Eşi ölen erkeğin ya da kadının dul olarak ölmesi günah mı?
İslam genel olarak evlenmeyi teşvik eder. Hz. Peygamber birçok hadisi şeriflerinde evliliğe dikkat çekmiş, Müslümanları da evlenme hususunda teşvik etmiştir. Nitekim efendimiz bu hususla ilgili olarak şöyle buyurmuştur:
"Evlenmek benim sünnetimdir. Kim benim bu sünnetimle amel etmezse benden değildir. Evleniniz! Çünkü ben diğer ümmetlere karşı sizin çokluğunuzla iftihar ederim.
"Ey gençler topluluğu! Kim içinizden evlenmeye güç yetirebiliyorsa evlensin. Çünkü gözü haramdan en çok saklayan, ırzı en iyi muhafaza eden budur. Kim de evlenmeye güç yetiremezse oruca devam etsin. Zira oruç, onun için bir korunmadır."
"Dört şey Peygamberlerin sünnetlerindendir. Haya, güzel koku sürünmek, misvak kullanmak ve evlenmek."
Kişinin sosyal ve ekonomik şartları yerine getirme imkanı varsa, dinen de evlenmesine mani engel teşkil eden sağlık gibi bir mazereti de yoksa evlenmelidir. Kişi eğer fakirse, onun evlenmesine yardım etmek de zengin olan Müslümanların üzerine bir görevdir. Nitekim Allahu Taela Kuran-ı Kerimde mealen şöyle buyurmaktadır: Aranızdaki bekârları, kölelerinizden ve cariyelerinizden elverişli olanları evlendirin. Eğer bunlar fakir iseler, Allah kendi lütfu ile onları zenginleştirir. Allah, (lütfu) geniş olan ve her şeyi bilendir. (Nur Suresi: 32)
Buna göre bir kimse, mehir ödeme gücüne, ailesini geçindirecek kadar nafaka temin etme imkanına sahipse, zinaya düşme ve haram işleme tehlikesi karşısında bulunuyorsa dinen evlenmesi kendisine farzdır. Çünkü insanın iffetini koruması ve nefsini haramdan sakınması gereklidir. Yani harama düşmemek için evlenmek esastır ve haramla yüz yüze gelen birinin başvuracağı tek çare evlenmek olmalıdır. Ki peygamberler sahabeler ve nice büyük insanlar evlenerek nefislerini haramdan korumuş ve ahirete öyle intikal etmiştir
Ancak kişinin evlenme gücü ya da harama düşme korkusu yoksa evlenmemesi mekruh olmakla beraber caizdir.
Fakat eşi ölen veya boşanan erkeğin ya da kadının dini anlamda illaki evlenme zorunluluğu ya da görevi yoktur. Nikahsız ölmek günahtır. Ahirette bundan dolayı sorumlu oluruz anlayışı doğru bir anlayış ve İslamiyetin kabul ettiği bir düşünce değildir. "Nikâh altında ölmek gerekir düşüncesi tamamen uydurma ve hurafe bir inançtır. İslam dininde böyle bir düşüncenin yeri yoktur.
Kişi ister hiç evlenmeden bekar olarak ölsün, isterse hanımından boşanmış ya da hanımı ölmüş olsun fark etmeksizin ki yeni bir nikah yapmadan dul ölmesinde dini hiçbir sakınca yoktur. Hatta evlendiği vakit hanımını birçok alanda mağdur etme durumu olan, cinsel anlamda da bir ihtiyacı olmayan ve zinaya düşme tehlikesi bulunmayan, belli bir yaşa gelmiş kimsenin evlenmemesi daha evladır.
Ezcümle tabiî ki evlenmek, peygamberimizin sünnetini işlemek, aile sahibi olmak, haramdan korunmak, güzel ve yapılması İslamın teşvik ettiği hususlardan birisidir. Ancak durum bu olmakla beraber bekar kalmak, dul ölmek günahtır anlayışı ve inancı doğru bir anlayış ve inanış değildir.
Muavvizeteyn hangi surelerin ortak adıdır?
Felak ve Nâs surelerinin ikisine birden verilen isimdir. Muavvizeteyn, Allah'a sığınmayı gösteren iki sure demektir. Bu iki surede Allah, görünen ve görünmeyen, bilinen ve bilinmeyen bütün korkunç ve zararlı şeylerden kendisine sığınmamızı emretmiştir.
Allahın ibadete ihtiyacı var mı?
Allahın hiçbir şeye ihtiyacı olmadığı gibi ibadete de ihtiyacı yoktur. Allah'a kulluk etmek, O'na bir fayda sağlamak için değildir. Bilakis kulluk edeni, başkasına kul köle olmaktan kurtarmak, hür kılmak, kendini ve dolayısıyla Rabbini tanımak içindir. Tabii aynı zamanda kulu ahiret gününde cennete de almak içindir.
İnsanı yaratmayı Allah murat etmiş ve onu imtihan etmek için onun önüne böyle bir hedef koymuştur. İnsan hür iradesiyle bu hedefe doğru da koşabilir, başka hedeflere de yönelebilir; bu yönelişlerin hem dünyada hem de ebedi âlemde karşılığını görür, neticesini elde eder. Zira İslam inancına göre zerre nispetinde iyilik yapan mükafatını zerre nispetinde de kötülük yapan Allah affetmese cezasını görür.
Günün Ayeti
İki melek insanın sağında ve solunda oturarak yaptıklarını yazmaktadırlar. İnsan hiçbir şey söylemez ki yanında gözetleyen, yazmaya hazır bir melek bulunmasın
Günün Hadisi
Mümin kardeşine, yerine getirmeyeceğin bir söz verme.
Günün Sözü
Gerçek dostu olmamak, yalnızlığın en kötüsüdür.
Francis Bacon
Günün Duası
Allahım bugün bana kimsenin kalbini kırmadan evime dönmeyi nasip et
Bunları biliyor muyuz?
Eimme-i Erbaa nedir?
Dört imam anlamına gelen bu tamlama, dört büyük fıkıh mezhebinin kurucuları olan İmam-ı Azâm Ebû Hanîfe, İmam Malik b. Enes, İmam Muhammed b. İdris eş-Şafiî ve İmam Ahmet b. Hanbel için kullanılmaktadır.
Günün Nüktesi
Niçin böyle üzgünsün?
Bir gün eshab-ı kiramdan bir genç, Resulullahın huzuruna geldi. Ancak fevkalade üzgün ve perişandı. Sevgili Peygamberimiz onu böyle görünce sordular:
- Niçin böyle üzgünsün?
- Yâ Resulallah, ben mahvoldum, dedi. Dün falan yerden gelirken, haramiler yolumu kesti. Bütün eşyamı, paralarımı aldılar. Dünyalık neyim varsa hepsi gitti. Beş parasız kaldım.
Efendimiz tebessüm ettiler;
- Allah iyiliğini versin. Ben de zannettim ki, bir vakit namazın kazaya kaldı da, onun için böyle çok kederlisin. Dünya malı için üzülmeye değer mi?