2

İnsan ve Din


  • Oluşturulma Tarihi : 21.12.2015 08:09
  • Güncelleme Tarihi :

Allah böyle yazmış diyerek günah ya da suç işlemek caiz mi?

Kader ve kazaya inanmak iman altı esasından birisidir. Hayatta başımıza gelen her şey amma iyi amma kötü amma hayır amma şer her şey bir kader içerisinde tecelli etmektedir. Ancak kişi başına gelen herhangi bir olayda kaderi bahane ederek, kendisini sorumluluktan kurtarmaya çalışmamalıdır.

Kişi, “Allah böyle yazmış, alın yazım buymuş, bu şekilde takdir edilmiş, ben ne yapayım? “ diyerek, günah işledikten sonra ya da yanlış yapıp suç işledikten sonra da kendisini suçsuz gösteremez, kaderi mazeret olarak ileri süremez. Çünkü bu fiiller, insanlar böyle tercih ettikleri için, bu seçime uygun olarak Allah tarafından yaratılmışlardır.

Burada dileyen, tercih eden, isteyen kuldur; yaratan da Allah’tır. Kul sorumluluk doğuran fiilleri irade edendir ama yaratan değildir; zira yaratmak Allah’a mahsustur. Nitekim Kur’an-ı Kerim’de: “Allah her şeyin yaratıcısıdır.” (En’am, 6/102) buyrulmaktadır.

Her şeyin yaratıcısının Allah olması bizim kötü ve yanlış işleri, sorumluluktan kaçarak Allah’a havale etmemize yol açmamalıdır. Bu kaderi istismar etmek olur. Ayrıca kader ve kazâya güvenip çalışmayı bırakmak, olumlu sonucun sağlanması ya da olumsuz sonuçların önlenmesi için gerekli sebeplere sarılmamak ve tedbirleri almamak, İslâm’ın kader anlayışı ile bağdaşmaz. Allah her şeyi birtakım sebeplere bağlamıştır. İnsan bu sebepleri yerine getirirse Allah da o sebeplerin sonucunu yaratacaktır. Bu da bir ilâhî kanundur ve bir kaderdir.

Dolayısıyla kişinin “Ben ne yapayım, kaderim böyle.”  Diyerek günah ya da suç işlemesi ya da işledikten sonra kaderi suçlaması doğru değildir.

Hayvanları dövüştürmek caiz mi?

Hayvan dövüştürmek İslam öncesine kadar dayanmakta, günümüzde de hala varlığını korumaktadır. Hem de tüm hızı ile varlığını sürdürmektedir. Horoz, manda, köpek, deve, kaz… gibi hayvanların dövüştürülmesi şeklinde icra edilen bu dövüş hayvanlara eziyet verdiğinden İslam dini tarafından yasaklamıştır. İslam dini, zevk uğruna hayvanlara eziyet vereni kınamış ve günahkâr olarak telakki etmiştir.

 Hayatta olan kimseye hatim indirmek caiz mi?

İnsan imanlı olmak kaydı ile hayattayken yapmış olduğu bütün ibadetlerden sevap alır. Kur’an-ı Kerim okumakta bir ibadet olduğuna göre kişi Kur’an okuyarak bir hatim indirebilir. İndirdiği hatmin sevabını başkasına da bağışlayabilir kendisine de bıraka bilir. Dolayısıyla kişi hatim indirdiği zaman onun sevabına nail olur amel defterine de yazılır.

Müslümanların kiliseye girmesi caiz midir?

Kiliseye giriş amacı girişi caiz ya da sakıncalı yapar. Şayet kiliseye ayin töreni ya da bir başka dini ritüeller için girilse bu İslam dinine göre uygun değildir. Ancak kiliseye giriş, gezi, gözlem, bilgi edinme gibi amaçlarla veya ihtiyaç ve zaruret için ise girmekte dinen bir sakınca yoktur.

 Günün Ayeti

İnsanlara kadınlar, oğullar, yüklerle altın ve gümüş yığınları, salma atlar, davarlar, ekinler kabilinden aşırı sevgiyle bağlanılan şeyler çok süslü gösterilmiştir. Halbuki bunlar dünya hayatının geçici faydalarını sağlayan şeylerdir. Oysa varılacak yerin (ebedî hayatın) bütün güzellikleri Allah indindedir.

Al-i İmran 15

 Günün Hadisi

Kim de tokgözlü olursa, Allah onu zengin kılar.

 Günün Sözü

Düşünmeden konuşmanın cezası sonradan düşünmeye mahkum olmaktır.

 Günün Duası

Allah’ım bugün senden şifa dileyen hasta kullarına şifa ver.

Bunları biliyor muyuz?

Rahimehullah ne demek?

Daha çok sahabeden başka İslâm büyüklerinden birisinin ismi anıldığı veya yazıldığında, söylenen ve yazılan, Allah Teala ona rahmet eylesin mânâsına gelen duâ, hürmet ve saygı ifâde eden kavramdır.

 Günün Nüktesi

Hz. Ömer'i Ağlatan Çocuk

Bir yaz günüydü. Ezan vakti yaklaşmıştı. Halife Hz. Ömer ağır ağır camiye gidiyordu. Bu sırada bir çocuğun süratli adımlarla yürüdüğünü gördü. Acaba çocuğun bir ihtiyacı mı vardı; bu telaşın sebebi neydi?

Halife Ömer çocuğu sordu:

- Yavrucuğum! Nedir bu telaşın, bir derdin mi var, niçin bu kadar hızlı gidiyorsun?

- Camiye gidiyorum, amcacığım, diye cevap verdi.

- Yavrucuğum! Daha senin yaşın küçük. Sana namaz farz değil. Niçin bu kadar telaşlanıyorsun?

Çocuk onu ayıplar gibi hayret dolu bakışlarla Halife'ye baktı ve şöyle dedi:

- Bu işin hiç küçüğü büyüğü olur mu? Hem bu yaşta namaza alışmazsam büyüğünce kılmak zor gelebilir. Halife Hz. Ömer'i bir düşüncedir aldı. Gözleri buğulandı ve ağzından şu cümleler döküldü.

- Ey Rabbim! Bu çocuk ne akıllı, ne iyi bir çocuk. Büyüklerde bulunması gereken ruhu taşıyor.

     

İnsan ve Din
Doç. Dr. Zeki Uyanık
Yazarımız Kim ?

Doç. Dr. Zeki Uyanık