Sayfa Yükleniyor...
Ortaklar birbirlerinden habersiz ortak malan sadaka verebilir mi?
Bir malın veya şirketin ortaklığında bütün ortaklar eşit hak ve yetkiye sahiptir. Hiç bir ortak diğer ortakların izni veya onayı olmadıkça ortak malda tasarruf hakkı yoktur. Bu malda tasarruf etme hakkı olmadığı gibi ödünç verme hibe etme gibi hakkı yoktur.
Fakat ortaklar birbirini bu işler için yetkili kılarsa tasarruf edebilir. Ortakların hepsi bu yetkiye sahip olursa hepsi de tasarruf edebilir.
Çalışmak ibadet midir?
Çalışmak meşru bir işte olduğunda ve ibadetler ihmal edilmediğinde evet ibadettir. Yani çalışmanın ibadet olabilmesi için farzların yerine getirilmesi konusunda ihmal ve tembellik gösterilmemesi ve haramlardan kaçınılması şartına bağlıdır.
Nitekim iki namaz vakti arasında kalan diğer saatlerin, vakit namazları kılındığı takdirde bir ibadet şekline geleceği ve iki namaz arasında işlenen günahların affedileceği verilen müjdeler arasındadır.
Meselenin bir başka yönü de, farzlarını yerine getiren, haramdan kaçınan kimsenin ailesi için çalışmasının da ibadet olduğudur. Bir hadislerinde kişinin kendisi, ailesi, çocukları ve hizmetçisi için harcadığı paranın birer sadaka olacağını bildiren Peygamberimiz başka bir hadislerinde de bununla ilgili olarak şöyle buyurur:
Allah yolunda sarf ettiğin, bir kölenin hürriyetine kavuşturulması için harcadığın, fakire sadaka olarak verdiğin, bir de ailen için harcadığın paranın hepsi hayırlıdır. Fakat bunlar içinde ailen için sarf ettiğin paranın sevabı hepsinden daha çoktur.
Buna göre farz ibadetlerini yerine getiren, günahlardan uzak kalan kimsenin meşru yani helâlinden olan çalışması ibadet hükmüne geçer.
Abdestin sadece farzları yıkandığında abdest geçerli olur mu?
Abdestin farzlarıyla alakalı olarak Kuran-ı Kerimde, Ey iman edenler! Namaza kalkacağınız zaman yüzlerinizi, dirseklerinizle birlikte ellerinizi ve başlarınızı mesh edip her iki topuğa kadar da ayaklarınızı yıkayın. (Mâide, 5/6.) buyrulmuştur.
Bu ayetten hareketle Hanefi Mezhebine göre abdestin farzları dörttür. Dirseklerle beraber elleri ve yüzü birer defa yıkamak, başın dörtte birini bir defa mesh etmek ve ayakları topuklarla birlikte aşık kemiklerine kadar bir defa yıkamaktır.
Şafi Mezhebini göre ise abdestin farzları bu farzlarla beraber abdeste niyetle başlamak ve bu organları sıra ile yıkamak da olmak üzere altıdır.
Bütün bunlar mezheplere göre abdestte farz olan kısımlardır. Ancak Peygamberimiz, abdest alırken, ellerini dirsekleri ile beraber üç kere yıkamış, ağzına ve burnuna üçer kere su vermiş, yüzünü üç kere yıkamış, başını mesh etmiş, ayaklarını bilekleriyle beraber üç kere yıkamış ve şöyle buyurmuştur: Kim benim abdest aldığım gibi abdest alır ve aklından dünyalık şeyleri geçirmeden iki rekât namaz kılarsa geçmiş günahları bağışlanır.
Dolayısıyla bir Müslümanın, yerine getirmekle yükümlü olduğu herhangi bir ibadetin sorumluluğundan kurtulması için o ibadetin farzlarını ve vaciplerini yerine getirmesi yeterlidir. Fakat, Hz. Peygamberin aldığı gibi abdest almak sünnettir. O ibadetin sünnetleri elde edilecek sevabın arttırılmasına vesile olur, terk edilmeleri halinde ise bir sorumluluk doğurmaz.
Buna göre abdestte sadece farzları yapmak bir abdest içim kafidir. Bununla da namaz kılınır, Kuran okunur. Ancak bir ibadetten tam anlamı ile haz almak istiyorsak o ibadeti farzı ile sünneti ile adabı ile efendimizin yaptığı ve tavsiye ettiği şekilde yapmak daha doğrudur.
Günün Ayeti
İşlerinizi iyi yapın. Şüphesiz Allah iyi iş yapanları sever.
Günün Hadisi
Gerçek pehlivan öfkelendiği zaman nefsine hakim olabilen kimsedir.
Günün Sözü
Hata değil çare arayın.
Henry Ford
Günün Duası
Allah'ım bu günümü hayırla bitirmemi nasip et."
Bunları Biliyor muyuz?
Mü'min Ne demektir?
Allah'a, Hz. Peygambere ve O'nun haber verdiği şeylere gönülden inanp, kabul ve tasdîk eden kimsedir.
Günün Nüktesi
Kamber ne istiyor bu yoksul?
Hz Ali hurma bahçesinde akşama kadar çalışmış akşamda devesinin üzerine bir çuval HURMA yükleyerek evinin yolunu tutmuştu
Devenin yularını yardımcısı Kamber'in elinde idi. Kendiside önde gidiyordu. Medinenin içine girdiklerinde yolun kenarından bir ses geldi. Yoksulun biri elini açmış sızlanıyordu.
Ne olur ALLAH Rızası için bir yardım diyordu. Sesi duyan Hz ALİ Arkadan deveyi çekip gelen Kambere sordu
"kamber ne istiyor bu yoksul"
Kamber "hurma istiyor efendim dedi
Hz Ali "ver öyleyse "dedi
Kamber "hurma çuvalda efendim "dedi
Hz Ali "çuvalla ver öyleyse dedi
Kamber "Çuval devenin üzerinde efendim dedi
Hz Ali "deveyle ver öyleyse diye gürledi
Emri derhal yerine getiren Kamber diyor ki
"Devenin ipi de benim elimde demeden korktum ve hurma çuvalını deveyle birlikte yoksula verdim. Az kalsın beni de yoksula vermekte tereddüt etmeyecekti...