Sayfa Yükleniyor...
Haram yolla kazanılan parayla kurban kesilebilir mi?
İslâm dini kişilerin meşru işlerle uğraşmalarını ve geçimlerini helâl yollardan elde etmelerini önerir. Buna rağmen gayr-i meşru yolla bir kazanç elde edilmiş ve bu kazancın sahibi belli ise, bunun sahibine iade edilmesi; belli değil ise, karşılığında sevap beklenmeksizin yoksullara veya hayır kurumlarına verilerek elden çıkarılması gerekir.
Bu itibarla, gayr-i meşru yolla elde edilen para ile kurban kesmek uygun değildir. İbadetler helal parayla yapılmalıdır. Bununla birlikte kişi, haram parayla kurban kesmişse geçerli olur. Ancak, gayr-i meşru kazancın sorumluluğundan kurtulmak için, bu malı yoksullara veya hayır kurumlarına vererek elden çıkarması ve bir daha işlememek üzere tövbe etmesi gerekir.
Kuran-ı Kerimde kurban ibadeti var mıdır?
Kurbanın meşru kılınmış bir ibadet olduğuna dair Kuran-ı Kerimde deliller bulunmaktadır. Nitekim bu hususta Saffat Suresinin 107. Ayetinde; Hz.İbrahimin oğlu Hz.İsmailin yerine bir kurbanın, Allah tarafından kendilerine fidye (kurban) olarak verildiği açıkça bildirilmektedir. Ayrıca başka ayetlerde de kurban ibadeti ile ilgili nasslar mevcuttur:
... Kendilerine rızık olarak verdiği kurbanlık hayvanlar üzerine belirli günlerde Allahın adını ansınlar. Artık onlardan siz de yiyin, yoksula fakire de yedirin. (Hacc 22/28)
Her ümmet için, Allahın kendilerine rızık olarak verdiği hayvanlar üzerine ismini ansınlar diye kurban kesmeyi meşru kıldık (Hacc 22/34)
Kurbanlık büyükbaş hayvanları da sizin için Allâhın dininin nişanelerinden kıldık. Sizin için onlarda hayır vardır. Onlar saf saf sıralanmış dururken kurban edeceğinizde üzerlerine Allah'ın adını anın. Yanları üzerlerine düşüp canları çıkınca onlardan siz de yeyin, istemeyen fakire de istemek zorunda kalan fakire de yedirin. Şükredesiniz diye onları böylece sizin hizmetinize verdik.
Onların etleri ve kanları asla Allah'a ulaşmaz. Allah'a ulaşacak olan ancak, sizin Onun için yaptığınız, gösterişten uzak amel ve ibadettir. (Hacc 22/36;37) ayetleri buna işaret etmektedir.
Bu ayetlerde zikredilen hayvan kesiminin, et ihtiyacı temini için kesilen hayvanlar olmadığı, bunların ibadet amaçlı birer uygulama oldukları gayet açıktır. Et ve kanların Allaha ulaşamayacağının, asıl olanın ihlas ve takva olduğunun bizzat ayetin nazmında yer alması bunu açıkça ortaya koymaktadır.
Hz. Peygamber de, kurbanı bir ibadet olarak kabul etmiş ve bizzat kendisi de kurban kesmiştir. Hz. Peygamber'in, yedi deveyi kendi eliyle kurban olarak kestiğini, aynı şekilde sahih hadis kaynaklarında yer alan rivayetlerde, Hz. Peygamber, Kurban bayramında, Allah katında en sevimli ibdetin kurban kesmek olduğunu, kurbanın kesilir kesilmez Allah katında makbul olacağını ve kurban edilen hayvanın boynuzu, tırnağı da dahil olmak üzere her şeyinin kişinin hayır hanesine yazılacağını ifade edip; bu ibadetin Allah rızası için yapılmasını tavsiye etmiştir.
Vekalet yoluyla kurban kesilebilir mi?
Kurbanı, kişinin kendisi kesebileceği gibi, vekalet yoluyla başkasına da kestirebilir. Zira kurban mal ile yapılan bir ibadettir; mal ile yapılan ibadetlerde ise vekalet caizdir. Vekalet yoluyla kurban kestiren kişi kendi bulunduğu yerde birisine vekalet verebileceği gibi, başka bir yerdeki kişi veya kuruma da vekalet verebilir.Vekalet, sözlü veya yazılı olarak ya da telefon, internet, faks ve benzeri iletişim araçları ile verilebilir.
Kuyruksuz koyunlar kurban edilebilir mi?
Doğuştan kuyruksuz olan veya besili olması için küçük yaşta kuyrukları boğulmak suretiyle düşürülen koyunların kurban edilmelerinde bir sakınca yoktur. Ancak bir kaza ile değerini azaltacak şekilde kuyruğunun tamamı veya yarısından çoğu kopan hayvanın kurban edilmesi caiz değildir.
Günün Ayeti
Kendilerine rızık olarak verdiği kurbanlık hayvanlar üzerine belirli günlerde Allahın adını ansınlar. Artık onlardan siz de yiyin, yoksula fakire de yedirin.
Günün Hadisi
Kurbanın her bir kılı için bir sevap vardır.
Günün Sözü
Arslan ölünce derisini, insan ölünce şerefini bırakır.
Victor Hugo
Günün Duası
Allahım güne hayırla başlamayı ve hayırla bitirmeyi nasip eyle.
Bunları biliyor muyuz?
Fahr-i alem nedir?
Âlemin kendisi ile övündüğü zat demektir ki Peygamber efendimiz Hz. Muhammed için kullanılan bir saygı ifadesidir.
Günün Nüktesi
Sevginin Mükafatı
Ebu Müslim Havlanî (Radiyallahu Anh) anlatıyor:
Medinede Peygamber mescidine girdim. 30-40 kişi bir araya gelmişlerdi. Aralarında bir genç vardı. Tartıştıkları meselelerde bir karara varamazlarsa o gence soruyorlardı.
Ben merak edip:
Kimdir bu genç? dedim.
Bu, Muaz bin Cebel'dir, dediler.
Ertesi günü, yine mescitte Muaz'ı gördüm. Yanına varıp:
Ben, hiç tanımadığım halde, sana karşı içimde bir sevgi duydum, dedim.
Muaz:
Ne için? dedi.
Allah için, dedim.
Bunun üzerine Muaz şöyle dedi:
Eğer doğru söylüyorsan müjdeler olsun sana. Zira ben Allah Resulünden işittim ki:
Allah için birbirlerini sevip de dost olanlar, kıyamet gününde arşın gölgesinde, nurdan minberlere kurulup oturacaklardır.