2

İnsan ve Din


  • Oluşturulma Tarihi : 01.05.2015 06:38
  • Güncelleme Tarihi :

İslam’ın yasakladığı bir malın ticaretini yapmak caiz mi?

        İslam fıkhına göre bir kimsenin herhangi bir malı satabilmesi için, önce o mala sahip olması gerekir. Sahip olunmayan bir şeyin satılabilmesi, şüphesiz söz konusu değildir.

        İslamî hükümlere göre, domuz eti, sarhoşluk veren içki ve benzerleri mallar Müslüman’ın sahip olabileceği mütekavvim bir mal değildir. Müslüman bunları satın alamaz, imal edemez ve edinemez.

        Bu itibarla, bir Müslüman’ın, müşteriler gayr-ı Müslim bile olsa, bu tür haram malların ticaretini yapması, dinen caiz değildir.

İnsanlar ahirette bu dünyadaki isimleri ile mi çağırılacaklar?

       Yeni doğan çocuğa güzel bir isim koymak anne ve babaların en önemli görevlerindendir. Çocuğa konulan isim hem bu dünyada hem de ahirette geçerlidir.

       Hz. Peygamber sadece çocukların değil, büyük insanların ismiyle dahi ilgilenmiştir. Kötü bulduğu bazı isimleri değiştirme yoluna gitmiştir. Yine konulması gereken güzel isimler hakkında bilgiler vermiş, zaman zaman bizzat kendileri çocuklara isimler vermiştir.

       Hz. Peygamber güzel isim koymanın önemini bir sözünde şöyle ifade etmektedir: “Sizler kıyamet günü isimlerinizle ve babalarınızın isimleriyle çağrılacaksınız. Öyleyse isimlerinizi güzel koyun.”

       Bu çağırma işlemini Allah'ın görevlendirdiği bir melek Allah’ın izniyle yapacaktır. Hiç kimse kıyamet günü Allah’ın hoşlanmayacağı isimle ahirete gitmek istemez. Öyleyse kötü olan isimlerin çocuklara verilmemesi gerekir.

Göz değmemesi için hangi duayı okumak gerekir? 

    Göz değmesi diye bir şey vardır. Nitekim sevgili Peygamberimiz bir hadis-i şerifte: "Kendisinin veya Müslüman kardeşinin bir şeyi, bir kimsenin hoşuna gidince ona bereketle dua etsin. Çünkü göz değmesi haktır.” Buyurmaktadır. Bir başka hadis-i şerifte de: "Her kim hoşuna giden bir şey görürse: Maşaallah, la kuvvete illa billah, derse ona göz zarar vermez.” Şeklinde buyurmaktadır.

     Buna göre göz değmesi vardır. Bu göz değmesinden nazardan korunmak için Allah'a sığınılmalıdır, ondan yardım dileyip ona ibadet edilmelidir.

     Bunun yanında Ayet-el Kürsi, Nas, Felak, İhlâs surelerini okumak da bu göz değmesine karşı iyi bir kalkan olur.

Görülen Rüya'ya itibar edip amel etmek gerekir  mi?

        Görülen rüyalara itibar edip onlardan bir anlam çıkarmaya çalışmanın bir manası yoktur. Zira rüya her ne kadar peygamberlerin vahiy aldığı yollardan birisi de olsa biz normal insanlara için bir rüyadan öte değildir. Dolayısyla rüya ile amel edilmez. Yani rüya da gördüğümüz hayır ya da şer ile ilgili amel edilmez.      

       Sevgili Peygamberimiz rüya ile ilgili olarak şöyle buyurur: “ Rüya tabir edilinceye kadar tek ayağı üzerinde duran kuş gibidir.Tabir edildikten sonra iki ayağı üzerine düşer" buyurmuştur.Yani tabir edilmeyen rüya olduğu haliyle kalır,Tabir edilikten sonra ise iki ayağı üzerine düşer yani yormlandığı şekilde geçekleşir.”

       Ancak şu da unutulmamalıdır ki her zaman kötü görülen rüya kötüye, güzel rüya da iyiye işaret etmez tam tersi de olabilir.

        Fakat yine de iyi rüya gördüğümüzde iyilikerimizi, amellerimizi artırmalı ve bunun için de Allah’a ham edip imkan varsa sadaka vermeli. Ancak kötü rüya gördüğümüzde de ibadetlerimizi, yaşantımızı, ahlakımızı beşeri ilişkilerimizi ve benzeri durumları bir gözden geçirmeli varsa bir eksiğimiz ya da kusurumuz tamir etmeliyiz

Günün Ayeti

 “Kim yolunu Allah ve kitabıyla bulmaya çalışırsa, her işinde ona bir çıkış imkanı sağlar ve ummadığı, hesaplayamadığı bir yönde onu rızıklandırır.”

Talâk 65/ 2-3

Günün Hadisi

 Yöneticilerin en kötüsü, idaresi altındaki insanlara karşı katı ve kaba davrananlardır”

 Müslim, İmâre 23.

Günün Sözü

 " İstediğin birşey; olursa bir hayır, olmazsa bin hayır ara "

Günün Duası

 Allah’ım bugün bizi helalından kazanan ve helalına harcayanlardan eyle

Bunları biliyor muyuz?

 Kısas nedir?

 Yaralama, sakatlama ve öldürme suçlarında uygulanan ve genellikle misilleme esasına dayanan cezâ demektir.

Günün Nüktesi

Organların dile gelişi…

     Ebû Said el–Hudrî’den rivayet edildiğine göre, Hz. Peygamber şöyle buyurdu:

 "İnsan sabahlayınca, bütün organları dil'e baş vurur ve şöyle derler:

      “Bizim haklarımızı korumakta Allah'dan kork. Biz ancak senin söyleyeceklerinle ceza görürüz. Biz, sana bağlıyız. Eğer sen doğru olursan, biz de doğru oluruz. Eğer sen eğrilir, yoldan çıkarsan biz de sana uyar, senin gibi oluruz."

İnsan ve Din
Doç. Dr. Zeki Uyanık
Yazarımız Kim ?

Doç. Dr. Zeki Uyanık