2

İnsan ve Din


  • Oluşturulma Tarihi : 20.05.2015 08:10
  • Güncelleme Tarihi :

Cennet veya cehennem hayatı bitecek mi?

İnsan için şüphesiz iki hayat söz konusudur. Birincisi dünya, ikincisi ahiret hayatıdır. Dünya hayatı ruhun bedene girmesi ile başlar. Ölümle noktalanır. Ahiret hayatı da iki aşamadan meydana gelir. Ölümle başlayıp dirilişe kadar süren kabir hayatı ve dirilişten sonra sonsuza kadar devam eden ebedi hayattır.

Yani dirilişten sonra insanlar hesabı verdikten sonra cennete veya cehenneme gidecekler ve burası onlar için artık sonsuz mekan olacaktır.

Nitekim Kur'an-ı Kerim ahiret hayatının sonsuz olduğunu çeşitli ayetlerle ifade etmiştir. Bu ayet de sadece onlardan bir tanesidir.  "İman edip salih ameller işleyenlere, kendileri için; içinden ırmaklar akan cennetler olduğunu müjdeler. Cennetlerin meyvelerinden kendilerine her rızk verildiğinde, Bu daha önce bize verilen rızk diyecekler. Hâlbuki bu rızk onlara benzer olarak verilmiştir. Onlar için ortada tertemiz eşler de vardır. Onlar orada ebedi kalacaklardır. (Bakara 25)

Kişinin ismini değiştirmesi caiz mi?     

Kişi sahip olduğu isimden memnuniyetsizlik duyuyorsa yeni bir isim almasında bir sakınca yoktur.  Bunun için ezan okumak, kurban kesmek vs. gibi herhangi bir merasim düzenlemeye de gerek yoktur.

Peygamberimizin, isimlerini değiştirdiği sahabelere bu tür bir merasim yaptırdığı bilinmemektedir. Ancak yine de ezan okumak isterse ya da kurban keserse de sakıncası yoktur.

Kur’an-ı Kerim ayetleri nasıl bir araya toplanmıştır?

Kur'ân'ın toplanması, mushaf hâline getirilmesi demektir. Hz. Peygamber 'e inen âyetler; ince ve yassı taşlara, kaburga kemiklerine, derilere, kağıtlara, hurma dallarına vb. şeylere yazılıyor ve muhafaza ediliyordu. Âyetler, inmeye devam ettiği için Peygamberin sağlığında Kur'ân, mushaf haline getirilmemişti.

Hz Peygamber'in vefatından altı ay sonra, Yemâme savaşında birçok hâfızın şehit olması üzerine Hz. Ömer'in teşvikiyle Halife Hz. Ebû Bekir, Kur'ân-ı mushaf haline getirme kararı aldı ve bu görevi, Peygamberin Kur'ân'ı vahiy meleği Cebrail'e son okuyuşunda hazır bulunan, vahiy kâtibi ve hâfız olan Zeyd ibn Sabit'e verdi. Zeyd, titiz bir çalışma ile Kur'ân'ı mushaf haline getirdi ve halifeye teslim etti.

Bu mushaf, Hz. Osman zamanında yine Zeyd ibn Sabit'in başkanlığında Abdullah ibn Zübeyr, Sâid ibn As ve Abdurrahman ibn Hâris'den oluşan bir komisyon tarafından çoğaltıldı. Yeryüzündeki bütün mushaflar, bu ilk mushafların aynıdır.

Hayır da şer de Allah’tandır sözünün dini anlamı ne demektir?

Hayır ve şer Allah’tandır”, demek bunları yaratan Allah’tır, demektir. Çünkü Yaratıcı O’dur ve O’ndan başka yaratıcı yoktur. Kula bakan yönüyle ise hayrı ve şerri irade eden, tercih eden kuldur. Bundan dolayı da insanlar hayır ve şer, iyi ve kötü bütün davranışlarından sorumludur.

Başka bir ifadeyle, “amentüde ifade edildiği üzere her Müslüman kadere, hayır ve şerrin Allah’tan olduğuna inanır. Yani âlemlerin yaratıcısı olan Allah Teâlâ hayrı da şerri de irade eder ve yaratır. Çünkü âlemde her şey onun irade, takdir ve kudreti altındadır.

Zira Âlemde ondan başka gerçek mülk ve kudret sahibi kimse yoktur. İnsan, hayrı da şerri de kendi iradesi ile kazanır. Ancak Allah’ın hayra rızası vardır, şerre ise yoktur. Hayrı seçen mükâfat, şerri seçen ceza görecektir. Şerrin Allah’tan olması, kulun fiilinin meydana gelmesi için Allah’ın tekvini iradesinin ve yaratmasının devreye girmesi demektir. Yoksa Allah kulların kötü filleri yapmalarından hoşnut olmaz, şerri emretmez bilakis yasaklar.

Günün Ayeti

 Şüphesiz Rabbin, insanlara karşı lütuf sahibidir; fakat insanların çoğu şükretmezler.

 Neml 73.

Günün Hadisi

İman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de kamil iman sahibi olamazsınız.

 Müslim, "İman",93

 Günün Sözü

 Para ile insan ilişkisi aynen şöyledir; İnsan paranın sahtesini yapar, Para da insanın...!

 Goethe

Günün Duası

 Ya rabbi bugün insanların beni hayırla anmalarını nasip et.

 Bunları biliyor muyuz?

 Ülfet nedir?

Samimi olmak, insanlarla iyi geçinmek, herkesle anlaşmak demektir.

Günün Nüktesi

Nasihat…

Ömer bin Adülaziz, Halife olduğunda yanına Muhammed bin Ka’bı çağırdı ve ona:

 “Üzerime yüklediğim bu vazifede, Allah Teala’nın azabından kurtulma yolunu bana göster” dedi.

O da: “Ey müminlerin Emiri! Müslümanların büyüklerini baban orta yaştakileri kardeşin, küçük yaşta olanları da çocukların kabul et. Büyüklerine hürmet, kardeşlerine adalet ve merhamet, küçüklerini de şefkat göster” Allah’ın azabından kurtulursun diye nasihatte bulundu.

 

İnsan ve Din
Doç. Dr. Zeki Uyanık
Yazarımız Kim ?

Doç. Dr. Zeki Uyanık