Sayfa Yükleniyor...
Çocuğu olan bir annenin rahmini aldırması caiz mi?
Evlilikte asıl olan insan neslinin devam etmesidir. Bu yüzden evlenecek kişilerin çocuk yapabilecek kadınları nikahlanmaları müstehabdır. Çünkü evliliğin en önemli hedeflerinden birisi çocuk sahibi olmaktır.
Evliliğin bu yönüne dikkat çeken fakihler, kadının tıbbi bir rahatsızlığı yoksa veya doğum yapması halinde fiziki bir rahatsızlık geçirmeyecekse ister çocuğu olsun ister çocuğu olmasın fark etmeksizin o kadını temelli olarak çocuktan kesmeyi caiz görmemişlerdir. Yani sebepsiz bir şekilde ve tıbbi bir gerekçe yoksa kadının rahmini aldırmak, onu kısırlaştırmak caiz değildir
Ancak kadının hamile kalması halinde tıbbi bir tehlike veya ölüm, sakat kalma gibi bir hadise ortaya çıkacaksa rahmini aldırabilir. Çocuktan temelli kesilebilir.
Bir yeri kiraya verirken alınan depozit caiz midir?
Kiracının, kiraladığı yeri muhafaza hususunda, özürsüz olarak kusur etmesi neticesinde veya kiracının icabında ödemeden ayrıldığı kira, elektirik parası su parası gibi, paraları telafi edebilmek için kiracıdan kefil veya (rehin) depozit alınabilir. Rehin (depozit) alacağın teminatıdır. Ayrıca, kiracının izni olmadıkça, rehin (depozit) alan rehinden istifade edemez.
Bu para emânet hükmündedir. Kira mukavelesi ibtince, kiracının kiralayanı borcu yoksa, aynen iade edilir.
Memurun veya işçinin mesai saatlerinde namaz kılmasında bir sakınca var mı?
Kişi bir iş yerinde çalışırken vaktini alacağı para karşılığında iş sahibine satmış demektir. Yani, bu vaktin içindeki mesai zamanı işverenin hakkıdır. Bu mesai zamanında dalga geçmek, zamanı değerlendirmeyip eğlenme ve ihmallerle vakit öldürmek, işverenin hakkını çalmak, verdiği paranın karşılığını tam olarak vermemektir. Bunun günahlığında ise, kimsenin şüphesi ve itirazı olmamalıdır. Zira bu kul hakkını bir çiğnemedir.
Ancak, işverene satılmış olan bu vaktin içinde bir de namaz vakitleri dediğimiz Allah hakkı vardır. Bu vakitler de, Allahın emirlerine tahsis edilmiş vakitlerdir. Bu namaz vakti de, Allahın hakkıdır.
Öyle ise iş verene satılmış olan vakitlerde iş verenin işinde çalışılacak kolan kişi, asla ihmal edilip dalga geçilmeyecek, ama bu sırada Allahın hakkı olan vakit de gelirse o hak da yerine getirilecek, Allahın hakkı da Allaha verilerek, ibâdete tahsis edilecektir. Bu sebeple işverenin namaz vakitlerinde namaz kılacak bir vakit için müsaade vermek zorunda olduğu anlaşılır.
Bu arada en büyük mesûliyet de, bu hakkı istismar edip de namazı bahane ederek zaman öldürenlerin, namaz vakitlerini uzatıp, iş vereni namaza müsaade ettiğine pişman ederek, izin vermeyecek bir tutuma itenlerin üzerine yüklenir. Bunun günahı da büyüktür. İslam fıkıhçıları işverenin izin vermemesi durumunda kişinin sünnet namazlarını kılamayacağını söylemişlerdir. Ama farz namazlara ister izin versin ister vermesin kişi kılmak zorundadır. Ama ifade ettiğimiz gibi istismar etmeyecektir.
Süt çocuğu olması için kaç yaşına kadar emzirmek icab eder?
Süt akrabalığının meydana gelmesi için, Şafii, Maliki, Hanbeli ve Hanefi mezhebinin iki imamına göre süt emen çocuğun iki yaşını doldurmamış olması gerekir.
Ebu Hanifeye göre ise, süt emen çocuğun süt çocuğu kabul edilebilmesi için 2,5 yaşını doldurmamış olması gerekir.
Yani genel kanaat ve müctehidlerin çoğunluğu göre süt akrabalığının ortaya çıkması için süt emen çocuğun iki yaşından küçük olması gerekir. Iki yaşından sonra süt emilse de Ebu Hanife dışındaki fıkıhçılara göre süt akrabalığı meydana gelmez.
Günün Ayeti
Her kim şahit olduğu gerçeği gizlerse, şüphesiz ki onun kalbi günahkârdır.
Bakara, 283.
Günün Hadisi
Bir kimse din kardeşine hayır dua ettikçe, yanında bulunan görevli bir melek ona, duan kabul olsun, aynı şeyler sana da verilsin diye dua eder.
Müslim, Zikir 87
Günün Sözü
"Bazen arkasına dönüp bakması gerekir insanın; Nerden geldiğini unutmaması için."
Şems-i Tebrizi
Günün Duası
Allahım huzurlu ve bereketli bir hafta geçirmemizi nasip et.
Bunları biliyor muyuz?
Hayır Nedir?
Allahın rızasını kazanmaya vesile olan güzel ameller demektir.
Günün nüktesi
Acaba anamın hakkını ödeyebildim mi?
Bir adam Kâbe'yi tavaf esnasında yaşlı annesini sırtına alıp onu tavaf ettiriyordu. Peygamber Efendimiz 'e gelerek sordu: Ya Resulallah: Acaba anamın hakkını ödeyebildim mi?" Peygamber Efendimiz: Hayır! Seni karnında taşırken çektiği bir sancının, seni doğururken duyduğu tek bir acının karşılığını bile ödemiş değilsin" diye cevap verdi.
Ondan sonra şu hadis şerifleri söyledi: Anne ve babasına itaat eden kimseye şu müjdeler vardır:
"Bir kimse anne ve babasını kendisinden razı ederek sabahlarsa, onun için Cennetten iki kapı açılır. Akşamlarsa yine iki kapı açılır. Eğer yalnız annesini yahut yalnız babasını razı ederse o zaman bir kapı açılır. Kim de anne ve babasını kızdırarak sabaha kavuşursa onun cehennemden iki kapı açılır. Akşamlarsa (aynı şekilde) yine iki kapı açılır. Eğer yalnız birini öfkelendirmişse sadece bir kapı açılır.
"Siz babalarınıza iyilik ediniz ki, çocuklarınız da size iyilik etsinler!"