2

İnsan ve Din


  • Oluşturulma Tarihi : 24.08.2015 07:38
  • Güncelleme Tarihi :

Musibetler günahlara kefferat olur mu?

İnsanın başına gelen sıkıntı ve hastalıklar onun günahlarına kefaret olur. Yani başa gelen ölümlere, sıkıntılara, acılara, elemlere, hastalıklara sabredip Allahtan gelenin baş üstünde yeri var deyip metaneti ve vakarı korumak kişinin günahlarına kefferattir.  Yani kişinin günahlarını affettirme vesilesidir.

Nitekim sevgili peygamberimiz bir hadisi şerifinde bu hususta mealen şöyle buyurmaktadır: “Mü'mine musibet nevinden her ne ulaşır ise günahlarına bir kefaret olur. Musibet, beklenmedik bir hâdise olmuş, ayağına batan bir diken olmuş fark etmez." (Müslim, Birr 49)

Yine sevgili Peygamberimiz bir başka hadisinde bu hususta şöyle buyurmaktadır: “Allah hayrını dilediği kimseyi günahlarını bağışlamak ve derecesini yükseltmek için sıkıntıya sokar.”

Ancak kefferatın olabilmesi için başa gelen bu musibet ve hastalıklara sabretmek gerekir. 

Ahiret gününde amel defterini sağdan ya da soldan almanın bir farkı var mı?

Ahiret gününde insanlar hesaplarının görülmesi için toplandıktan sonra, kendilerine dünyada iken yaptıkları işlerin yazılı bulunduğu amel defterleri dağıtılır. Kirâmen Kâtibîn adı verilen melekler tarafından yazılan bu defterler hakkında Kur'an'da şöyle buyurulur: "Kitap ortaya konmuştur. Suçluların onda yazılı olanlardan korkmuş olduklarını görürsün. Vay halimize derler, bu nasıl kitapmış. Küçük büyük hiçbir şey bırakmaksızın hepsini sayıp dökmüş. Böylece yaptıklarını karşılarında bulmuşlardır. Senin Rabbin hiç kimseye zulmetmez" (el-Kehf 18/49).

Amel defterleri cennetliklere sağdan, cehennemliklere soldan veya arkadan verilir. Defteri sağdan verilenlere "ashâb-ı yemîn", soldan veya arkadan verilenlere "ashâb-ı şimâl" adı verilir.

Defterin sağdan verilmesi bir müjde, soldan verilmesi ise azabın habercisidir. Yani kitabını sağdan alanlar cennete soldan alanlar ise cehenneme gideceklerdir.

Kazaya kalan oruçlarımızı peş peşe tutmak zorunda mıyız?

Ramazan ayında tutulmayan oruçların ve başlanıp da bozulan oruçların kaza edilmesi gerekir. Kur'an-ı Kerim'de, "İçinizden hasta olan veya yolculukta bulunan, tutamadığı günlerin sayısınca diğer günlerde tutar." buyrulmaktadır (Bakara 2/184).

Kaza oruçlarının aralıksız tutulması hakkında herhangi bir hüküm bulunmamaktadır. Bu itibarla, kazaya kalan oruçlar ardı ardına veya ayrı ayrı günlerde de tutulabilir. Ancak ister peşi sıra tutulsun, ister ayrı ayrı günlerde tutulsun bu oruçların geciktirilmeden bir an önce tutulması gerekir.

Hz. Ali'ye neden 'kerremallahu vechehu' sıfatı verilmiş?

Hz. Ali, İslam tarihinde ismi altın harflerle yazılmış büyük sahabelerden biri, peygamberin damadı ve İslam’ın 4. Halifesidir.

Hz. Ali daha küçük yaşta peygamberin getirdiği dine iman edip, yüzünü hiç puta dönmeden İslam ile şereflendiği için 'kerremallahu vechehu' unvanı ile anılmıştır.

Ayrıca Hz. Ali efendimiz,  kaza-i ilahiye gösterdiği rızadan dolayı da 'mürteza' namı ile de anılmaktadır

Günün Ayeti

Ey insanlar! Doğrusu biz sizi bir erkekle bir dişiden yarattık. Ve birbirinizle tanışmanız için sizi milletlere ve kabilelere ayırdık.

Günün Hadisi

İçki içme! Şüphesiz ki içki, her şerrin anahtarıdır

Günün Sözü

Bakacağın göze utanacağın sözü söyleme

Günün Duası

Allah’ım beni insanlara zarar veren kullardan değil hizmet edebilen kullardan eyle.

Bunları biliyor muyuz?

Kırâat Nedir?

Namazda Kur’an-ı Kerim’den bir miktar okumak demektir.

Günün Nüktesi

Ne Diye Bindin…

Necip Fazıl Kısakürek vapurla Karaköy’e geçerken yanına biri yaklaşıp:

– Üstad, diye sormuş. Peygamberlere ne diye gerek duyuldu, biz kendimiz yolumuzu bulabilirdik.

Necip Fazıl, okuduğu kitaptan başını kaldırmadan:

– Ne diye vapura bindin ki, cevabını vermiş. Yüzerek geçsene karşıya.

İnsan ve Din
Doç. Dr. Zeki Uyanık
Yazarımız Kim ?

Doç. Dr. Zeki Uyanık