2

İnsan ve Din


  • Oluşturulma Tarihi : 10.08.2015 05:48
  • Güncelleme Tarihi :

Gelin kayınpederinin yanında başı açık durabilir mi?

Müslüman bir kadın kendisine dinen yabancı olan erkeklerin yanında başını örtmek durumundadır. Kadınlar arasında veya babasının, erkek kardeşlerinin, amca veya dayısının, kayınpederinin yanında başı açık kalmasında dinen bir sakınca yoktur.  Çünkü bunlar ona ebediyen haram olan insanlardır. Ebediyen haram olunca da bu insanların yanında başı açık kalmasında bir sakınca yoktur. Nitekim Allah’u Teala Kur’an-ı Kerim’de bu hususta mealen şöyle buyurmaktadır: “Mümin kadınlara söyle: Gözlerini haram­dan sakınsınlar, iffetlerini korusunlar, kendiliğinden görünen kısım dışında süslerini göstermesinler; başörtülerini yakalarının üzerini de kapayacak şekilde salsınlar. Babaları, kayınpederleri, oğulları, kocalarının oğulları, kardeşleri, erkek kardeşlerinin oğulları, kız kardeşlerinin oğulları, kendi kadınları (mümin kadınlar), cariyeler, erkekliği kalmamış tabiler (yani yardıma muhtaç hale gelmiş ve erkekliği kalmamış yoksul ve düşkünler) ya da kadınların mah­rem yerlerini henüz anlayacak çağa gelmemiş çocuklardan başkasına süslerini göstermesinler. Gizli güzelliklerinin belli olması için ayaklarını vurmasınlar.”

Namaz kıldığımız seccadenin üzerinde herhangi bir resim varsa namaza zarar verir mi?

Üzerinde Namaz kılınacak Seccadenin kalbi meşgul edecek resim ve işlemelerden temiz olması namaz açısından daha hoştur.  Aynı durum mescit ve camiler için de geçerlidir. Zira resimlerin olduğu yerde namaz kılma mekruh kabul edilmiştir. Bu itibarla üzerinde Kâbe ve mescit resmi bulunan namazlık üzerinde namaz kılmanın bir sakıncası yoktur. Caiz olduğu gibi bir hakaret veya saygısızlıkta söz konusu değildir. Çünkü Kâbe ve mescit resimleri ayakaltına gelmeyip de secde edilen yere geldiğinden hakarete maruz kalmamış, hürmete lâyık şekilde tutulmuş olunmaktadır. Bu sebeple namaza mâni bir hâl söz konusu olmamaktadır. Ancak Kâbe, cami dışındaki resimlerin olduğu herhangi bir cismin üzerine namaz kılmak caiz ve geçerli olmakla birlikte mekruhtur.

Buluğ yaşına gelmemiş çocuğun yaptığı ibaten bir sevabı olur mu?

Hangi yaşta olursa olsun ister baliğ olsun ister olmasın her çocuğun yaptığı ibadetin sevabı vardır. Bu ibadetlerden çocuğun sevabı olduğu gibi aynı şekilde onu yetiştiren anne babanın da sevabı olur. Çocuğuna iyi bir dini eğitim ve terbiye veren kimse çocuklarının yaptığı ibadetlerden(yetişkin olsalar da) hissedardır. Çünkü onu yetiştiren ve bu ibadeti ona öğreten anane babadır. Bu ibadetlere vesile oldukları için onların da sevabı olur.     

Gıybet yapmak her hangi bir durumda caiz olur mu?

Gıybet, Müslüman veya kafir olsun fark etmeksizin ki bir kimsenin ayıbını ve kusurunu, onu kötülemek için arkasından söylemek ve başkalarına anlatmaktır. Gıybet, İslam’ın yasakladığı büyük günahlardan birisidir. Gıybeti yapmak günah olduğu gibi hoşlanarak da dinlemek aynı şekilde günah ve haramdır. Nitekim ayeti Kerimde bu hususta şöyle buyrulmaktadır: “Birbirinizin gıybetini yapmayınız.” [Hucurat 12] Hz. Peygamber de bu hususta şöyle buyurur: “Gıybetin ne olduğunu biliyor musunuz?" sahabeler, “Allah ve Resulü daha iyi bilir!" dediler. Bunun üzerine: “Birinizin, kardeşini hoşlanmayacağı şeyle anmasıdır!" açıklamasını yaptı. Orada bulunan bir adam: “Ya benim söylediğim anda varsa, (Bu da mı gıybettir?)" dedi. Hz. Peygamber, “Eğer söylediğin onda varsa gıybetini yapmış oldun. Eğer söylediğin onda yoksa bir de bühtanda (iftirada) bulundun demektir.” Dolayısıyla bir kişide olan kusuru söylemek gıybet, olmayanı söylemek ise iftiradır. Her iki durumda da kul hakkı işlenmiş ve büyük günaha girilmiş olunur.

Ancak bazı durumlarda kişinin gıybetini yapmak caizdir. Mesela: Kişi, insanları dini ve dünyevi hususlarda kandırıyorsa ya da zarar veriyorsa, o zaman insanları uyarmak ve uyandırmak adına, o kimsenin bu günahlarını ya da kötü ahlakını söyleyebiliriz. Çünkü kusur ya da yanlışlarını söylemediğimizde bu kimse başkasına zarar verecektir. Dolayısıyla zarara engel olma adına, o kişinin bu huy ve durumunu izhar edip insanlara söyleyebiliriz. Bunda da bir günahımız olmaz, bilakis sevabımız olur.

Günün Ayeti

Ey iman edenler! Açıklandığı zaman hoşunuza gitmeyecek olan şeylerden sormayın

Günün Hadisi

Zulümden sakınınız, çünkü zulüm kıyamet günü zalimleri karanlıklara sokacaktır. (Müslim, Birr 56)

Günün Sözü

Dünya güzel olsaydı doğarken ağlamazdık.  Yaşarken temiz kalsaydık ölünce yıkanmazdık. Necip Fazıl Kısakürek

Günün Duası

Ya rabbi gönlümüzde olanı bize nasip eyle.

Bunları biliyor muyuz?

Gıpta Nedir? 

Kişinin başkalarının sahip olduğu maddî veya manevî imkân ve meziyetlere imrenmesi, onun elindeki nimetlerin yok olmasını istemeksizin kendisinin de aynı şeylere kavuşmayı arzulaması anlamında kullanılmaktadır. 

Günün Nüktesi

Siz de mi ağlıyorsunuz?

Hz. Enes’den rivayet edildiğine göre, Hz. Peygamber ruhunu teslim etmek üzere olan oğlu İbrahim’in yanına girince gözlerinden yaşlar boşanmaya başladı.

Bunun üzerine Abdurrahman İbni Avf:

– Ey Allah’ın Resulü! Siz de mi ağlıyorsunuz?” diye sordu.

Hz. Peygamber ona:

– “Ey İbni Avf! Bu gördüğün gözyaşları rahmet ve şefkat eseridir” cevabını verdi. Sonra şunları ilave etti:

–”Göz yaşarır, kalp hüzünlenir. Biz ancak Rabbimiz’in razı olacağı sözleri söyleriz. Ey İbrahim! Seni kaybetmekten dolayı gerçekten üzgünüz.” Buhârî, Cenâiz 43

İnsan ve Din
Doç. Dr. Zeki Uyanık
Yazarımız Kim ?

Doç. Dr. Zeki Uyanık