2

İnsan ve Din


  • Oluşturulma Tarihi : 11.01.2016 09:04
  • Güncelleme Tarihi :

Sosis veya başka bir ürünün imalatında kullanılmak üzere domuz bağırsağının alım satımını yapmak caiz midir?

      Domuz, dinimizin pis saydığı ve etinin yenilmesini haram kıldığı bir hayvandır. Nitekim Kur’an-ı Kerim’de, “Allah, size ancak leş, kan, domuz eti ve Allah’tan başkası adına kesileni haram kıldı…” (Bakara, 2/173) buyurulmaktadır.

      Her ne kadar bu ayet-i kerimede, domuzun etinin haram kılındığından söz edilmiş ise de, En’am Suresinin 145. ayetinde geçen “rics” kelimesi ile, A’raf Suresinin 157. ayetinde yer alan “ (Allah) onlara pis ve murdar olan şeyleri haram kılar” ifadelerini birlikte değerlendiren İslam alimleri, domuzun her şeyinin haram olduğu sorucunu çıkarmışlardır (Merğinani, el-Hidaye, IV, 69).

     Buna göre, domuzun kendisi, eti, yağı, derisi ve diğer tüm organları pistir, Müslüman için mal değildir. Bir Müslümanın mal olmayan bir şeyi alıp satması caiz değildir. Nitekim Hz. Peygamber içki, leş, put ve domuzun satımının Allah ve Rasulü tarafından kesinlikle yasaklandığını bildirmiştir (Buhari, Büyu 111).

     Dolayısıyla domuzdan elde edilen her türlü ürünün zaruret bulunmadıkça yenilmesi, içilmesi, giyilmesi ve kullanılması haram olduğu gibi, Müslümanlara da gayrimüslimlere de satışı caiz değildir. Bunların satışından elde edilen kazanç da haramdır.

     Dolayısıyla gayrimüslimlere yönelik de olsa, sosis imalatında kullanılmak üzere domuz bağırsağının alım satımını yapmak caiz değildir.

Allah’a inanıp da imanın diğer esaslarına inanmayan Müslüman  sayılır mı?

         “İman tecezzi kabul etmez”. Yani, iman hakikatleri bir bütündür; birine iman etmemek insanı dinden çıkarmaya yeter.

        Allah'a inanan bir mümin O’nun kitabı olan Kur'an'a da iman edecektir ki Rabbini hak bir itikat üzere bilebilsin. İnsan aklı ancak kendisini ve bu alemi bir yaratanın olduğunu bilebilir, ama onun sıfatlarını, fiillerini, isimlerini, emir ve yasaklarını, ebed yurdunu, cennetin yollarını, Allah bildirmedikçe bilemez. O halde Allah'a ve Kur'an'a imanın birbirinden ayrı düşünülmesi kabil değil.

         Kur'an’a inanan insan, Peygamberimizin risaletine ve vahiy meleği Cebrail'e  de inanma durumundadır. Bu ise peygamberlere ve meleklere imanın ilk ve en büyük adımıdır. Kur'an’a ve peygambere inanan bir insan ise Kur'an’ın bildirdiği ve Allah Resulünün öğrettiği bütün hakikatlere inanır ve bütün ibadetlere sarılır.

         Onun için İman bir bütün olduğu için inanmış sayılmak için imanın bütün esaslarını kabul etmek ve iman etmek gerekir.

Ölü yemeğinin İslam’da yeri var mı?

     İslâm’da, Peygamber Efendimizin sünnetinde ve İslâm âlimlerinin tatbikatında “ölünün yedinci, kırkıncı, elli ikinci gecesi” gibi bir âdet ve ibadet şekli yoktur.

     Bu yemek ya da anma diğer kültür ve inançlardan Müslümanların hayatına sokulmuş bir adettir. Bu yemeğin İslam’da yeri olmamakla beraber her zaman ve her gün ölülerimiz için yemek verebilir. Mevlitler dualar, Kur’an-ı Kerim okunabilir. Ancak bunu belli bir güne hasretmek doğru değildir.

    Bu okuduklarımız onların ruhunu serinletecek, kabirlerini nurlandıracak,  varsa üzerlerindeki kabir azabını hafifletecektir diye temenni ederiz.

Günün Ayeti

Nefis şiddetle kötülüğü emreder..

Yusuf, 53

Günün Hadisi

“Kim mü'mine zarar verirse Allah da onu zarara uğratır. Kim de mü'mine meşakkat verirse, Allah da ona meşakkat verir.”

Tirmizi, Birr 27,

Günün Sözü

Dünya bir penceredir, her gelen baktı geçti

Yunus Emre

Günün Duası

Allah’ım bugün beni nefsine ve şeytana hakim olabilenlerden eyle.

 

Bunları biliyor muyuz?

Rahimehullah Nedir?

Daha çok İslâm büyüklerinden birisinin ismi anıldığı veya yazıldığında, söylenen ve yazılan, “Allah ona rahmet eylesin” manasına gelen dua, hürmet ve saygı ifadesidir.

Günün Nüktesi

Ey Nefis Gece Senin Gecen…

Bekir b. Abdullah b. Müzeni anlatıyor:

”Yemen’de çok ibadet eden bir kadın vardı. Akşam olduğunda kendi nefsine şöyle derdi:

”Ey nefis, gece senin gecendir. Bu geceden başka bir gece yoktur. Buna göre çalış.”

Sabah olduğunda da yine nefsine şöyle derdi:

 “Ey nefis, gün senin günündür. Bundan başka senin için gün yok, buna göre çalış.”

İnsan ve Din
Doç. Dr. Zeki Uyanık
Yazarımız Kim ?

Doç. Dr. Zeki Uyanık