Sayfa Yükleniyor...
Teheccüd namazı ne zaman ve nasıl kılınır?
Teheccüt namazı, yatsı namazından sonra geceleyin kılınır. Bir süre uyuduktan sonra kalkılarak kılındığı için "teheccüd" denmiştir.
İki, dört veya sekiz rekât olarak kılınabilir. Çok faziletlidir ve ümmete sünnettir. İki rekat olarak kılınacak olursa sabah namazının farzı gibi şayet dört rekat olarak kılınacak olursa öğle namazının farzı gibi kılınır.
Başka çare yoksa haram madde ile tedavi olmak caiz mi?
İslam bilginlerine göre haram maddelerle tedavi bazı durumlarda caizdir. İslam bilginleri başka çare kalmaması halinde ve Müslüman bir tabibin tavsiye etmesi halinde dinen yenilmesi içilmesi haram olan bir madde ile tedaviyi dinen uygun görmüştür.
Bu konu ile ilgili İslam fıkıh doktrinde bira örneği çok verilip örnek gösterilmekte. Taş düşürmek için başka alternatif yoksa ve bunu güvenilir bir tabip tavsiye ediyorsa fıkıhçılar tedavi için biranın içilebileceğini söylemişlerdir.
Sövmek abdeste zarar verir mi?
Küfretmek veya kötü söz söylemek İslam ahlakıyla bağdaşmayan çirkin bir davranıştır. Bir müminin her zaman bu tür çirkin söz ve davranışlardan uzak durması gerekir. Zira Sevgili Peygamberimizin ifadesi ile mümine sövmek fasıklıktır.
Ancak küfretmek, kötü söz söylemek, dedikodu yapmak ve benzeri şeyler abdesti bozmaz. Çünkü abdest ancak vücuttan çıkan kan, irin, idrar, dışkı ve benzeri şeylerden dolayı bozulur.
Buna göre küfretmek abdeste zarar vermez. Ancak her zaman Müslüman bu tarz cümlelerden sakınmalıdır.
Yolculukta kılamadığımız namazları nasıl kılmamız gerekir?
Yolculukta kazaya bırakılan namazın kaç rekat kılınacağı hususu mezhepler arasında ihtilaflı bir konudur. Hanefi mezhebine göre, namaz, kişinin zimmetine nasıl ve ne şekilde terettüp ederse, kişi onu o şekliyle eda veya kaza edecektir. Yolculukta iken namazı kazaya kalan kişi, evine döndükten sonra da olsa, dört rekatlı olan farzları iki rekat olarak kaza eder. Mukim iken namazı kazaya kalan kişi de, yolculukta bu namazı tam olarak kaza eder.
Şafiilere göre ise yolculukta kazaya bırakılan namaz eve dönüldükten sonra kılınacak olursa iki rekat olarak değil dört rekat olarak kaza edilmesi gerekir.
Latin harfleriyle yazılmış Kuran-ı KerimI okumak caiz mi?
Kuran-ı Kerim Arapça indirilmiş ilahi bir kitaptır. Halen kullanmakta olduğumuz Latin alfabesinde yer alan harfler Arapçadaki bütün sesleri karşılamamaktadır.
Bu sebeple bir takım özel harf ve işaretler kullanılmadan, Kuran-ı Kerimin Latin alfabesiyle eksiksiz ve doğru olarak yazılması ve hatasız okunması mümkün değildir. Transkripsiyon denilen özel harf ve işaretler ise, Arap harflerini bilmeyenler için bir anlam taşımaz.
Bu itibarla Latin harfleriyle yazılmış Kuran-ı Kerimi doğru ve düzgün okuma imkanı olmadığından, bu harflerle yazılan Kuran'ı okumak uygun değildir. Arap harflerini bilmeyen kişilerin, ezbere bildikleri sureleri ve yüzünden de Kur'an'ın mealini okumaları daha isabetli olur.
Günün Ayeti
Her kim şahit olduğu gerçeği gizlerse, şüphesiz ki onun kalbi günahkârdır.
Bakara, 283.
Günün Hadisi
İstişare eden pişman olmaz.
Günün Sözü
İyi geçen bir gün nasıl mutlu bir uyku getirirse, iyi geçen bir ömür de mutlu bir ölüm getirir.
(Leonardo da Vinci)
Günün Duası
Allahım! Bu günde iyilik ve ihsanı bana sevdir; fısk ve günahtan beni nefret ettir.
Bunları biliyor muyuz?
İnkâr, şirk, yalan, zina, hırsızlık gibi, Allah ve Peygamber'in haram kıldığı fiilleri işleyen, kâfir, münafık, müşrik ve âsîlere, doğru yoldan sapan ve ahlâk dışı davranışlarda bulunan kimselere denir
Günün Nüktesi
Babasının Çanakkalede ne işi varmış?
Cumhuriyet'in ilânından sonra, İstanbul'da bir resepsiyon verilir. Tüm Dünya Ülkelerinin elçileri ve ataşeleri de davet edilir. Davet güzel bir şekilde devam etmektedir. Fakat İngiliz ataşesi olan Binbaşının bakışları Mustafa Kemal'in gözünden kaçmaz. Bütün davet boyunca kendisine dik dik bakmıştır ve bakmaya devam etmektedir. Ne olduğunu öğrenmek için yaverini gönderir. Yaver Mustafa Kemal 'e şöyle der:
- Paşam; kendisine neden ters bir tavır takındığını sordum, o da bana Mustafa kemal'in Çanakkale'de babasını öldürdüğünü söyledi. Bunun üzerine Mustafa Kemal şöyle der:
- Git sor bakalım babasının Çanakkale'de ne işi varmış.