2

İnsan ve Din


  • Oluşturulma Tarihi : 26.05.2016 07:48
  • Güncelleme Tarihi :

Hangi hayvanların etini yemek dinen caiz değildir?

Eti yenmeyen hayvanları üç kısma ayırmak mümkündür.

1- Başkasına saldırıp azı dişleriyle parçalayarak kendisini müdafaa eden domuz, kaplan, aslan, ayı, kurt, fil, pars, kedi, maymun ve köpek gibi dört ayaklı hayvanlar.

2- Tırnaklarıyla kendini müdafaa edip zayıf olan hayvanları avlayan kartal, akbaba, atmaca, karga ve şahin gibi hayvanlarla leş yiyen kuşlar.

3- Tiksindirip nefret veren ve kötü olarak bilinen yılan, akrep, böcek, fare gibi yer haşereleri.    

    Bunlardan başka hayvanlar mubah sayılırlar. Ancak bazılarının hakkında ihtilaf vardır. Mesela Hanefi mezhebine göre, sırtlan, keler, tilki, at, kirpi gibi hayvanlar haram ise de, Şafii mezhebine göre helaldir. Kırlangıç, tavus, hüdhüd, papağan ve baykuş gibi hayvanlar da Şafii'ye göre haram. Hanefi'ye göre helaldir.

 Cenaze namazını abdestsiz kılmak caiz mi?

  Namazın genel sıhhat şartları, cenaze namazı için de aynen geçerlidir. Dolayısıyla, cenaze namazının sahih olması için abdestli olmak zorunludur.

 Ancak abdestsiz bulunulur da cenaze namazının kaçırılma endişesi varsa, Hanefi Mezhebine göre, teyemmüm ederek cenaze namazı kılınabilir; diğer üç mezhebe göre ise, cenaze namazı teyemmümle kılınmaz.

    Buna göre, cenaze namazı abdestsiz de kılınabilir görüşü, makbul bir görüş değildir. Cenaze namazı, temelde ölüye bir dua niteliğinde olmakla birlikte, tıpkı diğer namazlar gibi aynı ciddiyetle ve aynı sıhhat şartları gözetilerek kılınmalıdır.

 Günlük işler için namazı kazaya bırakmak caiz mi?

       İslam'da namaz, oruç ve hac gibi ibadetler için belirli ifa vakitleri konulmuştur. Bu vakitlerin kaçırılması halinde artık eda değil, kaza söz konusudur. Farz namazların kendi vakitleri içinde kılınması farzdır. Özürsüz olarak bir namazın kazası ile, bu kimsenin üzerinden namaz borcu düşse de geciktirmekten meydana gelen günah devam eder. Bunun için, namazı kaza eden kimsenin, ayrıca Allah'a tövbe etmesi gerekir.

       Ciddi özür ve mazeretler namazı tehir etmek için meşru bir yoldur. (Yolculuk...  gibi)

Fakat günlük işler, sanat ve meslekler, aile fertlerinin geçimini sağlamak için yapılan çalışma ve işler namazın kazaya bırakılması için özür sayılmaz.

 Ramazandan kalan kaza oruçları aralıksız olarak mı tutulması gerekir?

      Ramazan ayında tutulmayan oruçların ve başlanıp da bozulan oruçların kaza edilmesi gerekir. Kur'an-ı Kerim'de, "İçinizden hasta olan veya yolculukta bulunan, tutamadığı günlerin sayısınca diğer günlerde tutar" buyrulmaktadır (Bakara 2/184).

      Kaza oruçlarının aralıksız tutulması hakkında herhangi bir hüküm bulunmamaktadır. Bu itibarla, kazaya kalan oruçlar ardı ardına veya ayrı ayrı günlerde de tutulabilir. Ancak ister peşi sıra tutulsun, ister ayrı ayrı günlerde tutulsun bu oruçların geciktirilmeden bir an önce tutulması gerekir.

 Günün Ayeti

Nefsini arındıran kurtuluşa ermiştir.

Onu kötülüklere gömüp kirleten de ziyana uğramıştır.

 Günün Hadisi

Mümin, iki defa aynı yanılgıya düşmez

 Günün Sözü

İnsanlar başarılardan az, başarısızlıklardan çok şey öğrenirler.

Arap Atasözü

 Günün Duası

Allah’ım hesabını veremeyeceğim ya da hesabını verirken zorlanacağım hiç bir malı bize nasip etme.

 Bunları biliyor muyuz?

Takdîr-i İlâhî: Allah’ın olacak hâdiseleri ezelde ilm-i ezelîsi ile bilip tâyin etmesi demektir.

 Günün Nüktesi

Daha Büyük Keramet mi Olur?

Aziz Mahmûd Hüdâyî bir gün, Sultan Ahmed Han’la sarayda sohbet ediyordu. Bir ara abdest tazelemek istedi. İbrik ve leğen getirdiler. Padişah hocasına hürmeten ibriği eline aldı ve abdest suyunu döktü. Sultan Ahmed Han’ın annesi de kafes arkasında havluyu hazırlamıştı.

Valide Sultan kalbinden; "Aziz Mahmûd Hüdâyî’nin bir kerametini görseydim" diye geçirmişti.

      Bunun üzerine Mahmûd Hüdâyî, Valide Sultan’ın gönlünden geçenleri anlayarak; "

Hayret! Bazıları bizim kerametimizi görmek isterler, Halîfe-i rûy-i zemîn in elimize su döküp, muhterem validelerinin havlu hazırlamasından daha büyük keramet mi olur?" buyurdu.

İnsan ve Din
Doç. Dr. Zeki Uyanık
Yazarımız Kim ?

Doç. Dr. Zeki Uyanık