2

İnsan ve Din


  • Oluşturulma Tarihi : 21.05.2015 07:03
  • Güncelleme Tarihi :

İnsanın ölüm esnasında gözlerinin açık kalmasının hikmeti nedir?

Ölüm esnasında bazı ölülerin gözleri kapanır, bazılarının da açık kalır. Kapalı olan kötü bir manaya işaret sayılmadığı gibi, açık kalan da böyle bir yoruma tâbi olmaz. Muradına ermediğine yahut da bazı mühim gördüğü isteklerine nail olmadığına işaret sayılmaz.

Ölünün ruhunun alınmasından sonra gözlerinin baka kalmasının izahını Resûl-i Ekrem Efendimiz, bir hadis-i şerifinde “ Ruh çıkınca göz onu takibe başlar. Bu yüzden göz açık kalır.” Şeklinde açıklamaktadır.

Buna göre ölünün gözlerinin açık kalmasının sebebi ruhun bedenden ayrılışı ile ilgilidir. Ruh bedeni terk edince gözlerde ayrılışını izler.  Ruh bedeni terk etmekle beraber her şey bittiğinden kişinin gözlerini kapatmaya mecali kalmaz böylece gözler açık gider.

Secdede başı secdeden hemen kaldırmak namaza zarar verir mi?    

Fıkıh dilinde, rüku ve secdede beklemeye tadili erkan denir. Tadili erkan,  rükünleri düzgün, yerli yerinde ve düzenli olarak yapmak demektir. Namaz, müminin miracı ve İslam'ın ana direklerinden bir direk olduğundan kılındığında belli bir hassasiyet, önem ve düzgünlük içerisinde kılınması lazım.

Tadili erkana uyularak kılınan namaz, şekil olarak düzgün ve kıvamında yerine getirilmiş olur. Böyle bir ehemmiyet içinde kılınan namaz "üstün körü" kılınmadığından bilakis tabiri caizse "dört başı mamur" kılınmadığından Allah indinde makbul olur. Böylece namazdan beklenen ibadet amacı da hasıl olmuş olur.

Tadili erkan, Şafii, Hanbeli, Maliki ve Hanefi fıkıhçısı Ebu Yusuf'a göre farzdır. Bu fıkıhçılara göre namazda tadili erkan mutlaka yerine getirilmesi gerekir. İmam-ı Azam Ebu Hanife'ye göre ise tadili erkan vaciptir.

İslam fıkıhçılarından anlaşılan şudur ki namazda tadili erkan farzdır. Namazda dinin temel direklerinden bir direk olduğundan, namaz kılarken özellikle rükuda, rükudan doğrulmada secdede ve iki secde arasındaki oturuşta dikkat edilmesi gerekir. Yoksa namaz eksik kaldığından fasit olur.

Allah’tan başka gaybı bilen var mı?

Gaybı Allah'tan başka kimse bilmez bilemez. Nitekim bu hususta Kur'an-ı Kerim'de mealen şöyle buyrulmaktadır:"De ki: Göklerde ve yerde, Allah'tan başka kimse gaybı bilmez..." (Nemi: 65)

Resul-i Ekrem Efendimiz de: "Kahin ve falcıya (gaybten haber veren kişiye) inanan kimsenin kırk gün namazı kabul olmaz",  "Ona inanan kişi bana indirileni (kitabı ve vahyi) inkar etmiş olur".

Bu itibarla çeşitli akıl dışı işlemlerle gelecekteki olaylar hakkında olumlu veya olumsuz haber vermek iddiasında bulunmak doğru değildir. Aynı zamanda inanmak da dinen caiz değildir.

Gece yarısından sonra yatsı namazını kılmak caiz mi?

Her namazı vaktinde kılmak daha evladır ve sevap açısından da daha iyidir. Yatsı namazı da vakti girdikten sonra kılınmalıdır.

Şayet herhangi bir meşguliyetten veya ihmalden dolayı kılınmamış ise imsak vaktine kadar kılınabilir. İmsak vakti ise sabah namazının vaktinin girmesi demektir.

Günün Ayeti

İnsan nankördür

İbrahim 34.

Günün Hadisi

Mümin kardeşine hoşuna gitmeyecek şakalar yapma

Günün Sözü

 “Gıybet edecek olursam, anamdan başkasının gıybetini etmem. Zira böylece sevaplarım anama yazılmış olur”

 (Sadi Şirazi)

 Günün Duası

 Allah’ım bugün bana geçmiş günahlarımı affettirecek bir amel nasip et.

Bunları biliyor muyuz?

Vera nedir?

Korunma, sakınma, şüpheli şeylerden kaçınma, mubah ve mekruhlarda bile titiz davranma demektir. Hz. Peygamber de kişinin gereksiz şeyleri terk etmesinin o kimsenin İslam’ın güzelliğinden olduğunu belirtmiştir.

Günün Nüktesi

Bitlis’te beş minare hikayesi…

Rus işgali sırasında Bitlis, bir harabe şehir görüntüsü alır. Düşmanın çekilmesinden sonra savaş esnasında Bitlis'ten kaçan bir baba ve oğul, Bitlis'e dönmek üzere yola çıkarak şehre hakim konumdaki Dideban Dağı eteğine varırlar.

Baba, şehirde canlı kalıp kalmadığını öğrenmek için oğlunu şehre gönderir. Bir süre sonra oğul geri döner ve uzaktan babasına şöyle seslenir:

"Şehirde yaşama dair hiçbir iz yok; sadece beş tane minare ayakta kalmış."

Bunu duyan baba yıkılır, diz çöker ve şöyle bir ağıt yakarak oğlunu yanına çağırır.

Bitlis'te beş minare, beri gel oğlan beri gel.

Yüreğim dolu yare, beri gel oğlan beri gel.

Bu ağıt zamanla türkü ve manilere konu olarak günümüze kadar gelir.

İnsan ve Din
Doç. Dr. Zeki Uyanık
Yazarımız Kim ?

Doç. Dr. Zeki Uyanık