Sayfa Yükleniyor...
Karı koca boşansa çocukları yetiştirme hakkı kimindir?
Hidâne, çocuğun, ehliyetli biri tarafından belli bir süre için alıkonup yetiştirilmesi demektir. Çocuğun yetiştirilmesi anneye ait bir haktır. Ancak anne hukuken bununla sorumlu tutulamaz. Yani çocuğa bakması ve onu yetiştirmesi için zorlanamaz. Fakat çocuğun bakımını üstlenecek başka bir kimse yoksa o zaman anne çocuğa bakmağa mecbur tutulur.
Anne boşanıp ayrıldıktan sonra hidâne için babadan ücret talep edebilir. Çocuğun bakılacağı evin kirası babaya aittir. Baba yoksa bunu onun en yakın akrabası öder. Fakat annenin kendi meskeni bulunur da çocuğa orada bakması mümkün olursa ayrıca kira talep edemez.
Anne bir yabancıyla evlenince çocuğa bakma hakkını kaybeder. Çünkü bu durumda çocuk aşağılanıp huzursuz edilebilir. Fakat anne, çocuğun yakınlarından olan bir şahısla, mesela amcasıyla evlenmişse bu hak düşmez.
Anne yabancı biriyle evlendiği halde bu kişi çocuğun bakımını kabul ederse onu annesinden almak caiz olmaz. Çok kere bir üvey baba, karısının hatırı ve Allah rızası için bir çocuğa akrabasından daha iyi bakabilir.
Erkek çocuklar kendi işlerini yapabilecek bir çağa gelinceye kadar annenin yanında kalır, ondan sonra babaya teslim edilirler. Bu müddet yedi, sekiz veya dokuz yaşını tamamlayıncaya kadardır. Uygulamada yedi yaş esas alınmıştır. Erkek çocuklar bu yaştan sonra bir erkek gibi yetişmeye, ilim ve sanat öğrenmeye ihtiyaç duyarlar. Bu konuda babaları ve dedeleri daha ehildirler.
Kız çocukları adet görmeye veya büluğ çağına yaklaşmaya yani erkeklerin ilgisini çekmeye (müştehat olmaya) başlayıncaya kadar analarının yanında kalırlar. Bundan sonra babalarının ve dedelerinin korumasına daha çok ihtiyaç duyacaklarından analarından alınırlar.
Bir kimse çocuğunu alıp başka bir yere götürmek isterse anne buna mani olabilir. Çünkü çocuğu terbiye etme hakkı çiğnenmiş olur. Ancak baba istediği zaman gelip çocuğunu görebilir. Bakım hakkı sona ermiş olan çocuğu da anne, istediği zaman görebilir. Kendisi bundan men edilemez.
Hasta olan oğlum iyileşirse kurban keseceğim diyen kimse bu adağın etinden yiyebilir mi?
Bu bir adaktır şart yerine gelirse kesilmesi vacip hale gelir. Yani çocuk memur olursa bu adak kesilmek zorundadır. Ancak adak yapan kimse, adadığı hayvanın etinden yiyemez. Etin tamamını dağıtması gerekir. Şayet bir miktar yemiş olursa, yediği etin kıymetini fakirlere para olarak vermesi gerekir
Adak yapan, adadığı hayvanın etini, fakir olsalar bile, usul ve füruna ve geçimi üzerine bağlanmış bulunanlara yediremez. Usul, ana ve baba tarafından yükselen soya denir. Füru, evlatlardan aşağı inen soylara denir.
Ölü kimseye dokunmak caiz mi?
Cenaze yıkanıp kefenlendikten sonra yüzünün açılarak yakınlarına veya dostlarına son kez göstermede, dokunmada ya da onu öpmelerinde bir sakınca yoktur. Nitekim Hz. Peygamberin oğlu İbrahim vefat ettiğinde böyle yaptığı bilinmektedir.
Aynı şekilde Hz. Peygamber Efendimiz vefat ettiğinde Hz. Ebû Bekirin de onun yüzünden örtüyü kaldırdığı, sonra da üzerine kapanıp, iki kaşının arasını hürmetle öptüğü ve ağlamağa başladığı hadis kaynaklarında nakledilmektedir (Ebû Dâvud, Cenaiz, 3163).
Ancak ölü kadın ise, kadın cenazenin yüzüne mahremi olan erkeklerle, kadınların bakmaları caizdir. Fakat mahremi olmayan erkeklerin herhangi bir zaruret bulunmadıkça kadın cenazenin yüzünü açıp bakmaları mekruh görülmüştür.
Günün Ayeti
Biz rüzgarları aşılayıcı olarak gönderdik ve gökten bir su indirip sizi onunla suladık. O suyu hazinelerde tutan da siz değilsiniz.
Hicr 22
Günün Hadisi
İhtiyacını insanlara arz edip onlardan çare bekleyenin dertleri asla bitmez. Derdini Allaha açanların ise er ya da geç Allahtan bir çıkış yoluna ve ferahlığa kavuşacakları muhakkaktır.
Günün Sözü
İnsanı ayakta tutan iskelet ve kas sistemi değil; prensipleri ve inançlarıdır.
Albert Einstein
Günün Duası
Allahım acı ve keder karşısında sabır ve metanetimizi korumayı nasip et.
Bunları Biliyor muyuz?
Keffâret-i Yemîn:
Bir işi yapmak veya yapmamak husûsunda Allahü teâlânın ismini söyleyerek yemîn eden kimsenin yemînini bozunca cezâ olarak yapması gerekli olan şey.
Günün Nüktesi
Hangi Özellik Kimde Daha Güzeldir?
Hz. Ali, Hz. Peygamber Efendimizin şöyle buyurduğunu rivayet etmektedir:
Adalet güzeldir. Fakat idarecilerde olursa daha güzeldir.
Cömertlik güzeldir. Fakat zenginlerde olursa daha güzeldir.
Vera (dinde titizlik) güzeldir. Fakat âlimlerde olursa daha güzeldir.
Sabır güzeldir. Fakat fakirlerde olursa daha güzeldir.
Tevbe güzeldir. Fakat gençlerde olursa daha güzeldir.
Hayâ güzeldir. Fakat kadınlarda olursa daha güzeldir.
(Deylemî, Müsnedül-Firdevs, 3/92)