize:

 -Allah’ın katında en sevgili amel hangisidir? diye sordum, Peygamber:

-Vaktinde eda olunan namazlar, buyurdu.

-Namazdan sonra hangisi daha sevgilidir? dedim.

-Ana-babaya iyilik etmektir, buyurdu.

 -Sonra hangisidir? dedim.

-Allah yolunda cihaddır, buyurdular.

 (Riyâzu’s-Sâlihîn, I, 347).

 

 

 

İnsan ve Din
Doç. Dr. Zeki Uyanık
Yazarımız Kim ?

Doç. Dr. Zeki Uyanık