Sayfa Yükleniyor...
Hastalıklar insanın günahlarına af vesilesi olur mu?
İnsanın başına gelen sıkıntı ve hastalıklar onun günahlarına kefaret olur. Yani başa gelen ölümlere, sıkıntılara, acılara, elemlere, hastalıklara sabredip Allahtan gelenin baş üstünde yeri var deyip metaneti ve vakarı korumak kişinin günahlarına kefarettir. Yani kişinin günahlarını affettirme vesilesidir.
Nitekim sevgili peygamberimiz bir hadisi şerifinde bu hususta mealen şöyle buyurmaktadır: Mü'mine musibet nevinden her ne ulaşır ise günahlarına bir kefaret olur. Musibet, beklenmedik bir hâdise olmuş, ayağına batan bir diken olmuş fark etmez." (Müslim, Birr 49)
Yine sevgili Peygamberimiz bir başka hadisinde bu hususta şöyle buyurmaktadır: Allah hayrını dilediği kimseyi günahlarını bağışlamak ve derecesini yükseltmek için sıkıntıya sokar.
Ancak kefaretin olabilmesi için başa gelen bu musibet ve hastalıklara sabretmek gerekir.
Mezarlığa gidildiğinde ölülere selam verilir mi?
Hz. Peygamberin Mezarlıkları ziyaret ettiği ve bu ziyaretlerinde de ölülere selam verdiği dini kaynaklarımızda vardır. Efendimizin ayrıca mezarlıklarda şu duayı okuduğu kaynaklarda vardır: "Ey Mü'minler yurdu, siz bizden önce gittiniz. İnşallah biz de size ulaşacağız."
Sevgili Peygamberimiz bu sözü ile hem ölülere dua etmiş hem de yaşayanları ölüm konusunda uyarmıştır.
Aynı şekilde Hz. Peygamber Bedir'de ölenlere seslendiğinde, seni duyuyorlar mı ey Allah'ın resulü, diye soran Hz. Ömer'e "Onlar beni senden daha iyi duyuyorlar" diye cevap vermiştir.
Dolayısıyla mezarlıklar ziyaret edildiği vakit orada yatan ölülere selam vermede dinen bir sakınca yoktur. Bilakis bu selamı vermek dinen sevaptır.
Yolcu olanın Cuma namazını kılmasında bir sakınca var mı?
Yolcu olan kimseye Cuma namazı farz değildir. Farz olmaması demek, cuma namazını kılamaz anlamına gelmez. Yolculukta olan kimse cumayı kılmaya mecbur değildir. Ama yolcu kimse fırsatını bulur da cumasını kılarsa, evinde oturan kimse gibi cuması sahih olur. Ayrıca öğle namazı kılmaya da mecbur olmaz. Cuma kılmazsa yerine öğle namazı kılmak zorundadır.
Bayanın özel günlerinde dua kitabından dua okuması caiz mi?
Kadın adetliyken abdeste lüzum kalmadan dua ve istiğfar edebilir. Aynı zamanda tesbihat çekebilir, kelimeyi tevhidi söyleyebilir, Hz. Peygambere de salâvat getirebilir. Ama dilerse abdest alarak ta bunları yapabilir. Hatta daha da güzel olur. Ancak böyle bir mecburiyet yoktur yani illaki abdest almasına gerek yoktur. Bütün bunları ezberden yapabildiği gibi aynı şekilde dua kitabından da dualar okuması caizdir.
Ancak kadın adetliyken namaz kılamaz, Kuran okuyamaz, taşıyamaz, Kabeyi tavaf edemez.
Makamı Mahmud nedir?
Övülen makam demektir. Bu da ahirette Hz. Peygamber'e verilecek olan makamdır. Bu makam Hz. Peygamberin önce bütün insanlara umumî; sonra da kendi ümmetine hususi surette şefaat edeceği makamın adıdır.
Günün Ayeti
Rabbin, kendilerine âyetlerimizi okuyan bir peygamberi memleketlerin ana merkezlerine göndermedikçe, memleketleri helâk edici değildir. Zaten biz, ancak halkı zalim olan memleketleri helâk etmişizdir.
Kasas 59
Günün Hadisi
İçki içme! Şüphesiz ki içki, her şerrin anahtarıdır
Günün Sözü
Bakacağın yüze utanacağın sözü söyleme
Günün Duası
Allahım beni insanlara zarar veren kullardan değil hizmet edebilen kullardan eyle.
Bunları biliyor muyuz?
Kırâat Nedir?
Namazda Kuran-ı Kerimden bir miktar okumak demektir.
Günün Nüktesi
Ne Diye Bindin
Necip Fazıl Kısakürek vapurla Karaköye geçerken yanına biri yaklaşıp:
Üstad, diye sormuş. Peygamberlere ne diye gerek duyuldu, biz kendimiz yolumuzu bulabilirdik.
Necip Fazıl, okuduğu kitaptan başını kaldırmadan:
Ne diye vapura bindin ki, cevabını vermiş. Yüzerek geçsene karşıya.