Sayfa Yükleniyor...
Suçlu olduğu bilinen birini avukatın savunması caiz mi?
Gerçekten suçlu olan kişiyi bilerek savunmak elbette doğru olmaz. Mesela hırsızlık yaparak insanların canını yakmış bir kimse yakalandığında ceza almasın diye onu savunmak ya da suçsuzluğunu ispat etmeye, mahkemeyi aldatmaya çalışmak doğru değildir. Çünkü suçluyu savunmak ve onu suçsuz çıkarmaya çalışmak demek avukatın suçluya yalan söyletmesi, yalana teşvik etmesi demektir.
Aynı zaman da avukatın yalan nitelikli delilleri uydurmak gibi gayri meşru beyanlarda bulunması demektir. Diğer taraftan masum olan karşı tarafın hukukunu ihlal etmek ve kaybettirmesine çalışmak demektir. Bu da zalimi desteklemek ve mazluma zulüm etmektir ki bu da haramdır.
Sperm bankasından hamile kalmak caiz mi?
Doğacak çocuk öz annesi olmayan bir başka kadının rahminde büyüdüğünden soy karışmasına neden oluyor. Bu nedenle taşıyıcı annelik dinen uygun değildir. Ayrıca, kocası dışında yabancı bir erkekten alınan sperm ile bir kadının gebeliğinin sağlanmasına yönelik sperm bankası yöntemiyle hamile kalınmasının da İnsanlık duygularını rencide etmesi ve zina unsurlarını taşıması sebebiyle caiz değildir.
Kadın veya erkekteki bir kusur sebebiyle, gebeliğin gerçekleşmesinin mümkün olmadığı hallerde tüp bebek yöntemi ile çocuk sahibi olmada herhangi bir sakınca yoktur. Ancak bunun da belli şartları vardır. Döllendirilecek yumurta ve spermin, nikahlı eşlere ait olması ve döllenmiş olan yumurtanın, başka bir kadının rahminde değil yumurta sahibi annenin rahminde gelişmesi gerekiyor. Ayrıca bu işlemin, gerek anne-babanın; gerekse doğacak çocuğun ruhî ve akli sağlığı üzerinde olumsuz bir etkisinin olmayacağının tıbben sabit olması koşulu ile caizdir. Bu şartlar sağlandığı takdirde normal yoldan anne olması mümkün olmayan evli kadınların, çeşitli tıbbi yollarla gebeliklerinin sağlanmasında, İslami hükümler açısından herhangi bir sakınca yoktur.
Kişi bayram, tatil gibi durumlarda doğduğu yere gittiğinde seferi olur mu?
İnsanın doğup büyüdüğü veya evlenip içinde yaşamak istediği ya da içinde sürekli olarak barınmayı kastettiği yere asli vatan (vatan-ı asli) denir.
Yetişkin bir kimse doğup büyüdüğü, ya da sürekli yaşamak üzere temelli yerleştiği asli vatanını terk edip her hangi bir sebeple sürekli yaşamak üzere bir başka yere yerleşirse burası onun asli vatanı olur ve eski asli vatanının hükmü ortadan kalkar. Eski asli vatanında anne-babasının veya yetişkin çocuklarının bulunması durumu değiştirmez. Tercih edilen görüş budur.
Buna göre bir kimse sürekli yaşamakta olduğu vatanından ayrılıp, ziyaret vb. amaçlarla 90 km. ve daha uzak yerde yerleşik olan anne-babasının yanına giderse seferilik hükümlerine tabi olur. Dolayısı ile gittiği yerde 15 günden daha az kalmaya niyet ettiği takdirde seferi olur.
Günaha niyet edip günah işlenmese günah yazılır mı?
Kişi bir günaha niyet edip son anda günahı işlemese ona günah yazılmaz. Mesela: İçki içmeye niyet edilip son anda bu günah işlenmese günaha niyet etmekle günah yazılmaz. Bilakis sevap yazılır. Çünkü inanan insanların sevap olarak bilinen güzellikleri yapması halinde ondan yedi yüze kadar sevap yazılır. Günahlar ise yapıldığı zaman bir günah yazılır, düşünüp de günahın kötü olduğu için, haram olduğu için yapılmayınca bir sevap yazılır.
Nitekim sevgili peygamberimiz bu hususta bir hadisi şerifinde şöyle buyurmaktadır: Kul bir hayra niyet ettiğinde bir sevabı var. Onu işlediğinde de bir sevabı var. Aynı şekilde kul bir günaha niyet ettiğinde ve işlediğinde kendisine bir günah yazılır. Ama işlemeye niyet edip sonra bundan vazgeçerse ona günah değil sevap yazılır.
Günün Ayeti
Kullarım sana beni soracak olursa, (bilsinler ki) ben, şüphesiz onlara çok yakınım. Bana dua edenin duasını kabul ederim. (Bakara 186)
Günün Hadisi
Yalan söylemekten de kaçının. Çünkü yalan kişiyi günaha; günah da cehenneme götürür.
Kişi yalan söyleye söyleye neticede Allah katında yalancı olarak yazılır.
Günün Sözü
Okşayan elin kıymetini bilmeyenler, tekmeleyen ayağı öperler.
Günün Duası
Allahım kalplerimizi imansız, minarelerimizi ezansız, vatanımızı bayraksız bırakma.
Bunları biliyor muyuz?
Ribâ'l-Fadl Ne Demektir?
Ölçü veya tartıyla alınıp satılan şeyleri, kendi cinsleriyle peşin olarak, karşılığı olmayan bir fazlalıkla değişmek emektir. Bir dirhem gümüşü, bir buçuk dirhem gümüş ile peşin olarak değişmek, ribâ'l-fadl olur.